Atilla, bütün Illyria'nın kontrolünü ele geçirdi ve hemen Alplere doğru ilerlemeye başladı. | Open Subtitles | أتيلا حاز على كل ايليريا وهو يسارع بالتقدم نحو جبال الألب. |
Fakat aynı yıl, buraya Alplere gelir... | Open Subtitles | لكن في العام نفسه صعد هنا إلى جبال الألب |
Ben, boktan İngiliz sahil şehirlerinden ziyade daha çok Alplere ya da Barcelona'ya arazi gezisi yapmaya alışkındım fakat Swanage'e doğru ilerlerken ilk birkaç saat boyunca, bir heyecan duygusu hakimdi her şey olabilir havası vardı. | Open Subtitles | كنت معتادا على رحلات ميدانية إلى أماكن مثل برشلونة أو جبال الألب أكثر من المدن الساحلية الإنجليزية اللعينة ولكن حينما توجهنا إلى سوانج كان هناك بالتأكيد نوع من الإثارة شعور بأن أي شيء ممكن أن يحصل000 |
Şafak söktüğünde Kuzey'e gitmeye niyetliyim. Alplere doğru. | Open Subtitles | وبحلول الفجر فسأتوجه شمالاً ناحية جبال الألب |
Şafak söktüğünde kuzeye gitmeye niyetliyim. Alplere doğru. | Open Subtitles | وبحلول الفجر فسأتوجه شمالاً ناحية جبال الألب |
Beni unutacak and Von Trapp'lardan biriyle Alplere koşacak. | Open Subtitles | ستنسى أمري و ستهرب إلى جبال . الألب مع واحدٍ من العازفين |
Alplere gelemem. | Open Subtitles | أنا لا يمكنني الذهاب إلى جبال الألب. |
Alplere kaymaya giderler. | Open Subtitles | الأولاد يذهبون إلي التزلج في جبال (الألب) مع والدتهم |
Bak Paul. Seni Alplere tırmandığın için ya da ellerinle deve öldürdüğün için falan sevmedim. | Open Subtitles | "بول" لم أحبك لأنك تسلقت جبال "الألب" |