Sana diyorum, Ford Fairlane Andrew Dice Clay'in en iyi filmidir. | Open Subtitles | أخبرك أن "فورد فايرلاين" كانت في أفضل أفلام (أندرو كلاي) |
O zamanlarda Andrew Dice Clay değildi. | Open Subtitles | هذا لا يحسب. لم يكن (أندرو كلاي) في وقتها |
Andrew Dice Clay neredeyse çalışmak için kanala para veriyor. | Open Subtitles | يدفع (أندرو دايس كلاي) تقريباً للقناة من أجل العمل |
Bu senin Andrew Dice Clay kemer tokan. | Open Subtitles | إنـه ابزيم حزام ( اندرو دايس كلاي ) الخاص بك ما هذا ؟ |
Ve kayıtlara geçsin diye söylüyorum: - Ayrıca Andrew Dice Clay'ı seyrettim söyleyeyim dedim. | Open Subtitles | لعلمكم ، ذهبت ايضا لمشاهدة عرض (اندرو دايس كلاي) |
Yeni üniformanı giy... uzun paçalı olanı. Testis şakanı da kendine sakla, Andrew Dice Clay. | Open Subtitles | مع بنطال طويل (واحتفظ بدعابتك لنفسك، (اندرو دايس كلاي |
Andrew Dice Clay'in burada yaşadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | إني مندهش (أندرو دايس كلاي) يعيش في هذا الغار |
Peki, Andrew Dice Clay'ın ne düşündüğünü neden sormuyoruz. | Open Subtitles | حسناً، لم لا نسأل (أندرو دايس كلاي) عن رأيه؟ |
Sense Andrew, Burt'e Andrew Dice Clay ile konuşmaya korktuğunu söyledin. | Open Subtitles | و(أندرو)، أنت أخبرت (بيرت) أنك كنت خائف للغاية من حتي الكلام الي (أندرو دايس كلاي). |
Buna rağmen, cesaretini topladın ve sadece Andrew Dice Clay ile konuşmakla kalmayıp Andrew Dice Clay'e avazın çıktığı kadar bağırdın. | Open Subtitles | وبعدها مؤخراً، استدعيت الشجاعة لـ ليس فقط التحدث الي (أندرو دايس كلاي)، إنما صرخت في (أندرو دايس كلاي). |
Muhtemelen yine Andrew Dice Clay olur. | Open Subtitles | قد يكون أندرو دكلاي مجدداً |
Andrew Dice Clay gerçekten işi bitiriyor! | Open Subtitles | (أندرو دايس كلاي) يكتسح طولا وعرضاً |
Andrew Dice Clay'in kim olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | ليس لدي أدنى فكره عن (أندرو كلاي) |