Bunu şuan aşırı görünen düşüncesizlikle antibiyotikleri müsrifçe kullanarak yaptık. | TED | فعلنا ذلك عن خلال الإسراف في المضادات الحيوية باستهتار يبدو صادما الآن. |
antibiyotikleri değiştirelim, başka bir antibiyotiğe geçtiler, Tamiflu verdiler, | TED | غيروا نوع المضادات الحيوية وتاميفلو أحد المضادات الحيوية للانفلونزا |
antibiyotikleri direnci önleyen moleküller ile de sarmalayabiliriz. | TED | يمكننا أيضاً تغليف المضادات الحيوية بمحاليل تمنع المقاومة. |
Uzun vadede direnişe başarılı bir şekilde karşı koymak için yeni antibiyotikleri yaratıcıları için kârı daha da azaltarak idareli kullanmamız gerekecek. | TED | ولنجاح مكافحة المقاومة على المدى البعيد، يجب أن نرشد استخدام المضادات الحيوية الجديدة بخفض أرباح مبتكريها بشكل أكبر. |
Hastaneleri aradık ve konuştuğumuz gibi doğru antibiyotikleri veriyorlar. | Open Subtitles | لقد اتصلت لتوى بالمستشفيات وهم يقومون باعطائهم المضادات الحيويه الصحيحه بينما نتحدث |
Bu yüzden elimizdeki en güçlü antibiyotikleri vereceğiz ve işe yaramasını umacağız. | Open Subtitles | لذا فسنبدأ بإعطائهم أقوى مضادات حيوية عندنا و نتمني أن يفي هذا بالغرض |
Sana o antibiyotikleri istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أنني لم أرد هذه المضادات الحيوية. |
Hayır, Eğer antibiyotikleri istiyorsak burada beklemeliyiz. | Open Subtitles | لا, يجب أن نبقى إن أردنا المضادات الحيوية تقول الأخبار بأن نبقى |
Fizyoterapistler antibiyotikleri halledemediği için.... ...klinik şefi senin servisine geri gönderdi. | Open Subtitles | العلاج الطبيعي قالوا أنه لا يمكنهم التعامل مع المضادات الحيوية لذا اعاده كبير الأطباء مجدداً تحت رعايتكِ |
antibiyotikleri deneyebilirsin ama yan etkilerine değeceğini sanmam. | Open Subtitles | حسنا تستطيعين استعمال المضادات الحيوية مرة اخرى ولكن أظن ان الآثار الجانبية ستكون خطورتها اكبر |
Hiç değilse bu antibiyotikleri almaya başla. | Open Subtitles | على الاقل في البداية خذي هذه المضادات الحيوية |
Enfeksiyon değil. antibiyotikleri denedik ama yanıt vermiyor. | Open Subtitles | انه ليس بالتهاب جربنا المضادات الحيوية لكنه لم يستجيب |
İlk antibiyotikleri yaptığımızda, bu içerikleri laboratuvara aldık ve bunlardan kendi versiyonlarımızı ürettik ve bakteriler, saldırımıza her zamanki gibi cevap verdiler. | TED | عندما صنعنا المضادات الحيوية للمرة الأولى، أخذنا هذه المركبات إلى المعمل وصنعنا نسختنا المعدلة منها واستجابت البكتيريا لهجومنا كما تفعل دائما. |
antibiyotikleri her yerde kullanmaya başladığımız için -tedavi ve önleyici olarak hastanelerde, basit soğuk algınlıkları için evlerde, hayvanların sağlığını korumak için çiftliklerde- bakteriler evrim geçirdi. | TED | فمع شروعنا في استخدام المضادات الحيوية لكل شيء في المستشفيات، للعلاج والوقاية، في المنزل، ولمجرد نزلات البرد، وفي المزارع، للحفاظ على صحة الحيوانات تطورت البكتيريا. |
Bunlar daha sonra hayatımız boyunca antibiyotikleri işlevsiz hale getirebilecek dirençli bakterilere dönüşüyor. | TED | ومن ثَم، تتحول هذا المضادات الحيوية إلى ميكروبات مقاومة للعقاقير والتى تهدد بعودة المضادات الحيوية المهجورة طوال فترة حياتنا. |
- antibiyotikleri ve morfinleri al... bunlar doktora gidecek;, geri kalanlar, bandajlar-- | Open Subtitles | خذ المضادات الحيوية والمروفين... مباشرة إلى الطبيبِ؛ ، بقيّة المادةِ -الهيبوسلفات، الضمادات |
- antibiyotikleri ve morfinleri al... bunlar doktora gidecek, geri kalanlar, bandajlar... | Open Subtitles | خذ المضادات الحيوية والمروفين.. مباشرة إلى الطبيبِ؛ ،... |
antibiyotikleri tekrar başlatacağım. | Open Subtitles | سأستأنف إعطاءه المضادات الحيوية |
Evet, çaldığım antibiyotikleri getirdim, fakat .onları uygulayamam çünkü kahrolası şırıngaların nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | نعم, لدي المضادات الحيوية التي سرقتها, ولكن... لا أستطيع إدارتها. |
Sadece antibiyotikleri ve ağrı kesicileri reddediyor. | Open Subtitles | فقط لرفض المضادات الحيويه و مسكنات الألم |
Sığır çobanlarının antibiyotikleri yoktu. | Open Subtitles | رعاة البقر لم يكن لديهم مضادات حيوية. |