Birçokları ölüler şehrine gidiyor, Altın kadar gerçek olduğunu ispatlayan kadına... | Open Subtitles | الكثير الآن يذهب إلى مدينة الاموات لإمرأة إعتبروها نقية كالذهب |
Köprü köyleri stratejik açıdan Altın kadar önemli hale getiriyor. | Open Subtitles | فان ذلك يجعل أيّ قرية على ذلك النهر مع جسر سليم بمثابة قيمة كالذهب الخالص |
"Altın kadar iyi." Bu, aslında o kadar da kötü değildi. | Open Subtitles | جيد كالذهب " هذه العبارة في الحقيقة لم تكن بذلك السوء " |
Bugün burada, size Altın kadar değerli bir şey teklif etmek için bulunuyorum. | Open Subtitles | أقف هنا أمامكم اليوم، وسأعرض عليكم شيء ثمين مثله مثل الذهب. |
Papatya kadar taze, Altın kadar iyi. | Open Subtitles | انها نضرة كالزهرة جيدة مثل الذهب |
Onlar için parmak izi, bir Altın kadar değerli. | Open Subtitles | يرون البصمة جيداً, كالذهب |
O Altın kadar değerli. | Open Subtitles | هو جيد كالذهب |
Altın kadar iyi. | Open Subtitles | هذا جيد كالذهب |
Altın kadar iyi olacaksın. | Open Subtitles | جيدا كالذهب |
Altın kadar sağlam. | Open Subtitles | جيدات كالذهب |