ويكيبيديا

    "antibiyotik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المضادات الحيوية
        
    • مضادات حيوية
        
    • المضاد الحيوي
        
    • للمضادات الحيوية
        
    • المضادّات الحيويّة
        
    • مضاد حيوى
        
    • مضاد حيوي
        
    • من المضادات
        
    • مضادات حيويه
        
    • مضادّات حيويّة
        
    • بمضادات
        
    • حيويا
        
    • مُضادّات
        
    • ومضادات حيوية
        
    • مضاداً حيوياً
        
    Buna benzer bir takım adımları antibiyotik kullanımı için de atabiliriz. TED يمكن أن نتخذ هذه الخطوات لحل مشكلة استخدام المضادات الحيوية أيضا.
    Bu modelin egemen olmasının nedeni gayet tabii antibiyotik devrimidir. TED إن سبب هيمنة هذا النموذج هو بالطبع ثورة المضادات الحيوية.
    3 gündür antibiyotik alıyorum ve hiç düzelmedim bu da ameliyat olmam lazım demek, bu da hayatım bitti demek. Open Subtitles أنا في يومي الثالث على المضادات الحيوية و أنا لا أتحسن ابدا مما يعني , أنني سوف أقوم بتلك العملية
    Bakteri kaynaklı menenjit için geniş spektrumlu antibiyotik vermeye başlayın. Open Subtitles دون أن أعرف؟ ابدأوا بإعطائه مضادات حيوية لالتهاب السحايا البكتيري
    Ona antibiyotik veriyorum ve türü belirlemek için biraz kültür aldım. Open Subtitles وضعت له مضادات حيوية وأخذت بعض المعلومات لمعرفة نوع سلسلة السل
    Bir Stafilokok hücresi vücudunuzdaki bir kas hücresinin yanında olabilir ve ondan genler alabilir, antibiyotik geldiğinde de değişir ve mutasyona uğrar. TED فالمكورات العنقودية قد تقترب من خلية عضلية في أجسامنا وتقتبس منها الجينات ، أثناء تواجد المضاد الحيوي ، وتتغير وتتطور.
    Aslında Fife bize ALS antibiyotik deneyiyle ilgili yeni bilgiler veriyor. Open Subtitles بحثه علاج المضادات الحيوية لتشنج الأعصاب الحركية هذه النتائج الأولية مذهلة
    Örneğin işte bu yüzden, antibiyotik direnci evrimleşti. TED ولهذا السبب، على سبيل المثال، تطورت مقاومة المضادات الحيوية.
    Bildiğiniz gibi, antibiyotik direnci dünya çapında bir sorun olmaya başladı. TED فمقاومة المضادات الحيوية تبرهن عن كونها تحديا عالمي كبير.
    Bebek kulak enfeksiyonu sebebiyle antibiyotik alıyor. TED سيبدأ بأخذ المضادات الحيوية لالتهاب في أذنه.
    Büyük amcam antibiyotik öncesi dönemin son günlerinde öldü. TED مات عمي الأكبر في الأيام الأخيرة لعصر ما قبل المضادات الحيوية.
    Gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunda çoğu antibiyotik bu şekilde satılıyor. TED في أغلب الدول النامية، معظم المضادات الحيوية لا زالت كذلك.
    antibiyotik kullanımını ortadan kaldırmak için tarımı zorunlu tutabiliriz. TED يمكن أن نتخلى عن استخدام المضادات الحيوية في الزراعة.
    antibiyotik kullanımı konusundaki toplumsal kuralları da değiştirebiliriz. TED و يمكننا تغيير المعاييرالاجتماعية حول استعمال المضادات الحيوية أيضا.
    Penisilin antibiyotik çağını 1943’de başlattı. TED بدأ عصر المضادات الحيوية باستخدام البنسلين في عام 1943.
    Eğer insanlara, hapşurdukları için antibiyotik verirsek bir işe yaramaz; çünkü onlar virüs. Open Subtitles نحن نعطي الناس مضادات حيوية من أجل الرشح لكنها لا تقضي على الفيروسات
    Tamam. Hastaya daha sonra üçüncü nesil bir sefalosporin antibiyotik ve doksisilin verildi, ve üçüncü gün, işe yaramadı; akut yetmezliğe ilerledi. TED و قد قمنا بعلاج المريضة عن طريق أدوية و مضادات حيوية مثل دوكسيسيكلين وفي اليوم الثالث تأزمت حالتها إلى قصور حاد
    Milattan sonra 350 yılında insanların antibiyotik içeren gıda madelerini kasıtlı olarak fermante ettiğinin kanıtı bile var. TED ويوجد دليل منذ 350 عام بعد الميلاد، خمروا الغذاء المحتوي على مضادات حيوية.
    Ancak antibiyotik direnci de bir o kadar tehdit niteliği taşımakta. TED ولكن تُمثّل مقاومة المضاد الحيوي خطرًا كبيرًا.
    İlk büyük ölçekli antibiyotik kullanımı, geçen yüzyılın 50'li yılların başındaydı. TED كان أول استخدام واسع النطاق للمضادات الحيوية أوائل خمسينيات القرن الماضي.
    antibiyotik alıyorum. Birkaç güne düzelirim. Open Subtitles أتعاطى قدراً كبيراً من المضادّات الحيويّة وسأفرغ بعد بضعة أيّام
    Yoğun derecede antibiyotik verdim, şimdi de hepatiti var mı ona bakıyoruz. Open Subtitles أعطيته مجموعه مضاد حيوى وأتأكد الان إن كان مصاب بخلل
    Biraz antibiyotik krem getireceğim böylece seni rahat ve mikropsuz tutabiliriz. Open Subtitles سأحضر لك بعض الكريم مضاد حيوي حتي تبقين جميلة وغير مصابة.
    İşe yaradı. Üç haftalık faj uygulaması ile kronik enfeksiyon iyileşti, hem de hiçbir antibiyotik iyileştiremezken. TED في غضون ثلاثة أسابيع من العلاج بالعاثيات، شُفي الالتهاب المزمن، الذي لم تفد فيها سابقًا أي من المضادات الحيوية.
    Enfeksiyonu için üzerinde deneyebileceğim üç yeni antibiyotik daha var. Open Subtitles لدي ثلاث مضادات حيويه جديده للالتهاب المصاب به
    Enfeksiyon için antibiyotik verirsek rejeksiyonu kötüleştiririz. Open Subtitles ولو أعطيناها مضادّات حيويّة للعدوى، فسنزيد الرفض سوءاً
    Bu eğitim seti Cipro ve penisilin gibi bilinen antibiyotiklerin yanı sıra, antibiyotik olmayan bir dizi ilacı da kapsıyordu. TED تضمنت مجموعة التدريب مضادات حيوية معروفة، مثل السيبرو والبنسلين، بالإضافة لأدوية عديدة ليست بمضادات حيوية.
    En kötü senaryo şu, stafilokok gibi, ki hala ona karşı etkili bir antibiyotik var, basit bir mikrobun mutasyona uğraması. Biz stafilokok'un muhteşem TED وأسوء الإحتمالات هي أن جرثومة بسيطة ، مثل المكورات العنقودية ، والتي لدينا لها مضادا حيويا فعالا ، قد تتطور.
    Bunların içinde antibiyotik var. Open Subtitles وهُناك مُضادّات حيويّة بالداخِل.
    İlaç her şeye güç yetiren bir metafordur. - antibiyotik. Open Subtitles بعض الأدوية لتحسين القدرات، . ومضادات حيوية
    Bu enfeksiyon buralarda takıImaya devam ediyor bu yüzden antibiyotik entrevenözlü ışık tayfı giymenizi istiyorum. Open Subtitles تلك العدوى تستمر بالتسكع هنا، لذا أريد وضع مضاداً حيوياً كاملاً لك عبر الوريد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد