Ve bunu söylerken soyut anlamını değil, gerçek anlamını kastediyorum. | TED | وأنا لا يعني أنه مجرد شعور. وإنما يعني ذلك حرفيا. |
- Güneyin konukseverliğini hep işitirdim. Ben ve adamlarım şimdi bunun anlamını öğrendik. | Open Subtitles | لقد سمعت دائما عن كرم الضيافة الجنوبي الآن, رجالي فهموا ما يعني ذلك |
Yani, gücünü kontrol edebiliyorsun. Bunun anlamını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | اعنيّ يمكنكِ السيطرة على ذلك هل تعرفين ماذا يعني هذا |
Öğretmenin nereye varmak istediğini anlamak için, önce iki kümenin eşit büyüklükte olmasının anlamını düşünelim. | TED | لمعرفة ما كان يقصد أستاذي، بداية دعونا نفكر بما يعنيه أن يكون لمجموعتين نفس الحجم. |
Piyasadaki alışveriş, onların kabulüne göre, alışverişi yapılan malların anlamını veya değerini değiştirmez. | TED | تداول السوق، كما يفترضون، لا يغيّر المعنى أو القيمة للسلعة التي يتم تداولها. |
O tekrar geldi, di mi. Bunun anlamını biliyor musun. | Open Subtitles | لقد جاء ثانيةً, هذا كل شىء تعرفين ماذا يعنى هذا |
"Dehşet bir şey!" aşırı kullanılmaktan asıl anlamını kaybetmiş bir ifade. | TED | إن كلمة "رائع" قد استُخدِمت بإفراط لدرجة أنها فقدت معناها الأصلي. |
Sanki, yanımda birisi varmış gibi. Bunun anlamını biliyor musun? | Open Subtitles | و أن هنالك شخص معي أتعرف ماذا يعني هذا ؟ |
Üzgünüm, sanırım bu da insanın her şeyin anlamını sorguladığı o günlerden biri. | Open Subtitles | انا آسف ، إنهُ أحد هذهِ الأيام حيثُ تتساءل ماذا يعني كل ذلك |
Herkes artık böyle söylüyor. Bu lafın anlamını biliyor musun? | Open Subtitles | ،الآن الجميع يقول هذا الآن هل تعرف ماذا يعني هذا؟ |
Hepi topu 2 haftamız kaldı, ve çoğunuz bunun anlamını biliyorsunuz. | Open Subtitles | لدينا فقط أكثر من أسبوعين بقليل ومعظمكم يعلمون ماذا يعني ذلك |
Bazı görüntüler görmek, o görüntülerin anlamını bildiğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | أن تراودك رؤية لا يعني بالضرورة تدبرك معنى هذه الرؤية |
- Ne yapman gerekiyorsa yap. - Bunun anlamını biliyor musun? | Open Subtitles | بالضبط ما يجب عليك القيام به هل تعرف ماذا يعني هذا |
Bizler çevremizi derinlemesine etkilerken, modern tıp ve teknolojide ortaya çıkan yenilikler, güzel görünmenin asıl anlamını çok ciddi manada etkiliyor. | TED | حتى ونحن نُؤثر في بيئتنا بعمق، الطب الحديث والابتكار التكنولوجي يؤثر تأثيرا عميقا على جوهر ما يعنيه أن تبدو جميلاً. |
Ve bulunduğumuz ülkeden baktığımızda, oradaki insanlar için bunun anlamını kavrama ihtimalimiz yok. | TED | و لا يمكننا بالمرة هنا في هذه البلاد أن نستوعب ما يعنيه هذا للمتورطين فيه. |
Çocuklar, bunun benim için anlamını bilemezsiniz. | Open Subtitles | أطفال، كنت لا تعرف ما يعنيه هذا بالنسبة لي. |
Benim için herşey siyahtı ama öğretmenim bana siyahın yeni anlamını öğretti. | Open Subtitles | بالنسبة لي كُلّ شيء كَانَ أسود لكن معلّمَي علّمَني المعنى الجديد للأسود |
Kendilerini korumayı bilen kadınlar, fark yaratmanın anlamını bilirler. | TED | النساء اللاتى يعرفن كيف يحمون أنفسهن يعرفن ماذا يعنى أن تحدث فرقًا. |
Moda olduğunu söyledin ama ölümün karşısında hayat... ..gerçek anlamını yitirmiyor mu? | Open Subtitles | أنت تدعوه عصريّ ولكن من الصعب انكار أن فى مواجهة الموت تفقد الحياة معناها الحقيقى |
Bu, çok fazla kullandığımız bir kelime ama gerçek anlamını ve hayatımızın farklı alanlarında nasıl işe yaradığını düşünmeden kullanıyoruz. | TED | إنها كلمة نستخدمها كثيرًا. دون التفكير دائمًا حول ما تعنيه حقًا وكيف تعملُ في مختلف سياقات حياتنا. |
Massapequa'dan altı çocuk... hepsi de şeref, görev ve fedakarlık kelimelerinin anlamını biliyordu. | Open Subtitles | ستة اولاد من ماسابيكا و كلهم عرفوا معني الشرف و الواجب و التضحية |
Ben size söylüyorum, eğer aşkın anlamını öğrenmek istiyorsanız, o zaman evlenmeyin. | Open Subtitles | أنا أخبركم أنكم إذا كنتم تريدون أن تعرفوا معنى الحب, لا تتزوجوا |
Bunu daha önce de gördüm-- hepimiz gördük-- ve anlamını biliyorum! | Open Subtitles | لقد رأيته من قبل , كلنا رأيناه و انا أعرف معناه |
Ve iyi olduğunu söyleme çünkü kimse görmezken üzgün görünmenin anlamını bilirim. | Open Subtitles | هل أنت بخير؟ ولا تقل من أنك كذلك لأنني أعرف مايعنيه ذلك أن تبدو حزيناً عندما تظن بأن لا أحد يستطيع ملاحظتك |
Önceden hayatın anlamını bildiğimi sanıyordum ama şimdi hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنني أعرف مغزى الحياة ولكن ليس لدي أدنى فكرة |
Aslında bunu anlamını hiç düşünmemiştim,ama anlarsın ya bunu bir anlamı var. | Open Subtitles | لا اعرف حقا مايعني هذا تعرف؟ لابد وانه يعني شيئا |
İşte, Kuzey Amerika'daki "suck" kelimesinin anlamını altıncı sırada görüyoruz. | TED | أذاً التعريف الأمريكي الشمالي السادس تعريف لكلمة مقرف |
Lanet bir ceset. Bunun anlamını biliyor musun? | Open Subtitles | جُثَّة، أتَعرِفُ ما يَعني ذلك؟ |
Bana yaşamaya devam etmek için bir tek iyi sebep veremezsen ve hayatın anlamını açıklamazsan bunu yapacağım! | Open Subtitles | إذا لم تعطني سببا واحد لاستمرار في الحياة وتقول لي مامعنى الحياة سأفعلها |