bu bilgi terimleri içerisinde kendi biyolojimizi anlıyoruz ve bu bir anahtar noktadır. | TED | إن مفتاح الثورة هنا هي أن نفهم البيولوجيا الخاصة بنا بنفس شروط المعلوماتية. |
Biz bu sarayın çok konforlu olduğunu, ve çevrenin de tamamen uygun olduğunu anlıyoruz, ama şimdi, korkarım sizin için en güvenli yer değil. | Open Subtitles | نحن نفهم أن هذا القصر يمكن أن يقدم راحة كبيرة والحي بالتأكيد هو لطيف جدا لكن في هذه اللحظة اخشى انه ليس الاكثر امانا |
Bunun treni durdurmak için yapılan bir girişim olduğunu anlıyoruz. | Open Subtitles | بِتنا نفهم الآن أن هذا نوعٌ من محاولة إيقاف القطار |
anlıyoruz ki, bunlar burada pahalı, Ortalama 30,000, | TED | نحن نتفهم ذلك، كل شيء باهظ الثمن هنا، تقريبا ثلاثون ألف |
Bir cinayet soruşturmasının öğrencilerinizi rahatsız etmesini istememenizi anlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتفهم أنك لا تريد لتحقيق بجريمة قتل ان يقلق طلابك |
Leeds'in o insanları öldürüp kutsal eserleri çalma sebebini burada anlıyoruz. | Open Subtitles | حيث أننا نفهم لماذا قام ليدز بالقتل سعياً وراء تلك الأثار |
Özerk olmak için karşılaştığımız zorlukları ve fırsatları anlıyoruz. | TED | نحن نفهم التحديات والفرص التي نواجهها لنعتمد على ذواتنا. |
Ama şimdi, konuşmaya hazırlanırken, ne kadar az şey bildiğimizi anlıyoruz. | TED | لكن الان ونحن نتجهز للحديث, نفهم مدى قلة ما نعرفه |
Şimdi, ilk sıkıntıların, çocuklarımızın gelişen beyinlerini ve bedenlerini nasıl etkilediğini eskisinden çok daha iyi anlıyoruz. | TED | الآن نفهم أفضل من السابق كيف أن التعرض المبكر للعنف يؤثر على نموّ أدمغة وأجسام الأطفال |
Kendimizden nasıl bahsediyoruz? Kimliğimizi nasıl anlıyoruz? Etrafımıza nasıl bakıyoruz? Birbirimizde kimi görüyoruz? Hayatlarımızın anlamı nedir? | TED | وكيف نتحدث عن أنفسنا، كيف نفهم هويتنا، كيف ننظر إلى الأمور المحيطة، ماذا نكتشف عن بعضنا البعض بسبب معنى حياتنا. |
İnsanlardan ve diğer memelilerden anlıyoruz ki sütün biyolojik tarifi erkek ve kız çocukları için farklı olabiliyor. | TED | ومن البشر والثدييات الأخرى، بدأنا نفهم بأن وجبة الحليب البيولوجية يمكن أن تكون مختلفة عند إنتاجها للأبناء أو البنات. |
Bu nedenle yönetim birimleri arasındaki ilişkilere, kamu sektörüne gelince mücadelenin önemini anlıyoruz. | TED | لذلك نفهم أهمية الصراع حينما يتعلق الأمر بالعلاقات بين أفرع الحكومة، في القطاع العام. |
Bunun hastalar ve aileleri üzerindeki gerçek psikolojik sonuçlarını anlıyoruz. | TED | نحن نفهم العواقب النفسية الحقيقة على المريض وعائلته. |
Biz belirsizliği kabullenebiliyoruz, paradoksu anlıyoruz, bilincimiz var, tuhafız, ilginciz. | TED | يمكننا أن نعانق الغموض، وأن نفهم المفارقات، نحن واعون، نحن غريبون، نحن ملتوون. |
Sana bir şey söyleyeyim mi koca oğlan, kızım ve ben birbirimizi anlıyoruz, aramızda sözsüz bir bağ var ve... | Open Subtitles | دعني أقل لك شيء أيها الفتى الكبير أبنتي وأنا , نتفهم الأمور وروابطنا غير مُعلنه, |
Jim, ince ayrıntıları düşünmeni anlıyoruz ama adamı yakaladık. | Open Subtitles | جيم، نحن جميعا نتفهم الاعتبارات الخاصة ولكننا حصلنا على رجلك |
Ağlamak istersen, ağla. Seni anlıyoruz. | Open Subtitles | انها هى, لو أردت البكاء, أفعل نحن نتفهم الوضع |
Koç Cotton, bu gencin spor yetenekleriyle ilgilenmenizi anlıyoruz. | Open Subtitles | ايها المدرب كوتون نحن نتفهم اهتمامك بهذا الشاب بسبب مهاراته الرياضية |
- Bayım, öfkenizi anlıyoruz. Kaybınız için üzgünüz ama bunu daha sakin bir yerde konuşmalıyız. | Open Subtitles | سيّدي، إننا نتفهّم غضبك، وتعازينا لخسارتك، لكن يجب أن نتحدّث بهدوء في مكانٍ ما. |
Daha fazla anlıyoruz ki bir bütün kenti yoğunlaştırmaya bile ihtiyacımız yok. | TED | ونحن اليوم وبصورة متزايدة ندرك اننا لسنا بحاجة الى ان مدن كاملة بكثافة مرتفعة جداً |
Kızım, söylemene gerek yok. anlıyoruz. | Open Subtitles | لا داعي لقول ذلك يا فتاة، فنحن نفهمك |
Hepimiz evinde battaniye var ve önemlerini anlıyoruz. | TED | يملك جميعنا البطانيات في منازلنا، ونفهم الأهمية التي يمثلونها. |
Neden çekip gittiğini anlıyoruz. | Open Subtitles | أعتقد نحن الآن كُلّ نَفْهمُ بأَنْك إندفعَ خارجاً من هنا في وقت سابق. |
yani liderler olarak şunu anlıyoruz elle tutulamayanlar önemli ama onları nasıl ölçeceğimiz konusunda en ufak bir fikrimiz yok | TED | اذن كقادة نحن نعي ان الغير ملموسات هي ذات اهمية ولكن ليس لدينا ادنى فكرة عن كيف نقيسها |
Demek istediğim... anlıyoruz sen bir budalasın. | Open Subtitles | أظن الذي أريد قوله هو - فهمنا ذلك, كُنت أحمق - |
Evet etraf buz dolu. anlıyoruz. | Open Subtitles | نعم ، هناك الكثير من الثلج هنا فهمناها |
Bunu isteme sebebini de kesinlikle anlıyoruz. | Open Subtitles | و نحن نتفهَّم سبب رغبتك القيام بهذه الخطوة |
Bak anlıyoruz. Sinirlisin. | Open Subtitles | لحظة، نتفّهم موقفك، أنت غاضبة. |
Ve birbirimizi mükemmel derecede iyi anlıyoruz. | Open Subtitles | حسنا", تعرفنا فقط عن طريق الصور,لكننا نكتب الخطابات لبعضنا لأشهر و فهمنا بعضنا بصورة جيدة فحسب |