Eğer ben araştırmacı gazeteciysem, araştırmak zorundayım, değil mi? | Open Subtitles | إذا أنا محقق صحفي، لدي فلدي تكون قادرة على التحقيق، أليس كذلك؟ |
Şu an, birçok araştırmacı obezitenin insülin direncine sebep olduğuna inanıyor. | TED | إن معظم الباحثين يؤمنون بأن السمنة هي سبب الإصابة بمقاومة الإنسولين. |
Bunlar Kaliforniya'da araştırmacı David Matsumoto tarafından ortaya çıkartıldı. | TED | وهذه دراسات قُدمت بواسطة الباحث ديفيد ماتسوموتو في كالفورنيا. |
dedi. Ben de, "Demin 500 kişiye incinebilirlikten kaçmak için araştırmacı olduğumu anlattım. | TED | وقلت أنا , قد أخبرت للتو 500 شخص أنني أصبحت باحثة لأتجنب التأثر بالنقد. |
Sende, araştırmacı olarak biraz ışık olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | انا افكر بأن هنالك بصيص أمل لأن تكوني محققة |
Bak, ben gölge yazarım. araştırmacı gazeteci değilim. | Open Subtitles | اسمعي، أنا كاتبه المأجور، ولست مراسل تحقيقات. |
Hastanesi bile var 1200 öğrenci, 100 profesör ve araştırmacı var | Open Subtitles | لها حتى مستشفاها الخاص. 1200 طالب، و 100 أستاذ و باحث. |
Ben bir doktorum, ama bir şekilde biraz mesleğimden saparak araştırmacı oldum, bu nedenle artık bir epidemiyolog'um. (Hastalık sıklıklarını inceleyen bilim dalı) | TED | حسناً .. في الحقيقة أنا طبيب .. ولكني تطرقت إلى مجال الأبحاث أنا اليوم أعمل في أبحاث الأوبئة |
Bu yakınlardan geçiyordum, ...bir televizyon şovu için araştırmacı olarak çalışıyorum, ...yatılı kamp katilini araştırıyordum. | Open Subtitles | و أعمل محققه في برنامج من تلفزيون الواقع يتحرى عن جريمة القتل التي حصلت في المخيم |
Şirin olduğunu düşündüm. araştırmacı gazetecilik yapmak ister misin dedim. | Open Subtitles | ظننته لطيفاً وسألته إذا كان يريد القيام ببعض التحقيقات الصحفية |
Eyalet Başsavcılığı'nda kaç tane araştırmacı çalışıyor Glenn? | Open Subtitles | كم محقق لديك في مكتب المدعي العام يا جلين ؟ |
Bunu, seni daha bir araştırmacı yaptığı için değil de aynı zamanda da bir çeşit kefaret olduğu için mi yapıyorsun? | Open Subtitles | ليس لسبب جعلك محقق أفضل بل لسبب نوع ما كالكفارة |
2013 yılında bir araştırmacı ekibi bir matematik testi yaptı. | TED | في عام 2013، قام فريق من الباحثين بإعداد اختبار حسابي. |
Haftalar geçti ama araştırmacı grubu alışılmamış bir şey bulamadı. | Open Subtitles | مرت أسابيع و لم يجد فريق الباحثين شيئاً غير معتاد |
araştırmacı Dr. Michael Fay ve Nick sürünün dişi reisine tasma taktılar. | TED | نيك مع الباحث الدكتور مايكل فاي طوقا الأنثى الحاكمة في القطيع |
Belki de profesyonel bir sporcuya daha çok benzemeliyiz ya da ya da yorulmak bilmeyen programcı gibi veya o hırslı araştırmacı gibi olmalıyız. | TED | لذا ربما يجب أن نكون مثل هذا الرياضي المحترف، أو مثل هذا المبرمج الذي لا يكل، أو مثل هذا الباحث الحالم. |
Orta Asya ve Afrika'ya sık sık yalnız giden Amerikalı bir araştırmacı tanıyorum. | TED | أعرفُ باحثة أمريكية تسافرُ كثيرًا وحدها في آسيا الوسطى وأفريقيا. |
Bu biraz tuhaf, Maliyede bir araştırmacı olmuşsunuz. | Open Subtitles | من الغريب أنك كبرتِ لتصبحي محققة لدى وزارة المالية؟ احتجتُ إلى وظيفة. |
Savaş muhabiriydi. araştırmacı gazeteci. Pizza fırınında ne işi var ki? | Open Subtitles | كان مراسلاً حربياً، مراسل تحقيقات ماذا يفعل في فرن البيتزا؟ |
İlerlemenin en hızlı şekilde gerçekleşmesinin yolu bu, araştırmacı başına düşen keşif oranının yıllık olarak ölçülmesi gibi. | TED | هناك الطريقة الأسرع التي قد تحصل بها التقدمات غالبا، كما تمت قياسها بعدد الإكتشافات لكل باحث في السنة. |
Entomoloji konusunda araştırmacı. | Open Subtitles | إنه عالم أبحاث في علم الحشرات، من بين كل التخصصات. |
Ben Diane'in asistanıyım ama bazen araştırmacı olarak çalışıyorum. | Open Subtitles | انا مساعدة ديان, ولكنني اعمل كـ محققه هنا |
Tony, sen ve Bert araştırmacı gazetecisiniz. | Open Subtitles | تونى, انت و برت,تعملان فى قسم التحقيقات, |
Bir yılı aşkın bir süre boyunca bir grup araştırmacı görüntülerin gerçek olup olmadığını anlamaya çalıştı. | Open Subtitles | لأكثر من سنه فريقا من المحققين, حاول معرفة ما اذا كانت هذه المواد صحيحه ام لا. |
Laboratuvardaki 12 araştırmacı da oradaydı. Tüm gece birlikte çalıştık. | Open Subtitles | كان هناك 12 باحثاً آخر في المختبر، وعملنا طوال الليل. |
Yiyecek bulmak için, yorulmaz bir araştırmacı olmanız gerekir. | Open Subtitles | ولتعثر عليها , كان عليك أن تكون محققا لا يمل |
İhtiyacım olan şey, araştırmacı bir muhabir. | Open Subtitles | الذي أحتاجه مراسل استقصائي, نعم! |
Ama aynı zamanda araştırmacı gazetecilik için de büyük bir sınav ortaya koyuyordu. | TED | لكن أظهرت أيضاً تحدياً كبيراً للصحافة الإستقصائية. |