Evet, ama bu durum yalnızca ikizi olan antimadde ile birlikteyken gerçekleşir. | TED | نعم، ولكن فقط في حال اجتمعت مع توأمها، المادة المضادة. |
antimadde hakkında oldukça gizemli bir şey var: Etrafta olması gerekenden çok daha az antimadde mevcut. | TED | وهناك أمر غامض جدًا عند الحديث عن المادة المضادة: فهي توجد بكميات أقل بكثير عما ينبغي أن تكون عليه. |
Öyleyse neden enerji üretimi için antimadde kullanmıyoruz? | TED | لماذا إذًا لا نستخدم المادة المضادة في إنتاج الطاقة؟ |
Çarpıştırıcı, kesinlikle antimadde üretmek için tasarlanmadı. | Open Subtitles | ما كان مقررا للمصادم أن يصنع الأنتيماتر. |
antimadde, orada, hava geçirmez uçlarında elektromıknatıs bulunan bir nanokompozit hücrenin içinde asılı duruyor. | Open Subtitles | الأنتيماتر محجوز هناك... في اسطوانة محكمة الغلق بحاجز مُركب بطاقة كهرومغناطيسية في كل طرف. |
Doktor Vetra, siz ve araştırma ortağınız haricinde bu antimadde projesini başka kimler biliyordu? | Open Subtitles | دكتورةفيترا, بالإضافة إليك أنت وزميلك... من أيضا يعرف عن مشروع الأنتيماتر ؟ |
antimadde transformatörlerinden biri, parçacık hızlandırıcıyı riske atıyormuş. | Open Subtitles | تعرض أحد محول الذرات للتغذية الخطأ من خلال انخفاض في أحد مسرعات الجسيمات |
Peki ya uzayın bir yerlerinde hazır antimadde olsa ve biz günün birinde, bir anti-gezegende falan ona ulaşabilsek nasıl olurdu? | TED | ولكن ماذا لو وجدت المادة المضادة في الفضاء الخارجي ويمكننا استخراجها يومًا ما من كوكب مكون من المادة المضادة. |
Antiparçacıklar ile parçacıkların sayılarının eşit olması gerektiğinden, bu kayıp antimadde gerçekten de büyük bir gizem. | TED | حيث أن الجزئيات والجزيئات المضادة يجب أن يتواجدوا بأعداد متساوية. ماذا بشأن المادة المضادة المفقودة؟ |
Geride, başlangıçtaki madde miktarının 100 milyonda biri kadar madde kalırken, hiç antimadde kalmadı. | TED | وبقي فقط جزء من مئة مليون جزء من المادة بقيت في الكون ولم يبقى أي شيء من المادة المضادة. |
antimadde transformatörlerinden birinin bozuk bir tanecik hızlandırıcıyı, riske attığını söylüyor. | Open Subtitles | وقال ان احد محولي طاقة المادة المضادة قد تعرض للاختلال في واحدة من مسرعات الجسيمات |
Antimaddeyi kullanmadan önce, onu üretmemiz gerekiyor. Fakat antimadde yapmak için gereken enerji, antimaddeden elde edilecek enerjinin milyarlarca katı kadar. | TED | يجب أن نقوم بصنع المادة المضادة قبل أن نستخدمها في صنع الطاقة ويتطلب الأمر طاقة مهولة لإنتاج المادة المضادة ولن تكون الطاقة الناتجة أكبر. |
"Dur biraz!" diyebilirsiniz, "Neden bütün antimadde kaybolurken, sadece madde geride kaldı?" | TED | ولربما قلت "انتظر!، "لماذا اختفت المادة المضادة تماماً وبقيت المادة فقط؟" |
antimadde, elimizde. | Open Subtitles | أصبح لدينا الأنتيماتر. |
antimadde transformatörü... parçacık hızlandırıcıyı riske atıyormuş. | Open Subtitles | وقد تعرض أحد محولي الطاقة للتغذية الخطأ من خلال انخفاض في أحد مسرعات الجسيمات |