Tek yolun bu olduğunun farkındayım, ama bu demek değildir ki hoşuma gidecek. | Open Subtitles | أنا أعلم إن هذه هي الطريقة الوحيدة لكن هذا لا يعني بأني أُحبها |
Bak, biliyorum bu şey seni içten içe yiyor, ama bu demek değildir ki çadırı toplayacaksın. | Open Subtitles | أنظر، أعرف ما يؤلمك من الداخل لكن هذا لا يعني ترك كل شيء جميعنا نرتكب الأخطاء يا فرانك |
İsimsiz seks reklamları cinsel isteği söndürür ama bu demek değildir ki ben de bazenleri çok seksi hissetmiyorum ya da hayatın biraz daha kolay olmasını dilemiyorum. | Open Subtitles | اعلانات الجنس المجهوله لهي شيء منفر لكن هذا لا يعني انني لا اشعر بالاثاره في بعض الاحيان |
Tamam, biraz kendime buyruk olabilirim ama bu demek değildir ki bu iş yürümeyecek. | Open Subtitles | حسناً .. انا متزمته في طريقتي .. ولكن هذا لا يعني ان هذا لن ينجح |
Bunu şu anda nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, ama bu demek değildir ki, denemekten vazgeçeceğiz. | Open Subtitles | لا أعلم كيف سأشرح ذلك الآن، ولكن هذا لا يعني أننا سنتوقف عن المحاولة. |
ama bu demek değildir ki Kyle orada toleranssız şiddete maruz kalırken öylece bekleyeceğim. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني سأبقى مكتوف الأيدي بينما يتعامل تعصب كايل بالعنف |
ama bu demek değildir ki başvurman gereksiz. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أنه ليس من المهم أن تحاول |
Savaş ya da sıvış, ilkel bir nörolojik tepki olabilir, ...ama bu demek değildir ki bunlar kötü ihtimaller. | Open Subtitles | "القتال أو الهروب" ربما يكون استجابة عصبية بٌدائية, لكن هذا لا يعني أن هذه اختيارات سيئة. |
Evet, ama bu demek değildir ki olayın açıklaması yok. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني عدم وجود مبرر |
- Hayır ama bu demek değildir ki... | Open Subtitles | كلا و لكن هذا لا يعني .. |
- ama bu demek değildir ki sen... | Open Subtitles | - ولكن هذا لا يعني انك لا تستطيع ... |