| Efendim, bunu analiz etmek için birkaç dakikaya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | سيدي ، أنا في حاجة الى بضع دقائق لتحليل هذا. |
| Dünya'nın iklim gözlemlerini analiz etmek için başka bilimcilerle çalıştım. | TED | اشتغلت مع علماء آخرين لتحليل ملاحظات مناخ الأرض. |
| Veriyi analiz etmek için dünyanın her yerinden fizikçiler CERN'e bu makineye bağlanmaya giderdi. | TED | لتحليل البيانات، سافر فيزيائيّون من أرجاء العالم إلى المختبر اﻷوروبي لفيزياء الجزيئات للاتصال بالآلة الهائلة |
| Ve analiz etmek için uzaylı katkı maddesinin bir örneğini aldık. | Open Subtitles | وقد احضرنا عينة من المادة الفضائية المضافة للتحليل. |
| Birazını analiz etmek için ayıracaksın, değil mi? | Open Subtitles | ستحتفظ ببعض من هذا لتحليله , أليس كذلك ؟ |
| Tüm bu veri bir yere gönderildi ve bunu analiz etmek için devasa bir bilgisayar çabası başladı. | TED | شُحنت كل هذه البيانات لمكان واحد وانكبت الجهود المعلوماتية على محاولة تحليلها. |
| Bu yüzden bu mercanlarda uranyumu ve yavru çekirdeklerinden biri olan toryumu analiz etmek için lazer kullanıyoruz, bu da bize fosillerin tam olarak kaç yaşında olduğunu söylüyor. | TED | نستعمل اللايزر لتحليل اليورانيوم و إحدى نظائره، الثوريوم، في هذه المرجانات و يخبرنا هذا عمر الأحفوريات بدقة. |
| O yüzden, sonucu analiz etmek için yeterli para kalmadığı anlaşılınca araştırmacılar dosyalarını 2.000 kadar kutu ile götürmeye karar vermişler. | TED | وعندما اتضح أنه لم يكن هناك مال كافٍ لتحليل النتائج، قرر العلماء جمع ملفاتهم في حوالي 2000 صندوق. |
| Arabadaki seramik parçalarını analiz etmek için G.C kütle spektrometresini kullandım. | Open Subtitles | لقد استخدمت منظار الطيف لتحليل كسور السيراميك من السيارة |
| - Hareketleri analiz etmek için güvenlik, gözetim ve trafik kameralarından yararlanıyoruz. | Open Subtitles | الراقبة و كاميرات المرور لتحليل التحركات |
| Delice bir şey yaptım ve sen nedenini analiz etmek için tepeme dikilmedin. | Open Subtitles | لقد قمتُ بفعلٍ جنوني ولستَ ملتصقاً بي لتحليل السبب |
| Yol laboratuvarına girdi Benim doku örneğimi kullandı Vücudun enzimlerinin kemotaksisini analiz etmek için ... | Open Subtitles | استخدمت عينة نسيج من جسدي لتحليل الانجذاب الكميائي لإنزيمات جسدي. |
| Ayrıca Drop-seq deneylerindeki veriyi analiz etmek için her bilim insanının kullanabileceği bir yazılım hazırladık. Bu yazılım da bedava ve web sitemizden son iki yılda 30.000 kez indirildi. | TED | صُغنا برمجية يمكن لأي عالم أن يستخدمها لتحليل البيانات من تجارب تسلسل القطرات. وهذه البرمجية مجانية أيضًا، وتم تحميلها من موقعنا الإلكتروني 30000 مرة في السنتين الماضيتين. |
| Bu fotoğrafları ormanın ne kadar karbon, ne kadar büyüdüğünü analiz etmek için kullanıyoruz ve bu işbirliğiyle bu uydu görüntülerini kullanarak her ağacı gözleyebiliyoruz, | TED | تلك الصور نستخدمها لتحليل كمية الكربون، وكيف تنمو الغابة، ونستطيع أن نرصد كل شجرة بإستخدام صور القمر الصناعي تلك من خلال تعاوننا، |
| Evet, bunun evrimsel bir anlamı olabilir, çünkü sesimizin nasıl çıkacağını sezgisel olarak bildiğimiz için, sinyali analiz etmek için enerji harcamayı belki gereksiz buluyoruz. | TED | حسناً، تطوريّاً يمكن لذلك أن يبدو منطقيّاً، لأننا نعلم إدراكيّاً ما الذي سوف يبدو عليه صوتنا لذا ربما لا نحتاج صرف طاقة لتحليل الإشارة. |
| Sıvı örneklerini analiz etmek için oraya gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى هناك لتحليل وجمع عينات السائل |
| Ekip yok, analiz etmek için vakit yok. | Open Subtitles | يظهرون فجأه و أنت وحدك لا يوجد فريق.ولا وقت للتحليل |
| Red Tornado dövüş şeklini ve hızını analiz etmek için programlanmıştı. | Open Subtitles | "ريد تورنادو" كان مبرمجاً للتحليل والتقليد أسلوب القتال والسرعة |
| 109. Ulusal Hava Muhafızları en sonuncu buz nakliyesini Antarktika sahiline uçurdu, orada bir yük gemisine yüklendi, oradan Kaliforniya'ya yola çıktı, boşaltıldı, bir kamyona yüklendi, çölü geçerek Kolaroda'daki Ulusal Buz Kütlesi Laboratuvarına götürüldü, orada, söylediğim gibi, bilim adamları örneklemler için analiz etmek için, ülkenin dört bir yanındaki ve Avrupa'daki laboratuvarlara dağıtılmaları için bu materyalleri parçalara ayırıyor. | TED | طائرة تابعة للحرس الجوي 109 والذي نقل بعض عينات من الثلج من القارة القطبية حيث تم وضعها داخل براد كبير لكي تنقل الى سواحل كاليفورنيا ومن ثم لكي تُعبأ في شاحنات تنقلها عبر الصحراء الى مركز الابحاث الثلجية في دنفر .. في كولورادوا حيث وبينما نتحدث هنا اليوم هنالك علماء يقومون بتشريح تلك العينات لكي يحصلوا على عينات للتحليل ولكي توزع الى مختبرات حول الولايات المتحدة الامريكية وحول اوروبا |
| Kızınızın hard diskini imgeleştiriyorum. Herhangi bir ipucunu analiz etmek için 24 saate ihtiyacım var. | Open Subtitles | إني أتخيل الآن القرص الصلب لحاسوبها سأحتاج إلى 24 ساعة لتحليله و الحصول على دلائل |
| Akla gelebilen her türlü cihazı onu analiz etmek için kullandık. | Open Subtitles | حاولنا تحليلها مستخدمين كل جهاز يمكن تخيله |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 