Komutanım, her şeyi eski haline döndüremezsek ne kaybedileceğini anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | سيدى، لا أعتقد أنك تَفْهمُ بالضبط ماذا سيفقد إذا لَمْ نُسْمَحْ لإعاده الأشياءِ إلى الطريقِه التى يُفترض بأنهم كَانوا |
Beni anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأنّك تَفْهمُ. |
Efendim, neden üzgün olduğumu anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | سيدي، لا أظنك تفهم سبب استيائي. |
Ne kadar ciddi olduğunu anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنك تفهم مدى جديته. |
Charles, toplumda tutmak üzere olduğunuz yerin önemini anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد انك تدرك الاهمية الكاملة لموضعك الذي تشغله |
Ve bu adamların sebep oldukları acıları anladığınızı da biliyorum. | Open Subtitles | و انك تدرك حقيقة شعورنا بأن اولئك الرجال يجلبون لنا المآسى |
Hayır, anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | -لا، فلا أظنك تفهم |
anladığınızı hiç sanmıyorum Bay Brown. | Open Subtitles | لا أظنك تفهم يا سيد (براون) |
anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنك تفهم |
Ne yaptığımızı anladığınızı sanmıştım. | Open Subtitles | انا اعتقدت انك تدرك ماذا يحدث هنا |
Bu işin ciddiyetini anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد انك تدرك جدية هذا الامر |