| UFO hikâyeleri, 900 hattı, küçük-hızlı araba yıkama yüzlerce fikir vardı. | Open Subtitles | قصة الصحون الفضائية الطائرة رقم 900, محل غسيل السيارات المصغر. لقد كانوا بالمئات. |
| Bunun zor olduğunu biliyorum, ama eğer araba yıkama bize ihtiyacımız olan $50,000'i kazandırmıyorsa şansımız yokmuş. Güvenin bana. | Open Subtitles | اظن ان عملية غسيل السيارات لن تجمع لنا المبلغ المطلوب، هذا ليس وارداً |
| araba yıkama yerine otomobil kaplıcaları var. | Open Subtitles | . مثل ، بدلاً من غسيل السيارات ، لديهم حمامات معدنية آلية |
| Artık şişman biri ve en son çalıştığı araba yıkama işinden geçmişe ait bazı Polaroid fotoğraflar yüzünden kovuldu. | Open Subtitles | ما يقارب 40 باونداً , وطرد من وظيفته في غسل السيارات مع سجل مليء بالملفات الجنائية المتكدسة |
| O araba yıkama yerinde ne kadar parayı cebe indiriyordum haberin var mı senin? | Open Subtitles | أتعلم كم من المال كنت أجنيه في مغسلة السيارات اللعينة |
| Havaalanı servisi alanında tüm gece açık bir araba yıkama yeri var. | Open Subtitles | هناك مغسلة سيارات تعمل طوال الليل بالقرب من منطقة خدمات المطار |
| Evet, çünkü Florida'da bir araba yıkama istasyonu. | Open Subtitles | بسبب وحدة تنظيف السيارات اللعينه فى فلوريدا |
| - Venice ve Crenshaw'daki araba yıkama. | Open Subtitles | محطة غسيل سيارات في فينيسيا وكرينشو. |
| "araba yıkama kızıl kafa, tüp baş, R.E.M. konseri... altı numaralı jüri." Bu epey yasal duruyor. En azından bir "anneciğim" var burada. | Open Subtitles | غسيل السيارات شعر احمر على الأقل سيكون رقم أمك هنا |
| araba yıkama yerine gitmiştim ilk. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى ما كتبه على مؤخرة قسيمة غسيل السيارات |
| Umm,seninle dünkü araba yıkama günü hakkında konuşmak istiyorum... -Lütfen,bunu daha sonra konuşabilirmiyiz. | Open Subtitles | كنت بالمصادفة أركب دراجتي عند غسيل السيارات هذا السبت |
| araba yıkama deli gibi başarılı olmuş. | Open Subtitles | لقد قال أن غسيل السيارات نجح نجاح باهراً. |
| araba yıkama yerinde yürümek için bile yeterince zeki değil. | Open Subtitles | أنه ليس ذكياً بما فيه الكفايه ليمر من خلال غسيل السيارات |
| Daha basit bişeylere ne dersiniz, araba yıkama ya da kek satışı gibi? | Open Subtitles | ماذا عن شئ اقل بساطة؟ مثل غسيل السيارات أو بيع الخبز؟ |
| Tek sığdığı yer araba yıkama yeriydi. | Open Subtitles | المكان الوحيد الذي لائمها كان محل غسيل السيارات |
| Tüm o araba yıkama işinden ve açık arttırmadan kazandığımız paralara ne oldu? | Open Subtitles | ماذا عن الأموال التي جمعناها في غسل السيارات أو المزادات |
| Hepsi de atardamar kanıyla ve araba yıkama suyuyla spreylenmiş. | Open Subtitles | مغطاة بكثير من دماء الشريان التاجي وصابون غسل السيارات |
| John'un araba yıkama yerindeki yardımcısı bekâr. | Open Subtitles | اتعلمى نائب الرئيس مع جون فى مغسلة السيارات اعزب |
| Ben zaten John'la araba yıkama hakkında konuştum. | Open Subtitles | اوه، لقد تحدثت مع جون بشأن مغسلة السيارات |
| buralarda hiç araba yıkama merkezi biliyormuusn? | Open Subtitles | تعرف أي مغسلة سيارات قريبة من هنا؟ إنها في شارع 18 نحن بحاجة للذهاب الى هناك |
| Muhtemelen o zamanlar, bu tarz satış taktiği kullanan bir araba yıkama vardı. | Open Subtitles | ربما وقتها كان هناك مغسلة سيارات تضع نوعاً من فكرة الجذب |
| Taco kamyonluğu yaptım, bir süre araba yıkama perdesi halkaları sattım. | Open Subtitles | عملت كعربة لبيع التاكو قمت ببيع ستائر لأماكن تنظيف السيارات |
| Bazen "Neden aptal bir araba yıkama seyrediyoruz?" diye sorardım. | Open Subtitles | ...لكن أحيانا كان يجب أن أسأل لماذا ننظر إلى محطه غسيل سيارات غبيه"؟" |