ويكيبيديا

    "anahtarının" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مفتاح
        
    • المفتاح
        
    • بمفتاح
        
    • مفتاحاً
        
    • المُفتاح
        
    • مفتاحين
        
    Peki güvenlik kasasının anahtarının bende olması nasıI? Open Subtitles ما رايك بــــ لان معى مفتاح صندوق الامانات
    Aydınlanmanın anahtarının mantık değil duygular olduğuna inandı. Open Subtitles آمن أنّ مفتاح معرفة الذات يكمن في العاطفة، ليس المنطق.
    Bir insanın hayatında başarının anahtarının eğitim olduğunu düşünürmüş. Open Subtitles وقد أعرب عن اعتقاده بأن التعليم هو مفتاح النجاح لحياة أي إنسان
    Ama eve gittiğimde çöpün anahtarının bende olduğunu hatırladım. Open Subtitles لكن عندما وصلت إلى البيت، أدركت بأنّني كان عندي المفتاح إلى دومبستر.
    Şifre anahtarının ne olduğunu bilmiyorlar. Rambaldi her şeye saklamış olabilir. Open Subtitles لا يعرفون شكل المفتاح السرى وربما يكون فى أى شئ
    -İngiliz anahtarı kullanmam. Boru anahtarının tutuşu daha iyi. Open Subtitles لا أستخدم كماشات التثبيت,أنا أفَضِل مفتاح الأنابيب
    Şimdi, biz sizi teker teker de kesebiliriz ya da sen bana zincirin anahtarının yerini söylersin. Open Subtitles الان, نستطيع طردكم خارجا واحد تلو الاخر او تخبروني اين مفتاح هذه الاله
    Joe'ya rehin kasanın anahtarının mavi yağmurluğumda olduğunu söylemelisin. Open Subtitles يجب عليك ان تخبري جو ان مفتاح صندوق الإيداعات في جيب معطف المطر الأزرق
    Acaba oda anahtarının bir kopyasını çıkarmak ne kadar zor olabilir? Open Subtitles أتساءل كيف أنه سيكون من الصعب الحصول على نسخة من مفتاح غرفته
    O zaman sınav cevap anahtarının odanda bulunmasını nasıl açıklayacaksın? Open Subtitles إذن كيف تشرح وجود مفتاح إجابة الاختبار النصفي في غرفة الإخاء التابعة لك ؟
    Dibe vardığım zaman bunu çıkarıp, şu sualtı havuzuna yüzüp, ...istasyona giriyorum, sarı ışığın yanıp söndüğü elektrik anahtarının olduğu yere yüzüp, onu çeviriyorum. Open Subtitles أنزعه إذاً فحسب عند وصولي للقاع و أصعد إلى الحوض ثم داخل المحطة أسبح إلى داخل الغرفة التي بها مفتاح أصفر اللون
    Bizim evin yedek anahtarının yerini tespit et. Open Subtitles أحضري مفتاح الطوارئ لشقّتنا الذي تحتفظين به.
    Dairenin anahtarının, başka kimsede olmadığını iddia ediyorsun. Open Subtitles أنت تدعي أنه لا يوجد أحد آخر لديه مفتاح لدخول شقتك
    Soyunma odasına girmenin tek yolu, anahtarının olması. Open Subtitles الطريقة الوحيدة إلى أن غرفة خلع الملابس هي مع مفتاح مرور.
    Yanındaydım adamım. Mutlu bir evliliğin anahtarının bir uçak kazası ve süper güçler olacağını kim bilebilirdi? Open Subtitles لقد كنت بجانبك وقتها يا رجل، من كان يتخيل أن وقوع طائرة وقوى خارقة هي مفتاح اللغز لزيجة سعيدة؟
    Sanki özgürlüğümün anahtarının dışarıda bir yerlerde olduğunu bilerek ölmemi istiyorlar. Open Subtitles كأنهم أرادوني أن أموت مع معرفة أن المفتاح لحريتي
    Hitler Avrupa'daki savaşı kazanmanın anahtarının... Open Subtitles عرف هتلر المفتاح إلى كسب الحرب في أوروبا
    Bekle, her şeyin anahtarının bu olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles انتظر، هل تقول أن هذا هو المفتاح للموضوع بأكمله؟
    Peki, beni kanıt odasına sokabilir misin dediğimde sende anahtarının olmadığını söylemek aklına gelmedi mi? Open Subtitles حسناَ حين طلبت منك إدخالي غرفة الأدلة لم تظنه كان الوقت المناسب لتخبرني أن المفتاح ليس معك ؟
    Ama sekreterim dışarıyı aramak, tuvalet anahtarının nerede olduğunu bilmek gibi önemli şeylerde bana yardım ediyordu. Open Subtitles لكن عاملة مكتبي ساعدتني بخصوص الامور الصعبة كثيراً مثل الاتصال بالخطوط الدولية اين كنا نحتفظ بمفتاح الحمام
    Bu yerin anahtarının herkeste olduğunu bilmek güzel. Open Subtitles يسعدني أن يمتلك الجميع مفتاحاً لهذا المكان.
    Uzun uzun düşündükten sonra bu vakanın çözüm anahtarının Dvd'deki hikayeyi çözmekte yattığını fark ettim. Open Subtitles بعد الكثير من التفكير، أدركتُ أنّ المُفتاح لحلّ هذا هُو معرفة القصّة على القرص الرقمي.
    Bir kan bağı. Bir kasanın iki ayrı anahtarının olması gibi. Open Subtitles نسلٌ بعينه، كمثل مفتاحين لخزينة إيداع أمانة في مِصرف.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد