ويكيبيديا

    "anladık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فهمنا
        
    • نفهم
        
    • فهمت
        
    • عرفنا
        
    • اكتشفنا
        
    • علمنا
        
    • نتفهم
        
    • إكتشفنا
        
    • نحصل عليه
        
    • فهمتك
        
    • فهمتها
        
    • نفهمك
        
    • أكتشفنا
        
    • حصلنا عليه
        
    • نتفهّم
        
    - Bu çok çirkindi anne. - Tamam canım, anladık. Open Subtitles ـ كان ذلك فظيعاً، يا أمي ـ حسناً، فهمنا ذلك
    Sanırım bu sorunu belirlemek için geri adım atmamız ve düşünmemiz gerekiyor. Karşılaştığımız sosyal zorlukların sorunları ve çözümleri üzerine nasıl düşündük ve nasıl anladık? TED أعتقد انه ولوضع عنوان لهذا السؤال يجب علينا أن نعود خطوة للوراء ونفكر في كيف فهمنا وتأملنا المشاكل والحلول معاً لهذه التحديات الاجتماعية التي نواجهها
    Tamam birbirimizi anladık,ben onu almak istersem eğer, bir saniye Open Subtitles إذن نحن نفهم بعضنا اشتره ، حسناً ؟ انتظر قليلاً
    Onu anladık ve sana son kez soracağım yardımımı istiyor musun? Open Subtitles لقد فهمت عليك وهذه آخر مرة أسألك هل تريد مساعدتي؟
    Belge sahte. Gelinin o olduğunu elbisesinden anladık. Open Subtitles لقد عرفنا أنها العروسة على أساس زيها فقط
    İşte o zaman birbirimizi sevdiğimizi anladık. O mükemmel biri, anne. Open Subtitles فى هذا المساء اكتشفنا أننا نحب بعضنا البعض ، إنه رائع
    Bence, çok açık bir şeyi anladık: Umuda dayanan optimistler umutlarını kaybedebilir veya moralleri bozulabilir. TED وأظن أننا وصلنا إلى فهمنا أنّ المتفائلين يعتمدون على الأمل فحسب ومن ثم فإنهم يخاطرون بوقوع خيبة الأمل والإحباط.
    Duygunun doğasını çok uzun bir süre yanlış anladık ve onların aslında ne olduğunu anlamak hepimiz için önemli sonuçlar verecektir. TED لقد فهمنا طبيعة المشاعر بشكل خاطئ منذ مدة طويلة. وإنّ فهم حقيقة المشاعر له نتائج هامّة لجميعنا.
    "Benimkini falan filan" duymak zorunda olmayacağım ya da "cehenneme git" ve "sürtük"... anladık, anne. Open Subtitles لن يكون على الاستماع للألفاظ القبيحة و السباب و الاهانات لقد فهمنا يا أمى
    anladık. Çok canlı ve rahatsız edici. Open Subtitles فهمنا المقصود إنها صورة حيوية ومزعجة للغاية
    Tamam, tamam anladık. Burası... Gizli Yamyamlık Derneği sığınağı. Open Subtitles حسناً ، حسناً ، فهمنا ذلك هذا مخبأ سرّي لمجتمع آكلي لحوم البشر
    Çok basit ve net bir şekilde suyun hidrojen ve oksijen moleküllerinin uygun bir şekilde birleşmesinden başka bir şey olmadığını anladık. TED فنحن نفهم بسهولة فورًا بأن المياه ليست إلا مجموع ذرات هيدروجين وأكسجين منظمة بشكل ما.
    anladık ki, bu geceki konserde kızların arasında, köpükle maden arayacaksınız, değil mi? Open Subtitles نحن نفهم أنه خلال الحفل الليلة سوف تغمرون الفتيات في الجمهور بالرغوة البيضاء. هل هذا صحيح؟
    Binbaşı Carter'ı kontrol altına aldığını anladık, ama sen o değilsin. Open Subtitles نحن نفهم أنك سيطرت على الرائدة كارتر,ولكنك لست هي
    anladık. anladık. Başka kiminle kalabilirsin? Open Subtitles فهمت ، فهمت إذاً مَنْ أيضاً يمكنكِ البقاء معه ؟
    Tamam, anladık. Aptal locana gitmek istiyorsun. Open Subtitles حسنا, فهمت تريد أن تذهب الى الصندوق السخيف
    Evet, anladık. Bakın, kesinti yapmam için bana baskı yapıyorlar. Open Subtitles أجل، لقد فهمت ذلك أسمعوا، لقد أتوا إلي من أجل أن يقوموا بـتسريح الموظفين
    - sanırım hepimiz bunu anladık. Open Subtitles اعتقد اني لا افهم سؤالك ؟ اعتقد اننا قد عرفنا من انت يا ديف
    Neyse, anladık ki her iki dijital savaş başlığı da tek ve aynı hedefe odaklanmıştı, ama farklı açılardan. TED حسناً .. لقد اكتشفنا إذا ان شيفرتي الهجوم كانتا تستهدفان نفس الهدف كل من زواية خاصة به
    Gerçekte ne olduğunu anladık; birileri onlara bunu söylemişti. TED لقد علمنا ما حدث بالفعل، شخص ما دفعهم لقول ذلك.
    Zor bir mesele olduğunu anladık ve sorunun üzerinde düşüneceğiz. Open Subtitles نحن نتفهم بأن هذه قضية شائكة، وسنأخذ هذه المسألة بعين الإعتبار
    Bir tuhaflık olduğunu ilk o zaman anladık. Open Subtitles كانت تلك هى المرة الاولى التى إكتشفنا انه يوجد شئ غريب
    Evet, evet, anladık. Open Subtitles نعم، نعم، نحصل عليه.
    anladık. Queens harika. Biz beş para etmeyiz. Open Subtitles فهمتك ، "كوينز" رائعه و نحن جبناء ، أنا لا نبالي
    Eskiden o kızlaymış. Şimdi kız bu adamlaymış. anladık. Open Subtitles كان يواعد هذه الفتاة هي الأن تواعد ذلك الفتى، فهمتها
    anladık. Kabasın seni şişko piç. Open Subtitles نفهمك , أنت وقح أيها السمين اللعين
    Otele döndüğümüzde halının, valizlere sığmayacağını anladık. Open Subtitles وعندما وصلنا إلى الفندق أكتشفنا أن السجادة كبيرة على الحقيبة
    anladık. anladık. Open Subtitles حصلنا عليه وصلنا له
    Tamam, anladık. Neden bize bilmediğimiz bir şey söylemiyorsun. Open Subtitles حسناً، إننا نتفهّم ذلك، لذا لما لاتخبرنا بشيء لانعرفه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد