Ama Jason onu sorup duruyor ne kadar erken olursa o kadar iyi olur. | Open Subtitles | و لكن جايسون يسأل عنه كلما كان أقرب كان أفضل |
Ama Jason Kinser bahçenin ortasındaydı gölge görebilecek bir yer yoktu. | Open Subtitles | لكن جايسون كينسر كان في منتصف فناء منزله |
Ama Jason ve pythagoras sağ salim vardır. | Open Subtitles | لكن جايسون وفيثاغورس هي دون أن يمسهم سوء. |
Ben erken yatarım Ama Jason'ın inanılmaz bir enerjisi vardı. | Open Subtitles | أنا أستيقظ مبكراً لكن جيسون لديه هذه الطاقة اللتي لاتصدق |
Umarım iyilerdir Ama Jason dışarıdayken... | Open Subtitles | آمل أن يكونوا بخير لكن جيسون بالخارج هناك |
Şehirdeki kostüm giymiş tüm maskotları sendikalılaştırmaya çalışıyormuş. Ama Jason Williams ve Heidi Pescow bununla ilgilenmemişler. | Open Subtitles | لكن " جيسون ويليامز " و هيدي باسكاو " لم يهتموا " |
Sloan'a sevgililer günü hediyesi vermek istedim Ama Jason benden önce davrandı. | Open Subtitles | أردتُ إعطاء (سلون) رسالة حب، لكن (جايسون) سبقني إلى ذلك. |
(Kahkahalar) Bunun birilerinin masum çocukluğuna dehşet verici bir yaklaşım getirdiği düşünülebilir Ama Jason teşrihleriyle ilgili diyor ki; "Korku, çocukların benim işime verdiği tepkilerden biri değil." | TED | (ضحك) قد يظن البعض أن هذا قد يجلب إضافة مزعجة إلى شخصيات الطفولة البريئة، لكن (جايسون) يقول عن تشريحاته، "أمر واحد لم أره في ردة فعل الأطفال تجاه عملي هو الخوف." |
Ama Jason sürekli ağlıyordu. | Open Subtitles | لكن (جايسون) لم يتوقف عن البكاء |
Ama Jason bu kadınlarla zaten sikişiyor. | Open Subtitles | لكن جيسون يعاشر تلك النسوة بأية حال |
Uyandığımda, Jason aradığını ve onu almamızı istediğini söyledi Ama Jason beni uyandırmak istememiş o yüzden yürümek zorunda olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | عندما إستيقظت كان هناك وقال اتصل ويريد توصيلة للمنزل لكن "جيسون" لم يرد إيقاظي لذا أخبره ان يعود مشياً |
Ben de Tea'nin Jason'ı öptüğünü Kaytlin'e söyledim Ama Jason, Kaytlin ile resmi olarak çıkmıyor. | Open Subtitles | - لذا أخبرت كات بأن تي قد قبّل جيسون لكن جيسون لا يتواعد مع كات |
Öğrenmeleri gerekmiyor. Ama Jason sizle bağlantı kurmak istiyor. | Open Subtitles | لا يجب ان يعرفو ذلك لكن (جيسون) يريد ان يكون بينكم اتصال |
Ama Jason bir yerde fazla durmaktan hoşlanmaz. | Open Subtitles | لكن (جيسون) لا يحب أن يبقى في مكان لفترة طويلة |
Çalıştıkları yer bir banka bile değil. Bilemiyorum ama, Jason yarın sabah California'daki bisiklet yarışı için internetten bilet almış. | Open Subtitles | لا أعلم , و لكن (جيسون) لديهِ بطاقة إلكترونية لرحلة إلى "كابو" صباحاً ، مارّه بالمحيط الهاي. |
Ama Jason bizim için harika bir fikir. | Open Subtitles | لكن جيسون فكرة جيدة لكلانا |