| Hiçbir şey anlayamadım bayan. Biraz daha yavaş konuşmanız gerekiyor. | Open Subtitles | إننى لم أفهم ذلك يا سيدتى يجب أن تتحدثى ببطئ |
| O kadar güzel varlığın benim gibi bir kötülüğü nasıl sevdiğini hiç anlayamadım. | Open Subtitles | لم أفهم قطّ كيف يمكن لشخصٍ بهذا الجمال، أن يحبّ شيئاً بهذه السواد. |
| - Ne şirin bir köpek! - anlayamadım? | Open Subtitles | هذا كلب لطيف إنى ألتمس المعذرة ؟ |
| - anlayamadım, efendim? - Bayan Dunn bavulunu istetmiş, sanırım. | Open Subtitles | عفواً - آنسة "دون" أرسلت في طلبه كما اعتقد - |
| Yüce makamına kendi geçemedi diye emrindeki köpeklerin çalmasını sağladı. Özür dilerim, anlayamadım. | Open Subtitles | لم تستطع وراثة الرئاسة لذلك جندت كلابها لمساعدتها في سرقته أستمحيك عذراً |
| anlayamadım. Brian`ı tavlayamam öyle mi ? | Open Subtitles | معذرة أنت هَلْ تعتقدين أنه لا يمكنني ان احصل على براين؟ |
| - anlayamadım. İşlerin kötü olduğunu anlıyorum ama bunu düzeltmek için ne yapıyoruz? | Open Subtitles | ـ معذرةً ـ أفهم إنها سيئة، لكن ما الذي نفعله لإصلاحها |
| - Hayır. Neden bir cinayet dedektifinin beni takip ettiğini anlayamadım. | Open Subtitles | كلاّ، اسمع، ما زلتُ لا أفهم لماذا يقوم مُحقق جنائي بتتبّعي. |
| Olan bitenden sonra neden Scotty ile irtibat kurmak istediğini anlayamadım. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لماذا تريدين أن ترتبطي بسكوت بعد كل ماحدث |
| Resim dersleri heyecanlı ve yaratıcıydı fakat ten rengi kalemi asla anlayamadım. | TED | كان الامر مثيرا وباعثا للأبداع لكنني لم أفهم قط القلم الخاص بلون البشرة. |
| Açıkçası ben sizin nasıl beraat kararı verdiğinizi anlayamadım. | Open Subtitles | بصراحة, لا أفهم كيف أمكنك أن تصوت لصالح البراءة. |
| - Yapacağım, efendi. Bu büyük kurtarıcı İsa,... bazen, efendi, bu adamı anlayamadım. | Open Subtitles | هذا المسيح العظيم ، هناك أوقاتا لا أفهم فيها هذا الرجل |
| anlayamadım, Morgan'ın perdelerinden mi bahsettin? | Open Subtitles | المعذرة هل قلتِ أن ستائر "مورجان" أعجبتكِ؟ |
| Neden hayal kırıklığına uğradığınızı anlayamadım. | Open Subtitles | أنا آسف المعذرة |
| - Daha fazla para lazım. - anlayamadım? | Open Subtitles | انا بحاجة الى المزيد من النقود عفواً |
| - Hayır, varsın. - anlayamadım? | Open Subtitles | ــ لا , أنتِ لستِ كذلك ــ عفواً |
| - İşte mücadeleniz. - anlayamadım, efendim. | Open Subtitles | ولكن هناك تحدى أستميحك عذراً يا سيدي |
| anlayamadım efendim ama bizi inceleme hakkını size kim verdi? | Open Subtitles | أستميحك معذرة يا سيّدي، لكن ما الذي يعطيك الحق بالتجسس علينا ؟ |
| - anlayamadım, efendim? | Open Subtitles | معذرةً يا سيدي؟ |
| anlayamadım? Ciddi misiniz, ben ve Michael Garfield mı? | Open Subtitles | عفوا ,هل انت جاد فى افتراض وجود علاقة بينى وبين مايكل جارفيلد ؟ |
| anlayamadım Bayan Muir. | Open Subtitles | أستميحك عذرا يا سيدة ميور |
| Kafa derisi yüzmek hep ilgimi çekmiştir. Tekniğini hiçbir zaman anlayamadım. | Open Subtitles | ولدي احداى الكتب عن السحر المروع لفروة الرأس لم افهم اسلوبهم |
| - Pek anlayamadım. | Open Subtitles | ضد أبطال كرة القدم والمشاهير أنا لا أفهمك ضد أبطال كرة القدم والمشاهير أنا لا أفهمك الأمر هكذا يا سيدي.. |
| - "Eşinin Mal Varlığını Ele Geçirmek." - anlayamadım. | Open Subtitles | إنهاء أصول زوجك اعذرني ؟ |
| anlayamadım? | Open Subtitles | عفوًا ؟ |
| Sıkıntısı da burada zaten. Ben de seninle bu konuyu konuşmak istiyordum. Maalesef seni anlayamadım. | Open Subtitles | وهذا ما اردت الحديث فيه معك اخشى اننى لا يمكننى فهم ماترمى اليه |
| Carbondale'de teyzem yaşıyor. anlayamadım. | Open Subtitles | " لدي عمة في " كاربونديل - أعذرني - |
| Çok zekice bir şey dediğiniz belli, ama ben anlayamadım. | Open Subtitles | أشعر أن ذاك كان كلاما ذكيا ولكن لا يبدو أنني أفهمه |