Doğrulama yanlılığı sadece yeni veri araştırmayı ihmal etmek değil, aynı zamanda veriye ulaşınca onu yanlış yorumlamakla ilgili. | TED | الإنحياز التأكيدي ليس فقط حول الفشل في البحث عن بيانات جديدة لكنه أيضاً حول سوء فهم البيانات عند استلامها |
"İIk" gibi belli belirsiz tanımlanmış bir şeyi nasıI araştırmayı umuyorsun? | Open Subtitles | وكيف تخططين في البحث عن شيء غير معرَّف مثل الأول ؟ |
Ve ben de araştırmayı bıraktım ve bunun ne olduğunu anlamam gerekiyor dedim. | TED | ولذلك خرجت من البحث وفكرت ، أحتاج أن أعرف ماهية هذا الشيء. |
Bak, hepimiz aynı araştırmayı yapıyoruz, hepimiz aynı pisliği bulduk. | Open Subtitles | نحنُ نفعل جميعاً نفس الأبحاث ؛ نبحث عن نفس الأوساخ |
Ve bu araştırmayı sentezlediğinizde sanıyorum, üç anahtar içgörüyle başlıyorsunuz. | TED | واعتقد انه عندم تقوم بدمج هذا البحث, ستنطلق من ثلاث مناظير رئيسية, |
Ve bunu size anlatmak için bu araştırmayı yaparken karşılaştığım altı karakter ile tanıştırmak istiyorum. | TED | و أنا أريد أن أوضح لكم هذا عن طريق تعريفكم بست شخصيات قابلتهم عندما كنت أعمل على هذا البحث. |
Ancak kız kardeşler, eşler bile bu araştırmayı desteklemeye hazır değiller. | TED | لكن حتى الشقيقات والزوجه غير مستعدين لدعم هذا البحث |
İnsanlara bağış yapmaları için bir talepte bulundum ve böylece tıbbi araştırmayı karşılayabilecektik. | TED | وفي تعريفي لنشاط المنظمة طلبت من الناس التبرع لها على أن نقوم نحن بتحمل تكاليف البحث الطبي. |
Bu arada, umarım Fransız ekibinin iyi görünmesi için yaptığım derin tarihî araştırmayı beğenirsiniz. | TED | بالمناسبة، أرجو أن تكون قد ثمنتم البحث التاريخي العميق الذي قمت به لألمع صورة الفرنسيين. |
Bu araştırmayı 60'larda --1967 ve sonrası-- bu konuda basılmış bazı kâğıtları okuyarak bulduk. | TED | وقد عثرنا على هذا البحث خلال قراءة بعض الأبحاث التي تم نشرها خلال الستينات وما بعدها مقالات تتناول هذا الموضوع. |
Doğası gereği kanıt yoksunluğu mevcut ve KYS durumunda psikolojik açıklamalar biyolojik araştırmayı engelliyor. | TED | ويعود ذلك لغياب الدليل. وفي حالتي، فإن التوضيحات السيكولوجية عرقلت البحث البيولوجي. |
Bugünkü konuşmamda bu araştırmayı yürütürken son on yıl içinde edindiğim ve öğrendiğim bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. | TED | حتى في حديثي اليوم، أريد أن أشارككم بعض الأفكار التي حصلت عليها وتعلمتها في السنوات العشر الأخيرة من إجراء هذا البحث |
Prakash Merkezi, sağlık hizmeti ile eğitim ve araştırmayı bir şekilde entegre edecek ve kendisini oluşturan parçaların toplamından çok daha büyük ve önemli bir yer olacak. | TED | سيتضمن مركز براكاش الرعاية الصحية التعليم, و البحث في طريقة تجعل الناتج النهائي ككل أفضل بكثير من كل القطع متفرقة. |
Sol, Pi'yi araştırmayı bıraktığında ölmüş sayılırdı. | Open Subtitles | سول مات بعض الشيء عندما توقف عن البحث على النسب الثابتة |
Willow, Xander, araştırmayı bırakabilirsiniz. | Open Subtitles | ويلو , زاندر , يمكنكم التوقف عن البحث الآن |
Başlattığımız araştırmayı kendi başına tamamlayabilirsin. | Open Subtitles | حسنا , دينيس بامكانك اكمال البحث الذي بدأناه بمفردك |
Hakkımdaki ilginç araştırmayı yapan Dr. Ryan, siz olmalısınız. | Open Subtitles | أنت يجب أن تكون الدّكتور رايان الذي قام بعمل مثل هذا البحث المثير عليّ |
Takımım otuz yıllık bu tarzda bir araştırmayı, üç ayda yürütülen tek bir heyecan verici deney ile yıktı. | TED | انهار فريقي جوهرياً 30 عاماً من هذا النوع من الأبحاث لتجربة مثيرة واحدة، أجريت في ثلاثة شهور فقط |
Bizim pozisyonumuzda benim söylediğim herhangi bir şey, yasal önceliklere uğrayacaktır. Mr. Hooper, yani siz şimdi araştırmayı bitirdim, diyorsunuz. | Open Subtitles | بما أنك ذكرت هذا سيد هوبر لقد قمت بالبحث |
Kendi ajanlarımızdan biriyle ilgili araştırmayı sürdürmenin siyasi intihar anlamına geldiğini de biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعلم كذلك إنها ستكون بمثابة إنتحاراً سياسياً إن تم كشفنا بالتحقيق في أمر إحدى عملائنا |
Ama Trinity'de atom bombası denemelerini görünce araştırmayı bıraktı ve notlarını yok etti. | Open Subtitles | ولكنه عندما راى اختبار القنبلة النووية في الثالوث اوقف بحثه ودمر جميع الاوراق |
Olay yeri araştırmayı ara. Memur Walker? | Open Subtitles | -آحضري السي آس آي هنا مسئول الحاسب , والكر |
- Bu yardım değil. Bu işkence. - Bu araştırmayı yürütmek için... | Open Subtitles | هذه ليست مساعة , هذا تعذيب - لدي السلطة الكاملة - |
araştırmayı ikimiz üstlenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا إجراء البحوث بأنفسنا |