ويكيبيديا

    "anlayabiliyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أفهم
        
    • أتفهم
        
    • أتفهّم
        
    • افهم
        
    • اتفهم
        
    • فهم
        
    • أن أرى
        
    • أعي
        
    • أَرى
        
    • فهمك
        
    • أفهمك
        
    • يمكنني رؤية
        
    • وأتفهم
        
    • يمكنني معرفة
        
    • أَفْهمُ
        
    Evet, o uzun zaman önceydi ama problemlerinizi anlayabiliyorum, Komiser. Open Subtitles كان هذا قبل وقت طويل لكنني على الأقل أفهم مشاكلك
    William'ın seni neden sevdiğini anlayabiliyorum ve dahası seni neden bırakamayacağını da anlıyorum. Open Subtitles أنا أفهم لماذا ويليام معجب بك جدا ولهذا لا أريد أن أتركك تذهبين
    Sürücülerin neden bu pisti sevdiğini anlayabiliyorum. O kadar iç içesin ki! Open Subtitles أستطيع أن أفهم لماذا سائقي السباقات يحبون هذه الحلبه, لانك جزء منها
    Wraithlerin bize gösterdiği hayaletlere benzemiyordu, ama Athosyalıların neden kafalarının karıştığını anlayabiliyorum. Open Subtitles إنها لا تشبه الأشباح التى يجعلك الريث تراها ، لكنى أتفهم الأمر
    Bak, neden kızgın olduğunu anlayabiliyorum ama hala tamamen adil olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أنا أتفهم لماذا أنتِ غاضبة لكني لا زلتُ لا أعتقد أنكِ عادلة.
    Jerome, Valerie'nin sende ne bulduğunu anlayabiliyorum. Open Subtitles أتدري يا جيروم، أتفهّم سبب اعجاب فاليري بك.
    Evet, kocana hâlâ az da olsa sevgi duymanı anlayabiliyorum ama-- Open Subtitles حسنا, بالطبع يمكننى ان افهم انك تحتفظين ببعض المودة تجاه زوجك
    Rehabilitasyon sürecinde çok şey öğrendim o yüzden seni anlayabiliyorum. Open Subtitles أنا تعلمت الكثير والسهل خِلال هذا الوقت لذلك أنا أفهم
    Dinle, yaptığı şeyin doğru değildi, ama neden yaptığını anlayabiliyorum. Open Subtitles لا أوافق على ما فعله لكنني أفهم سبب قيامه بهذا
    Bana yürüdüğünü anlayabiliyorum ama ne yazık ki tipim değilsin. Open Subtitles أفهم أنك منجذب إليّ لكن، أعتذر فلست من نوعي المفضل
    Bütün bunların nasıl çalıştığını gerçekten hissediyor ve anlayabiliyorum. TED و أستطيع أن أشعر و أفهم كيف يعمل كل هذا.
    Ve bunu anlayabiliyorum seks endüstrisinin neden güçlü duygulara sebep olduğunu. TED وأستطيع أن أفهم لماذا تثير صناعة الجنس مشاعر قوية.
    Bakın, Leah'nın neler yaşadığını anlayabiliyorum çünkü bu toplulukla çalıştığım yıllar boyunca her gün gerçekle alakası bile olmayan hikayeler duyardım. TED انظروا، أستطيع أن أفهم من أين أتت لياه، بسبب السنوات التي عملتها مع المجتمع. أسمع أساطير كل يوم وهي غير صحيحة مطلقًا.
    Bu çocuk Rachel'ı Will'i hatta Sam'i bile niye istiyor anlayabiliyorum ama ben? Open Subtitles أنتظري أتفهم إذا كان هذا الطفل يريد ريتشل ويل حتى سام, لكن أنا؟
    Karşı koyma dürtünüzü anlayabiliyorum. Ama gerçek şu ki: Hemen kaçmazsak, hepimiz öleceğiz. Open Subtitles أتفهم حافزكم هذا، لكن إذما لم ننسحب الآن فجميعنا سنلاقي حتفنا ها هنا.
    Bu kadar rezil bir durumu, farkına varmanın ne kadar korkunç olduğunu anlayabiliyorum. Open Subtitles فقط، أتفهم إلى أي درجة يمكن أن يكون هذا مخيفًا، اكتشاف كل الفظاعة.
    Buraya taşınmamdan neden rahatsız olduğunu anlayabiliyorum. Open Subtitles أتفهّم لماذا تشعرين ببعض التهديد بشأن انتقالي إلى هنا
    "Stephanie, bana neden kızdığını anlayabiliyorum. Open Subtitles ستيفانى, لا استطيع ان افهم لماذا انت غاضبة منى
    Hislerini anlayabiliyorum, ama olur böyle şeyler. Open Subtitles استطيع ان اتفهم كيف تشعر لكن هذه الاشياء تحدث
    Bir şeylerin neden bazı insanlara karışık geldiğini anlayabiliyorum. TED لذلك يمكنني فهم لماذا قد تكون الأمور محيرة للبعض.
    Kendimi daha net bir şekilde görebiliyorum da ve istediğim şeyin makul olarak istenebilecek olandan daha fazlası olduğunu anlayabiliyorum. TED ولكن يمكن أن أرى نفسي بوضوح أكثر، وأستطيع أن أعترف بأن ما أريده في بعض الأحيان هو أكثر من المعقول.
    Tabii savaşarak ölme arzunu da anlayabiliyorum. Open Subtitles ومع ذلك، فإنّي أعي رغبتكَ بالموت في قتالٍ.
    Uyuşturucu etkisindesin. Bunu anlayabiliyorum. Open Subtitles أنت عالي على المخدّراتِ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى ذلك.
    Babamı ve seni anlayabiliyorum ama yine de bunun için sizi affedemiyorum. Open Subtitles أستطيع فهمك أنت وأبي لكنّي ما زلت لا أستطيع غفرانك بهذا
    Bence Fransızca konuştuğunda seni daha iyi anlayabiliyorum. Open Subtitles أعتقد أنه يمكن أن أفهمك على نحو أفضل عندما تكلمين الفرنسية
    Araba sürüşünü gördüm, sebebini anlayabiliyorum. Open Subtitles يمكنني رؤية هذا من طريقة قيادتك ماذا فعلت؟
    Olay karşılık vermeği istemeniz ve bunu da anlayabiliyorum. Open Subtitles ذلك بخصوص رغبتك بالرد .. وأتفهم ذلك أيضاً
    Vücut dilinden, bir önce buradan gitmemi istediğini anlayabiliyorum. Open Subtitles يمكنني معرفة من لغة جسدكِ، أنكِ تتطلعين لمغادرتي
    Ridley'in annesinden nasıl nefret ettiğini anlayabiliyorum ama bu noktaya kadar gelmesi inanılmaz. Open Subtitles أَفْهمُ كَمْ ريدلي يُمْكِنُ أَنْ يَكْرهَ أمَّه لكن هذه...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد