Anne aptal değil ama zayıf bir noktası var. Sizlere inanmak istiyor. | Open Subtitles | إنها ليست غبية ولكن لديها بقعة عمياء إنها تريد أن تثق بك |
Ama böcekler aptal değil tabii ki; sporların yanına yaklaşmıyorlar. Bu yüzden ben de, kültürü, spor üretmeyen forma soktum. | TED | و لكن الحشرات ليست غبية وقد حاولوا تجنب الأبواغ عندما اقتربوا فحورت الاستنباتات إلى أشكال غير منتجة للأبواغ |
Belki de sandığım kadar aptal değil. | Open Subtitles | ربما أنه ليس غبياً بالدرجة التى اعتقدته عليها |
Balıkçı bizim kadar aptal değil. İşten anlıyor. | Open Subtitles | تاجر السمك ليس غبياً مثلنا أنه يعرف |
Şimdi şehri terk edecek kadar aptal değil hala burada olmalı. Bulun onu! | Open Subtitles | الآن، هو ليس غبي ليترك البلاد، لذا، لا بد إنه ما زال هنا. |
dedi. Tabii ki o aptal değil, gerçek olmadığının farkında. | TED | لكنه ليس غبيا. هو يعلم أنها غير حقيقية. |
Polis aptal değil. O gemiye binmeden önce yüzde yüz yakalanacaktır. | Open Subtitles | الشرطة ليسوا أغبياء, بالتأكيد سوف يمسكون به قبل أن يركب القارب |
O gözle dövüşmez, o kadar aptal değil. | Open Subtitles | وقال انه لن قتال مع أن العين ، أنه ليست غبية. |
Hukuk ilmi kuralları aptal değil. | Open Subtitles | إن قوانين الحكمة العقلية للمحلفين ليست غبية |
Polisi aramak yok demiştin. O kadar da aptal değil. | Open Subtitles | بلّ قلت ، لا إتصال بالشرطة ، و هيَ ليست غبية لتفعل ذلك. |
Adam aptal değil. | Open Subtitles | لقد حذرتك، أن الرجل ليس غبياً. |
Bizim reis göründüğü kadar aptal değil. | Open Subtitles | القائد ليس غبياً كما يبدو |
Arkadaşınız bir aptal değil, Bay Faulkner. | Open Subtitles | صديقك ليس غبياً يا سيد "فوكنر" |
O aptal değil. Orayı da kontrol edecektir. | Open Subtitles | , إنه ليس غبي ألا تعتقدي أنه سيبحث هناك أيضاً؟ |
Tedbiri ister olaydan önce almış olsun ister olaydan sonra, adam aptal değil. | Open Subtitles | فكرة مسبقة أو لاحقة بكل هذا الرجل ليس غبي |
Biliyorum. Herif aptal değil, nasıl temiz kalacağını biliyor. | Open Subtitles | هذا الرجل ليس غبيا انه يعرف كيف يبقى نظيفا |
aptal değil ya. İstemiyorum diyorsa, istemiyordur. | Open Subtitles | أنه ليس غبيا لقد قال لا , اذن هو يعنى لا |
Tekneyi kaybetmek büyük bir hata. Ayrıca Arikara'lar o kadar aptal değil. | Open Subtitles | ،أن ترك القارب يعتبر خطأ فادح بالإضافة هنود الحمر ليسوا أغبياء |
Pek çok açıdan haklı. aptal değil. | Open Subtitles | هومحقفي كثيرمنالأشياء, إنه ليس أحمقاً |
- Karım aptal değil, Allah aşkına. - Teşekkür ederim Sevgilim. | Open Subtitles | و كيف يبدو الأمر يا شيري زوجتي ليست حمقاء , بحق المسيح |
- Anneni aradı. Şimdi de seni aradı. - aptal değil. | Open Subtitles | تتصل بوالدتك ولا تتصل بك انها ليست غبيه |
Baban çok sinirli ama aptal değil. | Open Subtitles | أباك غاضب , لكنه ليس غبيًا |
Amerikalı aptal değil. Saklanmak için en iyi yerin orası olduğunu biliyor. | Open Subtitles | الامريكي ليس احمقا انه يعرف انه المكان الأفضل للاختباء |
Kral, aptal değil. Eski Din'in güçlerinin tekrar karşısına çıkacağını biliyor. | Open Subtitles | الملك ليس بأحمق,إنه يعلم أن قوى الديانة القديمة |
Ama Ben de orospu bir stajyere kanacak kadar aptal değil. | Open Subtitles | و(بين) ليس سخيفاً بما يكفي ليتورط مع طالبة متدربة مجنونة |
Çılgın olabilir ama aptal değil. | Open Subtitles | لربما هو مجنون، لكنه ليس أحمقًا |
Ve aptal değil. | Open Subtitles | وأنه ليس البكم. |
Bazen biraz taş kafalı olabiliyor ama aptal değil. | Open Subtitles | قد يكون عنيداً قليلاً، لكنه ليس بالغبي. |