Ortaklardan biri uçakta olmadan tarifesiz uçuş ayarlayamaz, ve sizinkiler Bob Warner'ı şu an gözaltında tutuyor. | Open Subtitles | لن تستطيع ان تعطي الإذن بالمغادرة يجب أن تكون موجودة شخصياً وأنتم الآن لديكم بوب ورنر في الحجز |
Kristian Herz ile konuşmam için bir iznim olsa eğer... şu an gözaltında. | Open Subtitles | إذا تم السماح لي فقط بالحديث مع (كريستيان هيرز), أرجوك إنه في الحجز |
Michael şu an gözaltında, çıkışları tutuyoruz. | Open Subtitles | لدينا (مايكل) في الحجز ونسيطر على كل المخارج |
Şu an gözaltında bazı şüpheliler var. | Open Subtitles | -لدينا بعض المشتبه بهم تحت الحراسة الآن |
Nomar şu an gözaltında ve belki bir şeyler söyleyebilecek durumda olsa da. | Open Subtitles | (على الرغم من أن (نومار سيصبح تحت الحراسة الآن ربما شيء يمكن أن ينشأ من ذلك |