| Helena tecavüzden kurtuldu çünkü ablası Rozinka annesiymiş gibi davranarak onu korudu. | Open Subtitles | هيلينا" جنبت نفسها فقط أن تـُغتصب" لأن أختها الكبرى "روزينكا" إدّعت أنها كانت أمّها وقامت بحمايتها |
| Ayrıca görünen o ki, Avustralya'da tatil yapan Brooke Davis değilmiş, annesiymiş. | Open Subtitles | تبيّن أنه ليست (بروك ديفيس) من قامت بجولة في الجنوب بل كانت أمّها... |
| Ağzından düşürmediği kadın Jiaying annesiymiş. | Open Subtitles | تلك المرأة التي كانت تتحدث عنها، (جايينغ)... هي أمّها. |
| - Becky Cawood'un annesiymiş. | Open Subtitles | .(إنها والدةُ (بيكي كاوود |
| O Samara'nın annesiymiş. | Open Subtitles | (إنها والدةُ (سامارا |
| Görünüşe göre, Banyan'ı tek ziyaret eden kişi, 82 yaşındaki annesiymiş. | Open Subtitles | إذاً من الواضح أن الوحيد الذي زار (بانيان) في السجن هي والدته ذات الـ82 عاماً |
| - Margrethe annesiymiş. | Open Subtitles | -مارغريت) هي والدته) -والدة من ؟ |