"anlamalıyız" - ترجمة من تركي إلى عربي

• نفهم
• يجب فهم
• أن نكتشف
• ونفهم

Eğer dönüşüm işlemini durdurmak istiyorsak önce nasıl gerçekleştiğini anlamalıyız.
نحن يجب أن نفهم آلية عملية التحويل إذا أردنا ايقافها.

Ama bu ülkede, bunun hassas bir konu olduğunu anlamalıyız, tamam mı?
لكن في هذه الدولة، علينا ان نفهم ان هذه قضية حساسة حسنًا؟

Ve bu ana soruları anlamalıyız: İnsanlar bu yeni şehirleşen alanlarda nasıl bağlantı kuracak?
وعلينا أن نفهم هذه المسائل الرئيسية : كيف تنتقل الناس عبر هذه المساحات العمرانية الجديدة؟

Önce, nedenini anlamalıyız: Yozlaşma, ilk başta neden ortaya çıkıyor?
أولاً، يجب فهم السبب: لماذا يحدث الفساد في المقام الأول؟

o ikinizi bulmadan önce kim olduğunu anlamalıyız.
يجب أن نكتشف من هو قبل أن يجدكم أنتما الإثنتين

Biz sadece... odaklanmalıyız, bilirsin ne demeye çalıştığımızı tamamen anlamalıyız.
علينا فقط التركيز والبقاء ونفهم تماماً ما نحاول قوله

Bu ön yargıyı açık olarak görmek için içe dönüklüğün ne olduğunu anlamalıyız.
ولكي نرى هذه الشريحة جيداً علينا أن نفهم جيداً ما هي الانطوائية.

Toplumu ileriye götürecek potansiyeli anlamak için karşıt güçleri anlamalıyız.
لكي نفهم قدرة المجتمع على التطور لكي نتقدم إلى الأمام، نحتاج إلى فهم القوة المعاكسة.

Niçin evrimi doğru şekilde anlamalıyız?
لِمَ نحتاج إلى أن نفهم التطور بطريقة صحيحة؟

Son olarak, ideolojinin büyümenin düşmanı olduğunu iyi anlamalıyız.
في نهاية المطاف، ينبغي أن نفهم أن العقائدية هي عدوّ النمو.

İkinci olarak, hakikatin kişiden kişiye değişmediğini anlamalıyız.
ثانياً، يجب أن نفهم أن الحقيقة ليست نسبية.

Bu nedenle, doğru olanının, hikayenin hangi tarafında olduğunu iyi anlamalıyız.
لذلك علينا أن نفهم جيدًا أين الحقيقة بين هاتين القصتين.

İşlerin bu noktaya nasıl ulaştığını çözmek için öncelikle galaksimizin bu hale nasıl geldiğini anlamalıyız.
حسنًا، لكي نتوصل إلى أصل وجودنا، يجب أن نفهم أولًا كيف تكونت مجرتنا.

Riski yönetebilmek için, önce riski anlamalıyız.
لكي ندير المخاطر علينا أولاً أن نفهم المخاطر.

Ama hepimiz bulaşacağımız tehlikeyi iyi anlamalıyız.
بل يجب ان تفهم كلنا يجب ان نفهم مخاطر هذا الامر

Niye bu kızı seçtiğini anlamalıyız.
علينا أن نفهم لما أخذ هذه الفتاة في هذا الوقت

Düşmanlarımız var. Düşmanlarımız neden bizim düşmanlarımız bunu anlamalıyız.
لدينا أعداء , يجب أن نفهم لماذا أعداؤنا همأعداؤنا..

Bu yüzden dostlar, trajedilerin aslında imanımızı imtihan ettiğini anlamalıyız.
علينا أن نفهم أن الأهوال ليست إلا إختباراً لإيماننا

Diğer bir deyişle, arıları tam olarak anlamalıyız.
بمعنى آخر، يجب فهم طبيعة النحل عن كثب

Neler olduğunu anlamalıyız diye düşünüyorum, hepsi bu.
أظن أن علينا أن نكتشف ما الذي يجري هنا, ذلك كل شيء.

Ne istediğini o sinirlenmeden önce kendimiz anlamalıyız.
من المُفترض أن نكتشف ما يريده لوحدنا قبل أن يصبح غاضباً جدّاً.

Evet, bence Charlie'nin hayal kitabını bulup bizden ne istediğini anlamalıyız.
-نعم أعتقد نحن نحتاج أن نحصل على كتاب أحلام تشارلي.. ونفهم ماذا يريد ذلك الطفل لنفسه