Amyas Crale, bir insanın sahip olabileceği en iyi arkadaştı. | Open Subtitles | أمياس كريل) كان أفضل صديق) يمكن أن يحصل عليه المرء |
Amyas çok kızmıştı ama söylediğimin doğruluğunu kabul etmek zorundaydı. | Open Subtitles | أمياس) كان غاضباً) كان عليه أن يعترف أننى على حق |
Amyas Crale'in her zaman başka kadınlarla ilişkisi olmuştu, ama bu kadın farklıydı. | Open Subtitles | بالتأكيد لديها الدافع أمياس كريل) كان دائماً) محاط بفتاة ما لكن هذه المره كانت مختلفه |
Biz de onu Amyas Crale'in intihar etmek için kullandığını iddia ettik. | Open Subtitles | أفترضنا بالفعل أن (أمياس كريل) أستخدمها لقتل نفسه |
Hepimizle oynaştıktan sonra Amyas'da karar kılmıştı. | Open Subtitles | تعطينا كلمة واحده (وفى النهايه أستقرت على (أمياس |
Amyas'la, Caroline'ın üvey kardeşi Angela sabahtan beri atışıyordu. | Open Subtitles | (أمياس) وأخت (كارولين) غير الشقيقه (أنجيلا) كانوا يتشاجرون فى هذا الصباح |
Amyas, kendini topla biraz. Meredith'e çay içmeye gidecektik. | Open Subtitles | أمياس) أرتدى ملابسك فسنذهب) لتناول الشاى عند (ميريدث) ، أتذكر؟ |
Akşam geri döndüğümüzde, Amyas'la Angela yine bir nedenle kavga ettiler. | Open Subtitles | عدنا لمقرنا هذا المساء أمياس) و (أنجيلا) تشاجرا) بعنف حول شيئاً ما |
Ertesi sabah aşağıya indiğimde Amyas'la Caroline'ın kütüphanede bağrıştıklarını duydum. | Open Subtitles | فى الصباح التالى عندما ذهبت للطابق الأسفل سمعت (أمياس) و(كارولين) فى المكتبه لا أعلم من أين جاءوا بهذا النشاط |
Şunu da anlamalısınız. Amyas Crale masum bir kızı baştan çıkarmamıştı. | Open Subtitles | (يجب ان تعرف أن (أمياس كريل لم يغوى فتاه صغيره |
Amyas, sık sık yaptığı gibi yemeği pas geçmeye karar verdi. | Open Subtitles | قرر (أمياس) تفويت الغداء غالباً ما كان يفعل |
Ve Amyas da ertesi gün aynı şekilde öldü. | Open Subtitles | و هكذا لقى (أمياس) مصرعه فى اليوم التالى |
Bahçeye yaklaşırken Amyas'la Caroline'ın tartıştıklarını duyduk. | Open Subtitles | عندما وصلنا للحديقه المائيه (سمعنا (أمياس) و (كارولين يتحدثون بأنفعال |
Onun için de yemekten önce Amyas'ın Elsa'nın resmini yaptığı su bahçesinin yukarısında oturdum. | Open Subtitles | لذا وقبل الغداء جلست أعلى الحديقه المائيه (حيث (أمياس) كان يرسم (أيلزا |
Caroline bir fincan da Amyas'a götürdü. Bayan Williams da onunla gitti. | Open Subtitles | (كارولين)أخذت كوب الى (أمياس) (ورافقتها الأنسه (ويليامز |
Caroline onu fazla şımartıyor ve Amyas da kıskanıyordu. | Open Subtitles | كارولين) دللتها) و (أمياس) أصابته الغيره |
Diğerlerine servis yapar mısın? Ben bunu Amyas'a götüreyim. | Open Subtitles | أتمانعين فى خدمة الأخرين (فسأخذ هذا الى (أمياس |
Bildiğiniz gibi, amacım Amyas Crale cinayetindeki gerçeği ortaya çıkarmak. | Open Subtitles | كما تعرفون كان هدفى هو الوصول لحقيقة (مقتل السيد (أمياس كريل |
Angela, kâğıt ağırlığını Amyas'a fırlattığında kendisini her zaman huzursuz eden o an, yeniden canlanmıştı. | Open Subtitles | عندما ألقت (أنجيلا) بثقالة (الورق على (أمياس كريل الذكرى التى تطاردها قد تجلت بوضوح |
Zehri alınca, bahçeye Amyas'ın yanına gidip, ona bira koydunuz. | Open Subtitles | وبمجرد حصولك على السم (ذهبتِ للأنضمام الى (أمياس وصببتى له بعض البيره |