Farmer'ların evinden ele geçirdiğimiz kimyasal bileşiği analiz ediyor. | Open Subtitles | انها تحلل المركبات الكيميائيه اللتي تم قياسها في منزل فارمر |
Kimyasal değerlerin ve toksinlerin belirlenmesi için buharlaşmış kalıntıları analiz ediyor. | Open Subtitles | انها تحلل البقايا المتبخرة لتحديد الخواص الكيميائية و السموم |
Bu tür kilise gibi yapıları analiz ediyor ve çevrimiçi diğer fotoğraflarla eşleştiriyor. | Open Subtitles | و التى تقوم بتحليل المعالم الرئيسية انة تُطابقها امام الصور الموجودة على الشبكة |
Ölüm ilanlarımızın yüzdesini aydan aya, kadından erkeğe analiz ediyor. | TED | فهو يقوم بتحليل نسبة الوفيات لدينا شهرًا تلو الآخر، من الرجال والنساء. |
İşte cihazımız burada çok düşük güçte kablosuz sinyal gönderiyor yapay zekâ kullanarak yansımaları analiz ediyor gece boyunca uyku evrelerini ortaya çıkarıyor. | TED | لذا فها هو جهازنا، يبث إشارات لاسلكية ذات طاقة منخفضة جداً، ثم يحلل الانعكاسات باستخدام الذكاء الاصطناعي ويحلل مراحل النوم خلال الليل. |
Dr. Gramn'in kendi söylediği zihinsel bir yap boz analiz ediyor. | Open Subtitles | دكتور غرام بكلماته , يحلل لغزاً عقليا |
Tüm kumarhanedeki her koltuktaki her ağırlığı el el tüm olasılıklarına göre analiz ediyor. | Open Subtitles | انه يسجل كل التغييرات التي تحدث لكل موظف ولاعب موجود بالكازينو واحدا واحدا |
Sistem, kişinin yüzünü 147 farklı data ile ...analiz ediyor. | Open Subtitles | النظام يقسّم وجه الشخص وسماته إلى 147 مجموعة من البيانات ليتم تحليلها. |
Hodgins ne olduklarını araştırırken Angela da elbiselerindeki lekeleri analiz ediyor. | Open Subtitles | أنجيلا تحلل البقع التي على الكفن |
Owen Marie'nin test sonuçlarını analiz ediyor. Umarım bize bir bulgu verir. | Open Subtitles | يقوم أوين بتحليل نتائح فحوصات ماري الآن ، عسى أن يمنحنا هذا خيطاً ما |
- Evet. Davranışlarımızı analiz ediyor. | Open Subtitles | سلوكنا بتحليل تقوم كانت صحيح,هي جلي نحو على |
Hangimiz "hımm" kelimesini analiz ediyor acaba? Tamam. | Open Subtitles | أي منا يقوم بتحليل صوت التفكير هنا؟ |
Örneği analiz ediyor, efendim, bunun doğal bir durum olup olmadığını araştırıyor. | Open Subtitles | ما زال يحلل العيّنة لمعرفة إن كانت تحدث لأسباب طبيعية {\pos(190,210)} |
Resmimi analiz ediyor. | Open Subtitles | . إنّه يحلل لوحتيّ |
Tüm kumarhanedeki her koltuktaki her ağırlığı el el tüm olasılıklarına göre analiz ediyor. | Open Subtitles | انه يسجل كل التغييرات التي تحدث لكل موظف ولاعب موجود بالكازينو واحدا واحدا |
Sistem, kişinin yüzünü 147 farklı data ile ...analiz ediyor. | Open Subtitles | النظام يقسّم وجه الشخص وسماته إلى 147 مجموعة من البيانات ليتم تحليلها. |