ويكيبيديا

    "ama yalnızca" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لكن فقط
        
    • ولكن فقط
        
    • لكنْ فقط
        
    ama yalnızca dörtlü denklemlerde, koordinat geometrisindede ve cebirsel problemlerde. Open Subtitles لكن فقط بالمعادلات من الدّرجة الثّانية الهندسة الإحداثية والتخيل الجبري
    ama yalnızca şehirleri apartmanların yerine koyun. TED لكن فقط استبدلو البنايات السكنية بالمدن.
    Biliyorum ama yalnızca beni sevmesini istediğim insanlara karşı. Open Subtitles أعرف. لكن فقط للناس الذين أريد أن يحبوني.
    Evet ama yalnızca gardiyanlar yayın emri alırlarsa. Tahmin edeyim. Open Subtitles نعم، ولكن فقط إذا حصل الحراس على آمر البث
    ama yalnızca siz Lenny Frost'un fabrikaya girip çıktığını biliyordunuz. Open Subtitles ولكن فقط كنت أعرف كيف ليني فروست جاء في والخروج من المصنع.
    ama yalnızca.. ...gerçek aşk öpücüğüyle. Open Subtitles لكنْ فقط عن طريق قبلة حبّ حقيقيّ
    Jet yakıtı, bilinen adıyla gazyağı, 40 dakikalık bir sürenin ardından 1120 °C'lik sabit bir sıcaklık üretebilen bir hidrokarbondur, ama yalnızca sürekli olarak yakıt takviyesi yapılıyorsa. Open Subtitles وقود الطائرات معروف كذلك بِالنفط الأبيض أو الكيروسين، وقود هيدروكربونى له درجة أحتراق ثابته وهى 1120 درجة مئويِة بعد 40 دقيقة لكن فقط إذا أستمر إمداد الوقود
    İkimiz de şu anda bilmiyoruz ama yalnızca birimiz öğrenebilir. Open Subtitles ليس بيننا من يعرف حقا لكن فقط أحدنا يُمْكِنُ أَنْ يَكتشفَ
    Küstah olduğumu kabul edebilirim ama yalnızca kışkırtıldığım zamanlarda. Open Subtitles أعترف أنه يمكنني أن أكون وقحة لكن فقط لو كنت مستفزة
    Doğru ve yanlış ama yalnızca tek gerçek Tanrı sayesinde bunlar arasında ayrım yapabiliriz. Open Subtitles هناك حقّ وهناك خاطئ، لكن فقط من خلال اله واحد حقيقي يُمْكِنُ أَنْ نَعْرفُ الفرق
    ama yalnızca arkadaş olarak. Pinkerton lisesi öğrencilerinin dikkatine! Open Subtitles . و لكن فقط أصدقاء . أنتباه , ثانوية بينكرتون
    Bill, içeri girebilirsin, ama yalnızca bir ajan olarak. Open Subtitles بيل ، بإمكانك الذهاب لكن فقط على شكل عميل
    Kongre'ye Amerikalıların mahkemeye çıkmadan suikasta uğramalarının yasaklanmasını öngören bir yasa tasarısı sunuldu ama yalnızca 6 imza alabildi. Open Subtitles عُرِض قانون على الكونجرس، لحظر اغتيال الأمريكيين خارج نطاق القضاء، لكن فقط 6 أعضاء وافقوا عليه.
    Tanrı'nın önce bizi bir bahçeye koyduğunu ve Aden'i kaybettiğimizde arayıp yeniden keşfetmenin alnımıza yazıldığını ama yalnızca bazılarımızın bunu bilme kabiliyetine sahip olduğunu söylerdi. Open Subtitles لقد أخبرني أن الله وضعنا أولاً في الحديقة، وعندما فقدنا النعيم، قدر علينا البحث وإعادة إختراعها مجدداً، لكن فقط بعض منا لديه موهبة لمعرفة ذلك.
    ama yalnızca problemin ne olduğunu sana söyleyebilirim Open Subtitles ‎لكن فقط عندئذٍ يمكنني أن أخبرك ما هي المشكلة
    Bu yüzden evet, uyumalarına yardım ettim ama yalnızca hafızalarına kazınmaması için. Open Subtitles إذا ، نعم ، ساعدت في جعلهما تنامان لكن فقط حتى لا تتكون لديهما ذكريات
    Evet, yalan söyledim ama yalnızca onu öldürdüğümü sanmandan korktuğum içindi. Open Subtitles لقد كذبت ، نعم لكن فقط لأني كنت اخشى ان تظني اني قتلتها
    ama yalnızca ben ve ortağım sınırı aşarsak. Open Subtitles ولكن فقط إذا كان لي وشريكي تجاوز حدود دينا.
    Yaz boyunca Avrupa'daki çayırlıklar yiyecekle doludur ama yalnızca ona ulaşabilenler için. Open Subtitles خلال فصل الصيف، المروج الأوروبية تصبح مليئة بالغذاء ولكن فقط لمن يستطيع الوصول إليه
    Evet, ama yalnızca bizi kanunsuza götürene kadar. Open Subtitles حسنًا , نعم , ولكن فقط حتى يقودنا للمقتص
    Ve sen beni görüyorsun, ama yalnızca düşlerinde. Open Subtitles وأنت ترينني ولكن فقط عبر أحلامك
    ama yalnızca cevaplamak bana keyif verdiği için. Open Subtitles لكنْ فقط لأنّ الإجابة تسلّيني كثيراً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد