ويكيبيديا

    "annesine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أمه
        
    • أمها
        
    • والدته
        
    • والدة
        
    • لأمها
        
    • لوالدته
        
    • امه
        
    • أمّها
        
    • لوالدتها
        
    • امها
        
    • أمّه
        
    • لأم
        
    • لوالدة
        
    • بأمه
        
    • للأم
        
    Öz annesine bile güvenmez. Sahip olduğu herşeyin bir koruması vardır. Open Subtitles وقال إنه لا يثق أمه كل ما لديه ،وقال انه الحراس.
    Şimdilik arada sırada evi yakan sinirli bir oğlan olduğumu kabul etmeliyim veya arada bir annesine zehirli dart atan biri. Open Subtitles و لكن الآن، يجب أن أتقبل حقيقة أنني طفل غاضب سيحاول من وقت لآخر حرق المنزل أو يرمي أمه بسهم مسموم
    Good’un 4 yaşındaki kızı hapsedildi ve sonunda annesine karşı tanıklık etti. TED كانت ابنة غود ذات الأربعة سنوات محبوسة وشهدت في النهاية ضد أمها.
    annesine karşı sürekli aile içi şiddet uyguladığı çağrısı alıyoruz. Open Subtitles كنا نستجيب لشكوى العنف المنزلي طوال الوقت في منزل والدته
    Krallığın First Lady'si olarak, Kraliçe odası Kral'ın annesine ait. Open Subtitles ‫لدى والدة الملك وزوجتي، هذه ‫المعروفة بالسيدة الأولى في البلاط
    Ve annesini getirme nedeni 6 yaşındaki çocuğun annesine okuma ve yazmayı öğretmesiydi. TED وسبب جلبها لأمها أن هذه الطفلة ذات الست سنوات كانت تعلّم والدتها كيف تقرأ وتكتب.
    Ailesiyle barışmak için bir mektup yazmayı dilerse annesine teslim etmekten mutluluk duyarım. Open Subtitles لو يرغب في كتابة رساله لهم لترضيتهم فسيكون من دواعي سروري توصيلها لوالدته
    Görünüşe göre kendi kraliçe annesine kraliyet muamelesi yapıyormuş ve en kötüsü? Open Subtitles اتضح انه كان يقوم بالمعالجة الملكية مع امه الملكة وأسوأ جزءِ هو؟
    Üç hafta boyunca bendeydi. Daha sonra annesine yapılan suçlamalar düşürüldü. Open Subtitles بقي معي لثلاثة أيام و من ثم أسقطت التهم عن أمه
    O ölünce takıntısı yüzünden annesine benzeyen cesetleri çıkarmaya başladı. Open Subtitles بعد موتها هوسه أجبره على استخراج جثث نساء يشابهن أمه
    Birisi, annesine vasiyeti konusunda yardım etmem için eğlenceli bir gece ayarlamamış olsaydı... Open Subtitles حسناً لو أن أحدهم لم يلزمني مسبقاً بأمسيه مرحه لمساعدة أمه في وصيتها
    annesine söyledi. Annesi bana bağırdı ben de kızıma bağırdım, ve evden kaçtı. Open Subtitles و قامت بإخبار أمها, وأمها صرخت بي وأنا صرخت بإبنتي , فهربت ابنتي
    Şu an annesine çok ihtiyacı var. Kızım hangi cehennemde? Open Subtitles الآن هي حــقاً بحاجة أمها أين هي بحق الجحيــم ؟
    April'ın Şükran Günü için annesine götüreceği bir pasta alması gerek. Open Subtitles آيبرل يجب أن تشتري فطيرة لتأخذها عند أمها في عيد الشكر
    annesine meme kanseri teşhisi konulduğunu söyledi. TED قال لي بأن والدته قد تم تشخيصها بسرطان الثدي.
    Mektupla annesine göndermek için, Dick'in bir tutam saçını kestim. Open Subtitles "لقد أرفقت خصلة من شعر "ديـك مع خطاب إلى والدته
    Mektupla annesine göndermek için Dick'in bir tutam saçını kestim. Open Subtitles "لقد أرفقت خصلة من شعر "ديـك مع خطاب إلى والدته
    Ağabeyi, Paolo intikam yemini ederek tepelere kaçtı. Geride kalan tek erkek varis Vito, Babasının Cenazesinde annesine destek oluyordu. Open Subtitles أخوة الأكبر باولو أقسم على الانتقام و اختفى فى الجبال تاركاً أخية و أمة وحدهما فى جنازة والدة
    annesine ve kardeşine... üzüldüğünü göstermeden... aralarındaki alışkanlık gereği hiçbir şey belli etmeden. Open Subtitles ‫دون أن تُظهر لأمها ‫أو لأخيها الصغير ‫أنها كانت حزينة ‫دون أن تُظهر أي شيء
    Bu kötü haberi annesine benim vermem gerektiğini düşündüm. Open Subtitles وقد شعرت أنه من واجبي أن أوصل الخبر المحزن لوالدته
    Ve her gün annesine 2 düzine kırmızı gül gönderiyormuş. Open Subtitles و يرسل الى امه درزينتين من الزهور الحمراء كل يوم
    Çocukları zaten annesine gönderdi. Open Subtitles لقد قامت مُسبقاً بإرسال الأطفال مع أمّها
    annesine bundan hoşlanmadığını söyledi. Open Subtitles لكنني كنت خائفة جدا قالت لوالدتها انها لا ترغب في ذلك
    - Selam, Arnold. Ruth annesine gidiyor uçakla, çocuklar kamptalar, ben yalnızım. Open Subtitles روث ستطير الى امها ، الاطفال فى المعسكر وانا وحدى
    annesine ilaç almak için, çalmak zorunda kalan, önemsiz bir hırsız değil. Open Subtitles ليس لصّ صغير الذي كان عليه أن يسرق ليدفع ثمن دواء أمّه.
    Kazandığı her kuruşu evinde yalnız yaşayan annesine faturaları ödemesi için göndermiş. Open Subtitles أرسل كل سنت حصل عليه للمنزل لأم عازبة ليُساعدها في دفع الفواتير
    Samantha'nın annesine göre Eddie araba hırsızlığından daha fazla işe bulaşmış. Open Subtitles حسنا,وفقا لوالدة سامانثا إيدي قد يكون أصبح أكثر من لص سيارات
    Eminim ki annesine geldiğinde Norman Bates de iyi davranıyordur. Open Subtitles كان لطيف , على الأقل عندما كان يتعلق الأمر بأمه
    Neden Charles'ın annesine ona ders verdiğinizi bilip bilmediğini sormadınız? Open Subtitles لم لم تذهب للأم .. وتتأكد أن تشارلز أخبرها عن تدريسك له؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد