Ne var ki ikmâl hâlâ bir sorundu. Anvers henüz kullanılamıyordu. | Open Subtitles | لكن الأمداد مازال يمثل مشكلة للحلفاء أذ أن ميناء (أنتورب) مازال معطلاً |
Anvers'in kuzeyinde, İngilizlerin önemli bir kuvveti bulunuyordu. | Open Subtitles | (إلى الشمال من (أنتورب تتمركز حشود من القوات البريطانية |
Bu parçalardan bir tanesi, Anvers'in 200 kilometre uzağındaki Ardenlerdeydi. | Open Subtitles | أحد هذه الأماكن كان على (بعد 125 ميل من (أنتورب "الأرديــن" |
Bu, dilencilerin kralıdır. Onunla Anvers'de tanıştık. | Open Subtitles | هذا المتسول ملك حقيقى لقد التقينا فى " آنتويرب" |
Ama Anvers'de bir kolun yoktu. | Open Subtitles | -نعم لكن فى " آنتويرب " ، لم يكن لك أذرعاً |
Hedefleri saydı. Anvers ve Brüksel. Riskli bir işti. | Open Subtitles | (لقد أوضح أن عمليتى (أنتورب) و(براسل كانتا تنطويان على قدر محسوس من المخاطرة |
Bu nedenle biraraya getirilen bu kuvvetle nihâi hedefi yani Anvers'i ele geçirebileceğimizi düşündük. | Open Subtitles | ولذلك كنا نشعر أن هذه القوة المتنامية قد تستطيع (أن تحقق الهدف النهائى وهو الوصول إلى (أنتورب |
Manteuftel'in tanklarının yakıtı Anvers'e 110 km. kala tükenmişti. | Open Subtitles | (كانت المدرعات تحت قيادة (مانتويفل قد بدأت تعانى نقص الوقود ومازال أمامها سبعون ميلاً (تقطعها لتصل إلى (أنتورب حوالى 112 كيلومتر* |
Eğer Hitler gözünü karartarak Anvers'i ele geçirebilir ve denize ulaşabilirse yalnız önemli bir ikmâl limanını devre dışı bırakmakla kalmayacak aynı zamanda Müttefikleri ikiye ayıracaktı. | Open Subtitles | لو استطاع (هتلر) بهجوم جرئ الأستيلاء ... على (أنتورب) والوصول إلى البحر فلن يتمكن فقط من تدمير ... ...ميناء الأمداد الرئيسى للحلفاء |
Janssen Anvers'ten geliyormuş ve tesadüfen Wallace Ailesi'nin yanında oturmuş. | Open Subtitles | (جانسن) كان قادماً من (آنتويرب) وصدف أن مقعده بجانب عائلة (والس) جميعها. |