Ona yalnız olmadığını söyledim, başına gelenlerin doğru olmadığını. Sonra bana hiç altıma yapıp yapmadığımı sordu. | TED | لذلك أخبرتها أنها ليست الوحيدة وأن ما حدث لها ليس بالشيء الصحيح، ثم سألتني إن حدث وتبولت على سروالي من قبل. |
altıma yapmadan kızlar tuvaletine gitmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لغرفة الفتيات قبل أن أبلل سروالي |
Bak ne diyeceğim. Bana şoförlük yeter. Ben altıma yapardım. | Open Subtitles | سأخبرك بشيء القيادة جيدة لأنني قبل أتغوط في بنطالي القصير |
altıma işediğimde milyonlarca feromon salgıladım. | Open Subtitles | عندما أبول ببنطالي الأن أطلق الملايين من الفرمونات |
Size tuvaletim var dedim ve şimdi altıma yaptım. | Open Subtitles | لقد قلت اننى احتاج للذهاب للحمام والان انا تبولت على نفسى |
Yedi düvel üstümden geçsin ki, Earl, o rüya yüzünden altıma ettim. | Open Subtitles | أنا أقسم بالله يا إيرل لقد أوشك هذا الحلم أن يجعلني أتبول |
Siktiğimin yerine varamadan altıma edeceğim. | Open Subtitles | سأتغوط على سروالي قبل أن نصل إلى ذلك المكان |
Neden elimde, altıma yaptığımı gösteren bir fotoğraf var? | Open Subtitles | ولم لديّ صورتي وأنا أتبرز في سروالي ثانية؟ |
Augie, ben de küçükken sevdiğim kızın önünde altıma yapmıştım. | Open Subtitles | اسمع أوغي, حينما كنت صبيا عن غير قصد بللت سروالي أمام الفتاة التي أحببتها |
Ve dördüncü sınıftayken kasırga patladığında altıma kaçırdığımı bütün kızlar hatırlıyor. | Open Subtitles | وكل بنت هنا تتذكر مثقاب الأعصار في الصف الرابع، عندما بللت سروالي |
Uzun zamandır bu kadar gergin olmamıştım, altıma yapacağımı düşündüm. | Open Subtitles | أنا .. لم أتوتَّر بهذا الشكل منذ وقتٍ طويل فقد إعتقدتُ بأنني سأبلِل سروالي |
Ama altıma yaptığımı herkese anlatacağı için çok heyecanlı olduğundan tabii. Anlattı da. | Open Subtitles | لكن فقط لأنه متحمس جدًا لإخبار الجميع في وحدتنا أنني قمت باتساخ بنطالي |
Ve şunu bilmenizi istiyorum, daha çok bağırabilirdim ama sanırım altıma işedim. | Open Subtitles | كنت لأًصرخ أكثر من ذلك ولكنّني أعتقد أنّني تبوّلت في بنطالي قليلاً |
Sizi bilmiyorum arkadaşlar ama sanırım ben az önce altıma sıçtım. | Open Subtitles | -أجل -لا أعلم يا رفاق لكن أظن بأنّي تغوطت ببنطالي |
Üniversitedeyken bir kere açık büfeli Köy Bitfeği'nde altıma yapmıştım. | Open Subtitles | عندما كنت في الجامعة تبولت على بنطالي قليلاً في مطعم اللحم الريفي |
Uyanmamak için altıma işemekte sakınca görmüyorsam, başka bir yerde uyumak için, alışkanlıklarımı ya da rutinimi kıracak biri değilim. | Open Subtitles | إن لم أتبول على نفسي لأبقى نائمة فلا أميل لتدمير عادةً النوم في مكان مختلف تماماً |
Beni sıkıştırmayı bıraksan iyi olur, yoksa altıma kaçıracağım. | Open Subtitles | من الافضل ان تتوقف عن اعتصارى والا سأتغوط فى سروالى |
Burada ben, onun geri geldiğini görüyorum benim altıma geliyor. | TED | ها هنا أنا؛ أراها تعود، تأتي للأعل تحتي. |
altıma ettim efendim. Kokusu burnunuza gelmeden söyleyeyim dedim. | Open Subtitles | لقد تبرزت في ثيابي يا سيدي أخبرك الآن قبل أن تصلك الرائحة |
Dert etme ya. Hatırlayabildiğimden daha fazla altıma işeyip sıçıyorum ben. | Open Subtitles | لا عليك، أنا اتبول واتغوط على نفسي مرات لا يمكني حصرها |
Size tuvaletim var dedim ve şimdi altıma yaptım. | Open Subtitles | قلت أنني أحتاج الحمام و ها أنا تبرزت في ملابسي |
Nerdeyse altıma yapıyordum, ona yaptığım bu. | Open Subtitles | أنا عملياً بللت ملابسي الداخلية هذا ما فعلته إليه. |
Gülmekten altıma edecektim! Devamını öğrenmek içim ölüyorum. | Open Subtitles | لقد بلّلت نفسي من شدة الضحك أكاد أن أموت لأعرف ماذا حدث |