Geçen yıl antisosyal davranışların ekonomik etkisi, tam 9 trilyon dolardı. | Open Subtitles | العام الماضي التكلفة الاقتصادية للسلوك المُعادي للمجتمع كانت 9 مليارات دولار |
23 antisosyal kişi, yeniden eğitime tabi tutulmak üzere yakalandı. | Open Subtitles | واعتقل ثلاثة وعشرون من العناصر المعادية للمجتمع من أجل إعادة التأهيل |
Bu antisosyal bir hareketlenmenin.., ...10 yıl sonunda dışavurumudur. | Open Subtitles | وإنما هي جزء من سلوك لا اجتماعي كان موجوداً لسنوات. |
18 yaşın altındakilere antisosyal teşhisi koyamayız, o yüzden şüpheli için gelişmekte olan psikopat diyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نقول عن أي شخص أقل من 18 سنة أنه غير اجتماعي لذا سنصنف هذا المجهول على أنه مريض نفسي ناشىء |
Bir antisosyal çocuk yetiştirme bir çürük anne duyuyorum bir. | Open Subtitles | عن هذا ، أنني أم روتينية أربّي طفل غير إجتماعي |
"Mastürbasyon ve antisosyal Davranışlar" kitabını yazan adam. | Open Subtitles | ألف كتاباً عن إنتقاص الذات والسلوك اللا إجتماعي |
İlgisizlik, duysal işlevlerin kaybı antisosyal ve hatta paranoyak davranışlar. | Open Subtitles | الفتور، فقدان محامل الحسية، انطوائي حتى السلوك بجنون العظمة. |
Bu, antisosyal ve aşırı içine kapanık birinin, nesnelere takıntı boyutunda bağlanması. | Open Subtitles | هذا تعلّق بالأغراض أصبح هوسياً من قبل شخص معادٍ للمجتمع ومنغلق جداً على الذات |
Taksi şoförlüğüyle aşırı antisosyal yapısını bir arada düşünürsek biri mutlaka onunla karşılaşmış olmalı. | Open Subtitles | الربط بين طبعه المتفجر و معاداته للمجتمع مع سائقى التاكسى احدا ما قام بأتصال معه |
Eğer kendi kayıtlarını dinliyorsa sadece antisosyal değil, sanrılı da olmalı. | Open Subtitles | حسنا ، اذا كان يستمع لتسجيلات لنفسه فهو ليس فقط معادى للمجتمع من المحتمل ايضا كونه متوهم |
Bu önemli, çünkü çocukların gösterdiği antisosyal ve saldırgan davranışlar ortalamanın, yüzde 18'in altında olması onları kötü etkiliyor. | Open Subtitles | ،وهو خطير لأن الأطفال الذي يظهرون كرههم للمجتمع وسلوكهم العدائي لديهم ،كالمعتاد |
antisosyal ve özsaygısı düşük, muhtemelen içine kapanık. | Open Subtitles | نظن انه معاد للمجتمع و لديه احترام منخفض لنفسه لذا غالبا كان منطويا على نفسه |
antisosyal kişilik bozukluğu apaçık ortada olan bir kişinin yaptığı öldürme işine bakıyoruz. | Open Subtitles | كلا، نحن نفحص عملية قتل نُفّذت بواسطة شخص يعاني إضطرابا خبيثا في الشخصية ومعاديا للمجتمع. |
Senin kopuk, antisosyal biri olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنك وحيد و غير اجتماعي |
antisosyal olabilir ama gerçekten çok zekidir. | Open Subtitles | هو قد يكون لا اجتماعي , لكنه كي جدا . |
Tam bir antisosyal oluyorsun. | Open Subtitles | أنتَ غير اجتماعي |
Aslında ben mesafeliyimdir, Yani soğukkanlılığın antisosyal sürümü. | Open Subtitles | أنا أتعامل بمعزل الذي هو المعنى اللا إجتماعي من اللطف |
Umarım yarın Versailles'te de bu kadar antisosyal olmazsın. | Open Subtitles | آمل ان تكون إجتماعي غدا في فرسلي |
Roman'ın tepkisi, aşırı antisosyal kişilik bozukluğundan acı çektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | إستجابة (رومان) تُوضح أنه يعاني من إضطراب إجتماعي شديد بالشخصية |
Antisosyalsin, o yüzden benim de antisosyal olduğumu varsayıyorsun. | Open Subtitles | أنت انطوائي لذا اعتقدتَ أنني كذلك |