Biliyor musun komik ama fark ettim ki New York'ta başka kız arkadaşım yok, yani bir tek sen vardın. | Open Subtitles | أتعلمي بأنه مضحك ولكنني أدركت بأنه ليس لدي أي صديقة أخرى هنا في مدينة نيويورك وانت كنتي تقريباً الوحيده لدي |
Pekâlâ, yemek söyleyip gece boyunca sizi çalıştırmayı planlıyordum ama fark ettim ki başarmaya çalıştığınız şey için çok fazla endişelenmek sizi o şeyden geri koyuyor. | Open Subtitles | حسنأً كنت أخطط لطلب الغداء والعمل حتى الليل بعمق ولكنني أدركت القلق كثيراً حول ما تريد تحقيقه |
ama fark ettim ki o bu huya sahipti, uh... ne zaman önemli bir noktaya değinse başını eğiyordu. | Open Subtitles | لكني لاحظت أن لديه هذه العادة بإمالة رأسه عندما يقول نقطة مهمه |
ama fark ettim ki sen ve Nunally'nin silahları aynı. | Open Subtitles | ...لكني لاحظت ...أنك أنت و(نانالي) لديكما نفس المسدس بالظبط |
Aç değilmiş ama fark ettim de domuz sucuğu saklamışsın ben de dayanamadım. | Open Subtitles | ليست جائعة ، لكنني لاحظت أنك أحضرت معك بعض النقانق ولم أستطع مقاومتها |
Fark etmediğimi sandığını biliyorum ama fark ettim. | Open Subtitles | أعلم أنك إعتقدت أنني لم ألاحظ شيئًا لكنني لاحظت |
Ve şey oldukça korkunçtu, ama fark ettim ki dönem ödevim o kadar da önemli olmayabilirdi. | Open Subtitles | وكان مخيفاً جداً، لكنني أدركت بأنّ إختباري لم يكن بتلك الإهمية |
ama fark ettim ki, şimdi eve dönmezsem, bir daha asla dönmeyebilirim. | Open Subtitles | لكنني أدركتُ بأنه إن لم أعد لدياري اليوم فلن أعود أبداً . |
CCTV kameralarından hiçbir şey bulamadım ama fark ettim ki Alicia'nın apartmanı otobüs rotasının üzerinde. | Open Subtitles | لم أتمكن من إيجاد أي شيء على بث كاميرات الدوائر المغلقة، ولكنني أدركت بعد ذلك أن شقة (أليشيا)، كانت على مسار خط للحافلات. |
İş yapıyor ama fark ettim garipliği | Open Subtitles | .... يربح جيداً , لكنني لاحظت شيئاً غريباً |
Bilemiyorum. Belki sen bile hoşlanabilirsin. ama fark ettim ki... | Open Subtitles | يجب أن تكوني فخورة بذلك، لا أدري، ربما أحببتِ ذلك أيضاً لكنني لاحظت... |
ama fark ettim ki bana tamamen dürüst değilmişsin, değil mi? | Open Subtitles | لكنني أدركت أنت لم تكن صادقاً تماماً معي أليس كذلك؟ |
(Gülüşmeler) ama fark ettim ki hayat çok sıkıcı olabilir, ben de hayat hakkında düşünmeye başladım ve kameramın - dijital kameram karşısında arabam - çok acayip bir şey. | TED | (ضحك) و لكنني أدركت أن الحياة ممكن أن تكون مملة جدا، لذلك كنت أفكر كثيرا في الحياة، و لاحظت أن آلة التصوير الخاصة بي -- آلة التصوير الرقمية مقارنة بسيارتي -- شيء غريب جدا. |
Nasıl bir cevap vereceğimi düşünmek için biraz beklemek istemiştim. ama fark ettim ki bu gerilime neden oluyor, o yüzden... | Open Subtitles | أردتُ أخذ بعض الوقت بالتفكير بكيفية الرد على هذا لكنني أدركتُ بأنه يسبب التوتر، لذا... |