ويكيبيديا

    "ama aynı zamanda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لكن في نفس الوقت
        
    • ولكن أيضا
        
    • ولكن في نفس الوقت
        
    • لكن أيضاً
        
    • لكن ايضا
        
    • ولكن في الوقت نفسه
        
    • لكنني أيضاً
        
    • ولكن أيضاً
        
    • ولكن أيضًا
        
    • وفي نفس الوقت
        
    • لكنها أيضاً
        
    • لكنه أيضًا
        
    • لكنهم ايضاً
        
    • لكن في الوقت
        
    • لكن بنفس الوقت
        
    Aydınlatma görevini yerine getiriyor, ama aynı zamanda, bu veriyi transfer edebiliyoruz. TED انه يؤدي وظيفة الاضاءة لكن في نفس الوقت نستطيع بث هذه البيانات
    ama aynı zamanda, Chad daha dengesiz bir hale gelmişti ve biz bunun bedelini benzin alırken ödemiyorduk. TED لكن في نفس الوقت تشاد صارت أقل استقرارا ونحن لا ندفع هذا السعر في المضخة
    Benim için gerçekten önemli olan bir diğer şeyse, Hindistana özgü ama aynı zamanda çok çağdaş bir içerik yaratmatı. TED شيء آخر مهم بالفعل لي هو خلق محتوى هندي ولكن أيضا معاصر جدا.
    Çocuklarımız büyüyor, ama aynı zamanda da başka yönlere doğru gelişiyoruz. TED أطفالنا يصبجون أكبر، ولكن في نفس الوقت نحن نمو في اتجاهات مختلفة.
    Büyük sorunlar büyük çözümler gerektirir, büyük fikirlerin, hayal gücü ve cesaretin tetiklediği ama aynı zamanda işe de yarayan çözümler. TED إن المشاكل الكبري تحتاج لحلول كبرى، ملهمة بأفكار كبيرة و خيال وجرأة، لكن أيضاً بحلول مجدية.
    ama aynı zamanda bu galaksinin insanlarına karşı bir sorumluluğun var. Open Subtitles لكن ايضا لديك مسئوليه اتجاه شعب هذه المجره
    ama aynı zamanda da birçok problemimiz var. Open Subtitles ولكن في الوقت نفسه هنالك ايضا مشاكل عديدة
    ama aynı zamanda sakinim. Garip değil mi? Open Subtitles لكن في نفس الوقت يجب أن نتحلى بالهدوء، غريب، أليس كذلك؟
    ama aynı zamanda, herşey bana çok yabancı. Open Subtitles و لكن, في نفس الوقت فهي غريبة للغاية علي
    Onu tekrar görmeye can atıyordum ama aynı zamanda bundan korkuyordum. Open Subtitles كنت أنا مشتهى أن نراه مرة أخرى ، لكن في نفس الوقت كنت خائفا وسوف يحدث.
    Genelde bitkiler ve hayvanlar hakkında konuşmuştu, ama aynı zamanda evrimleşen ve soyu tükenen dillerden de bahsetmişti. TED تكلم بكثرة عن الحيوانات والنباتات ولكن أيضا حول اللغات، تتطور وتصبح منقرضة
    Sokaklarda, evet, ama aynı zamanda mutfak masasında ve yatakta yapılan müzakerelerde ve aşıkların ilişkilerinde, ebeveynler, kız kardeşler ve arkadaşlar arasında da mevcut. TED في الشوارع, نعم, ولكن أيضا في المناقشات على مائدة الطعام و في سرير الزوجية وفي العلاقات بين الأحباب و الآباء و الإخوة و الأصدقاء.
    SS: Bence sonuçlar oldukça gerçekçi ve merak uyandırıcı ama aynı zamanda benim için bile korkutucu. TED س.س: أعتقد أن هذه النتائج تبدو واقعية جدًّا ومثيرة للاهتمام، ولكن في نفس الوقت مرعبة، حتى بالنسبة لي.
    ama aynı zamanda gerçekten bu kadar çok çalışmak zamanıma değecek mi diye düşündüğüm zamanlarda oluyor. TED ولكن في نفس الوقت سوف تكون هناك فترات أفكر فيها فيما إذا كان كلّ هذا العمل الشاق يستحق حقّا هذا العناء؟
    Romantik ve devrimci biri olan Neruda, 20. yüzyılın en ünlü, ama aynı zamanda en çok tartışılan şairlerinden biriydi. TED كان الرومانسي والثوري نيرودا يُعد من أكثر شعراء القرن العشرين شهرةً، لكن أيضاً من أكثرهم تفتحاً وإثارة للجدل.
    Bak, tüm bu "hepimiz eşitiz" tartışmasını anlıyorum ve doğru da sayılır ama aynı zamanda yanlış tarafı da var. Open Subtitles انظر , فهمتها كاملة نحن جميعا على المساواة في الحجج و به نوع من الصحة لكن ايضا به نوع من عدم الصحة
    Bazı açılardan, sadece elektron gibi, ama aynı zamanda çok çok farklı. Open Subtitles بطريقة ما، تماما مثل الإلكترون، ولكن في الوقت نفسه مختلفة جداً.
    Bunu söyleyecek son kişiyim ama aynı zamanda senin Başçavuşunum. Open Subtitles أعلم أنني آخذ شخص يقول شيئاً كهذا لكنني أيضاً ملازمك
    Onlar için ama aynı zamanda onlarla birlikte umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz. TED إنه واجبنا لترك تراث من الأمل والفرص لهم ولكن أيضاً معهم.
    ama aynı zamanda, bu yaptığımız şey belli ki sinemanın de ötesine geçecek. TED ولكن أيضًا بما أننا بنينا ذلك فمن الواضح أن الأمر سوف يتعدي الأفلام.
    Başkalarının içindeki karanlığa çekiliyorsun ama aynı zamanda bundan korkuyorsun. Open Subtitles إنك غارق في ظلام الآخرين وفي نفس الوقت.. أنت تخافه
    ama aynı zamanda oldukça yetenekli bu gerçeği görmezden gelemem. Open Subtitles لكنها أيضاً عاملةٌ ماهرةٌ للغاية حقيقةٌ أميلُ إلى التغاضي عنها
    Vücudumuzu çalıştırır ama aynı zamanda da bir güç türü. TED هو ما يحرك أجسادنا، لكنه أيضًا شكل من أشكال القوة.
    Kuralcılar, buraya dini nedenlerle geldiler veya öyle iddia ettiler, ama aynı zamanda da çok para kazanmak istedikleri için de gelmişlerdi. TED البوريستانيين اتوا الى هنا لأسباب دينية. او هكذا قالوا لكنهم ايضاً اتوا لأنهم ارادوا اكتساب الكثير من المال
    Evet ama aynı zamanda eşit önemde bir konu üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles أجل لكن في الوقت ذاته أبحث عن شيء يساويه في الأهتمام.
    Bu ise bambaşka bir şey, ders sıkıcı değil ve ben de pür dikkât dinliyorum ama aynı zamanda da Jeff Koons'u düşünüyorum. Open Subtitles هذا شيء مختلف، هذه المحاضرة ليست مملة، أنا أستمع حقاً، لكن بنفس الوقت أنا أفكر بجاك كونز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد