Sözünü ettiğimiz kullanılmış bir araba değil. Bebeğimizden söz ediyoruz. | Open Subtitles | هذه ليست سيارة مستعملة التي نتحدث عنها , إنه طفلنا |
O anki heyecanda o, bir araba değil, malın olur. | Open Subtitles | في حرارة اللحظة, انها ليست سيارة انه شعور يستحوذ عليك والناس سوف تقاتل دون ان تدرك بماذا يجازفون |
- Bu hoş bir araba değil, dostum. - Bu bir klasik. | Open Subtitles | هذه ليست سيارة رائعة يا رفيقى انها كلاسيكية |
Beni ilgilendiren araba değil ama bagajında olan. | Open Subtitles | إنها ليست السيارة , ما يهمني ما كان بداخل الصندوق |
Yarışı araba değil, onu kullanan kazanır. | Open Subtitles | ليس السيارة لكن السائق هو الذي يفوز بالسباق |
Bir kere araba değil. Bu bir minibüs. Piyasa bile yapamayız. | Open Subtitles | إنها ليست سياره إنها مجرد "ميني فان" لن تسعنا |
Bir partide hakkında bahsedebileceğiniz bir araba değil tabii ki birine bakmak için girmemişseniz. | Open Subtitles | تلك ليست سيارة يسعك قيادتها إلى حفل، ما لم يكن في نفسك مآرب أخرى |
Bu araç hakkında düşündüğüm şey, çok iyi görünümlü bir araba değil ve biraz pahalı ancak bir Boxer motoru taşıyor. | Open Subtitles | مشكلتها، أنها ليست سيارة جميلة وثمنها باهظٌ قليلاً، لكنها مزودة بمحركٍ أفقي الإسطوانات |
Sorun değil. Pahalı bir araba değil. Gidin lütfen. | Open Subtitles | إنها ليست سيارة باهظة الثمن ارحل من فضلك |
Bu bir araba değil sayın yargıç bu bir embriyo. | Open Subtitles | انها ليست سيارة يا حضرة القاضي انها خلية بويضه |
-Buna araba değil, komyonet denir. | Open Subtitles | -أريد استعمال سيارتك ليست سيارة إنها شاحنة |
Pizza bu adamım. araba değil ki sonuçta. | Open Subtitles | إنها بيتزا يا رجل ليست سيارة جديدة |
Çünkü çocuğunuz kiralık bir araba değil. | Open Subtitles | لأن طفلتكم ليست سيارة مستأجرة. |
─ "Yeni bir arabamız var." ─ Tam olarak bir araba değil, değil mi? | Open Subtitles | قائلين انها سيارتهم الجديدة - انها ليست سيارة اليس كذلك ؟ - |
- Kaçacağımız araba değil, ailemin arabası. | Open Subtitles | هذه ليست سيارة هروب انها سيارة عائلية |
Kabul ediyorum, bu, sessiz bir araba değil. | Open Subtitles | أنا أعترف، هذه ليست سيارة هادئة. |
Bu spor araba değil. Daha büyük bir model. | Open Subtitles | هذه ليست سيارة مكشوفة، أنّها نموذج أكبر |
Önemli olan araba değil, arabayı kullanan kişi. | Open Subtitles | انها ليست السيارة بل السائق |
Bu, az önceki araba değil. | Open Subtitles | إنها ليست السيارة نفسها حتى |
Sadece araba değil, sen de titriyor gibisin. | Open Subtitles | يبدوا أنك أنت أيضاً ترتعشو ليس السيارة فقط. |
Sadece araba değil, dostum. | Open Subtitles | إنه ليس السيارة فقط |
- O bir insan, araba değil. | Open Subtitles | انها شخص، ليست سياره |