ويكيبيديا

    "annenizin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أمك
        
    • والدتك
        
    • والدتكم
        
    • امك
        
    • أمكم
        
    • والدتكِ
        
    • أمكما
        
    • والدتكما
        
    • امكم
        
    • أمكِ
        
    • أمّك
        
    • أمّكَ
        
    • أمكَ
        
    • بوالدتك
        
    • لامك
        
    Size karşı Annenizin tarafını tuttuğu zaman kendinizi ihanete uğramış ve sevgisiz hissettiniz. Open Subtitles و حين قام باتخاذ جانب أمك ضدك شعرتى بالخيانة و أنك غير محبوبة
    Her neyse, o zaman Annenizin hamile olduğunu bilmeme imkân yoktu. Open Subtitles لذا على أية حال، لم أكن لأعلم بأن أمك كانت حاملاً
    Eğer şehvetle baktığınız kişinin gerçekte oğlunuzun ya da kızınızın, Annenizin ya da babanızın kılık değiştirmiş halleri olduğunu keşfederseniz yine iş değişir. TED سوف تشعر بصورة مختلفة عندما تكتشف ان الشخص الذي تشعر بالرغبة تجاهه هو صورة معدلة عن ابنك او ابنتك او والدك او والدتك
    Sizi bir çeyrek saat içinde Annenizin odasında görmek istiyorum. Open Subtitles اود ان اراك فى حجره والدتك فى غضون 15 دقيقه
    Nasıl söyleyeceğimden emin değilim, fakat Annenizin başına bir kaza geldi. Open Subtitles لا أعلم كيف أخبركم بهذا لكن والدتكم تعرضت لحادثة
    Demokrasi, Annenizin bana bıraktığı ve, size iletmeyi unuttuğum bir mesajı gibidir. Open Subtitles الديمقراطية ، هي ان امك اتصلت اليوم الفائت ونسيتُ ان اعطيك الرساله.
    Çocuklar, içimde Annenizin hapse girmeyeceğine dair delice bir his var. Open Subtitles يا أطفال ، لديّ إحساس قويّ أن أمكم لن تذهب للسجن
    Siz daha Annenizin gözünde pırıltıyken ben bu işleri yapıyordum. Open Subtitles لقد كنت أفعل هذا قبل أن تفكر أمك في إنجابك
    Ben babanız değilim ve Annenizin bundan hoşlanacağını hiç sanmıyorum. Open Subtitles أنا لست والدك وأنا لا أعتقد أن أمك تحب هذا
    Cathy Annenizin yüzüğünü beğenmediğini, o yüzden yüzüğü bizim alabileceğimizi söyledi. Open Subtitles كاثي اخبرتني أنها لم تحب خاتم أمك واننا نستطيع ان نأخذه
    Annenizin torunlarını kilisede büyütmesinin teşvik edici olacağını farz ediyorum. Open Subtitles أتوقع بأن أمك ستشجع جداً أن يتربّى أحفادها في الكنيسة
    Zor zamanlar geçirdiğinize dair bir hikayeniz olacağını, Annenizin sizi bıraktığını veya babanızın sizi dövdüğünü sandım. Open Subtitles تركت أمك و أنت صغيراً كان أبوك يضربك بشده
    Bana bakın, Annenizin nerede olduğu, kim olduğu ya da sizin anneniz olup olmadığı hakkında hiç bir fikrim yok. Open Subtitles الآن، استمع، حقاً ليس لدي أدنى فكرة أين هي أمك الآن... التي قد تكون، أو بالتأكيد إن كان لك أم.
    Bhavna,üzgünüm ve çocuklar bu kez Annenizin yanına gidemeyeceksiniz . Open Subtitles بهافنا، أنا آسف، لا تذهبي إلى منزل والدتك هذه المرة.
    dedi. Bu şartlarda, edimsel bir tepki olarak masayı silip bulaşıkları yıkamayı bir kez daha tekrarlarsanız Annenizin tepkisi, pozitif pekiştirme olur. TED في هذا الموقف، يعتبر تصرف والدتك تعزيز إيجابي لو زاد احتمالية تكرارك هذا الفعل: والذي هو تنظيف الطاولة وغسل الأطباق.
    Yaşlı Annenizin çayını nasıl sevdiğini, onu öyküler anlatarak nasıl gülümseteceklerini biliyorlar. TED يعرفن كيف تحب والدتك الشاي الخاص بها، كيف يجعلونها تبتسم ويقصُّون عليها القصص على الرغم من إصابتها بالخرف.
    Tek bildiğim Annenizin bir tür içsel panzehir taşıyor olması gerektiği, Open Subtitles كل ما أعلمه أن والدتكم تحمل شيئ أشبه بترياق،
    "Hayır, Sayın memur. Annenizin aklında sadece babanız vardı" Open Subtitles لا ، ايها الضابط الرجل الوحيد الذى اعط امك اعينها له كان والدك
    Annenizin beslenme çağrısını taklit edecek olursam... Clawdy-claw, clickety-cloo, clawdy-claw... Open Subtitles ،والآن ، دعوني أتقمص صوت أمكم .. حلّقوا ، حلّقوا
    Zaten bu ev Annenizin çekip çevirmesi için fazlasıyla büyüktü. Open Subtitles هذا المنزل كان كبيراً جداً على والدتكِ للإعتناء به على أي حال.
    İntikam. Annenizin öcünü bu canilerden almazsanız bundan böyle evlatlarım değilsiniz. Open Subtitles فانتقما إن كنتما تحبان أمكما وحياتها وإلا فلستما ابنيّ بعد اليوم
    Kim bilir, Annenizin gizlenmiş milyonlarını keşfedeceğiz. Open Subtitles قد نكتشف أن والدتكما خبأت ملايين الدولارات
    Buranın Annenizin evi olmadığı ve biraz gıcırdadığının farkındayım ama ona biraz zaman verirseniz sizin için giderek daha çekici bir hâl alacaktır. Open Subtitles الان ، انا اعرف ان هذا ليس منزل امكم و اعرف انه مجرد كوخ صغير و لكن يجب ان نمهله بعض الوقت و سوف يكبر معنا
    Komşunuz Annenizin randevulara gittiğini söyledi. Open Subtitles أنا لا أفهم الجيران قالوا بأنها شاهدوا أمكِ تغادر في موعد غرامي
    Charlie'yle konuşup, Annenizin odasında neler olduğunu öğrenmeliyiz. Open Subtitles أعتقد نحن يجب أن نتكلّم مع تشارلي ونكتشف الذي حدث في غرفة نوم أمّك.
    Annenizin, gözlerinin önünde parçalandığını görünce o da kendi kurbanlarını parçalamaya başlamıştı. Open Subtitles رأى أمّكَ تقطّع أوصالها أمام عينيه فراحَ يقطّع أوصال ضحاياه
    Lincoln'den anladığım kadarıyla Annenizin sağ frontal lobunda tümör varmış. Open Subtitles فهمت من (لنكولن) أن أمكَ كان عندها ورم في المقدمة من الدماغ ؟
    Annenizin sigorta poliçesiyle ilgili birkaç sorum olacak. Open Subtitles عند سؤالين لك عن بوليصة التأمين الخاصة بوالدتك
    Muhtemelen Annenizin size hamileyken aldığı ilaçlardan kaynaklanıyordur. Open Subtitles حسنا نحتاج ربما الى اجراء بعض الفحوص ربما اعطي لامك عندما كانت حاملا بك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد