Onu o papağanla yalnız bırakmak, aptallıktı. | Open Subtitles | ولكن تركه بمفرده مع الببغاء هو الغباء بعينه. |
Beni bekleyeceğini düşünmek aptallıktı. | Open Subtitles | كان من الغباء أن أعتقد أنك ستظلين في انتظاري |
Belki bunu düşünmesi bile aptallıktı... | Open Subtitles | اقصد .. يمكن انه كان من الغباء حتى التفكير .. ِ |
Bu iyi bir şey ama yaptığı açıkça aptallıktı! | Open Subtitles | النوع الآخر,وهو مقبول ولكن هذا غباء واضح |
Seni buraya çıkarmam aptallıktı. | Open Subtitles | اخذتك الى الاعلى هنا, كان هذا غباء مني |
- Yaptığın şey aptallıktı. Bu bir felaket. | Open Subtitles | ما فعلته كان غباء هذه هي الكارثة. |
Bana sorarsan yaptığın tam bir aptallıktı. | Open Subtitles | و كانت حماقة كبيرة، إذا سألتني. |
Seni bırakıp, oraya gitmek ve kahramanlığa kalkışmak aptallıktı. | Open Subtitles | لاني أعرف اني كنت غبي عندما تركتك وحدك لاذهب هناك وأكون بطلاً |
Biliyorum o sırada yola çıkmak aptallıktı | Open Subtitles | كنت اعرف انه من الغباء كونى على الطريق |
Anladık, buraya gelmek aptallıktı. Kabul ediyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنه من الغباء المجيء إلى هنا |
Bugün yaptığın şey aptallıktı. | Open Subtitles | مـّا فعلتيه اليوم كان قمّة الغباء. |
Buraya gelmem aptallıktı. | Open Subtitles | و انا لا أثق بك ! لقد كان من الغباء عودتي |
Bu doğru, değil mi? Bu yaptığım tamamen aptallıktı. | Open Subtitles | كان ذلك في غاية الغباء مني. |
Onu getirmen aptallıktı... ama şanslı olabiliriz. | Open Subtitles | كان ذلك غباء منك لقد فحصتها |
Sormam aptallıktı. | Open Subtitles | هذا غباء مني لسؤالك |
Aynı zamanda inanılmaz bir aptallıktı. | Open Subtitles | هذا غباء |
Saf bir aptallıktı. | Open Subtitles | غباء صافٍ |
aptallıktı. | Open Subtitles | بل كان... غباء |
- İncelik değil aptallıktı. | Open Subtitles | -بل كان غباء |
Grievous ile tek başına dövüşmen aptallıktı. | Open Subtitles | كانت حماقة منك ان تواجهى (جريفوس) بمفردك |
Buraya gelmeni söylemem aptallıktı. | Open Subtitles | كنت غبي جدا عندما طلبت منك أن تأتي إلى هنا |