Ama, en azından bir lambam var şimdi, neyim olmadığını görebileceğim. | Open Subtitles | ولكن على الأقل,بالمصباح,الآن سأكون قادرة على رؤية ما ليس لدي |
Evet, baban hapiste ama en azından bir baban var ve nerede olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | نعم ، والدك في السجن ولكن على الأقل لديك واحد و تعرفين أين هو |
Zamanın dolar ama en azından bir iz bırakmış olursun. | Open Subtitles | يأتي الدور عليك، لكن على الأقل تكون قد صنعت فرقاً |
NFL'in en sıkı takımını idare etmemiş olabilir... ama en azından bir gemi dolusu aptal değillerdi. | Open Subtitles | ربما لن يدير السفينة الاقوى في الإن إف إل لكن على الأقل لم تكن سفينة الحمقى |
ama en azından bir yılım var, değil mi? | Open Subtitles | لكن على الاقل سنة ، صحيح ؟ |
Ama, en azından bir hayatları vardı. | Open Subtitles | لكن على الاقل لقد حظوا بهذا |
Peşimde biri olmayabilir ama en azından bir arkadaşım var. | Open Subtitles | قد لا يكون عندي حبيب ولكن على الأقل أنا قد حصلت على صديق. |
Hey bak, gıcıklık yapıyorsan, peki, gıcıklık yap ama en azından bir mesaj bırak da iyi olduğunu bileyim. | Open Subtitles | اسمعي، إن كنتِ تتصرفين بحقارة" "فلا بأس، كوني حقيرة ولكن على الأقل ابعثي لي" "برسالة قصيرة أعلميني إن كنتِ بخير |
Biraz uyuz oldum çünkü tüm alış-verişi tekrar yapmam gerek. ama en azından bir yararı dokunmuş oldu yaptığının. | Open Subtitles | أنا غاضبة إلى حد ما لأني سأضطر للتسوق مجدداً لكن على الأقل هناك بعض الخير أتى من جانبك. |
Belki planımız uzun vadeli ama en azından bir planımız var. | Open Subtitles | ربما خطتنا طويلة الأمد قليلا لكن على الأقل لدينا واحدة |
ama en azından bir teorim var. | Open Subtitles | لكن على الاقل لدي نظرية |