Bunlar öyle talihsiz anlardır çünkü sabah kalktığınızdan daha sersem bir şekilde yatağa girersiniz o gece. | TED | وهذه هي اللحظات المؤسفة ، لأنك تذهب إلى النوم في تلك الليلة أبكم مما كنت حين صحوك. |
ama,bilirsin, bu anlar eğitim heyecanına girdiğin anlardır. | Open Subtitles | لكن، تعرف، تلك هى اللحظات التى يأتى دور تدريبك فيها. |
Çünkü bir çifti birbirine yakınlaştıran en önemli şeyler paylaşılmış deneyimler ve unutulmaz anlardır. | Open Subtitles | لأن الخبرات المشتركة و اللحظات القابلة للذكرى هي ما تقرب الزوجين معاً |
Hayatı hayat yapan aralardaki minik anlardır. | Open Subtitles | ومن اللحظات اليومية قليلا في ما بين التي تشكل الحياة، |
Bana göre, bunlar hayatın değerini yaşatan anlardır. | Open Subtitles | بالنسبة إلي، هذه هي اللحظات التي تستحق الحياة لأجلها |
Bunlar sonsuza dek hatırlanacak anlardır. | Open Subtitles | هذه هي اللحظات اللتي ستتذكرها للابد |
Onurlu ile onursuz yaşamları birbirinden ayıran insanların hayattayken karşılarına çıkan nadir önemli anlardır. | Open Subtitles | المميز فيما بينهم هو الطريقة التي ماتوا فيها مشرفةً كانت أم مخزية في آخر اللحظات المهمة في حياتهم، لقد تولوا أمر أنفسهم بتدبير. |
Bunlar çok değerli anlardır. | Open Subtitles | هذه هي اللحظات الغالية أيضا |
Konu şu, önemli olan büyük olaylar değil küçük anlardır. | Open Subtitles | . الموضوع هو , "ليست اللحظات الكبيرة هي المسالة ... ولكن اللحظات الصغيرة هي المسالة . انا لدي ابنة |