ويكيبيديا

    "arabanın içinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في السيارة
        
    • داخل السيارة
        
    • في سيارة
        
    • في السيّارة
        
    • داخل السيّارة
        
    • في سيارتك
        
    • في هذه السيارة
        
    • في العربة
        
    • فى السيارة
        
    • فى سيارة
        
    • داخل العربة
        
    • بداخل السيارة
        
    O arabanın içinde nehrin dibini nasıl boyladığımı söyler misin? Dinle. Open Subtitles كيف أنتهى الأمر بيّ في السيارة و أنا في قعر النهر؟
    Bilmiyorum ama kız onunla en son arabanın içinde birlikteymiş. Open Subtitles لا أعلم لكن آخر مكان لها كانت معه في السيارة
    Yarım saattir dışarıda arabanın içinde bekliyorum. - Hemen çıkacağını söylemiştin. Open Subtitles كنت أنتظر في السيارة خارجا لنصف ساعة، قلتِ أنّكِ ستأتين حالا.
    Karım arabanın içinde sıcakta oturuyordu, ama ben kaputun üzerindeydim. Open Subtitles زوجتي كانت داخل السيارة تنشد الدفء وأنا كنت على السطح
    Sıcak arabanın içinde oturmayı seninle markete gitmeye tercih ederim. Open Subtitles أفضّل الجلوس في سيارة ساخنة على أن أدخل متجراً معك
    Yasalara aykırı da ondan. arabanın içinde açık içki bulunduramazsın. Open Subtitles الأمر مُخالف للقانون، لا يمكنك إحتساء الجعّة في السيّارة.
    Yani diyorsun ki arabanın içinde oturan adamı bir saniye içinde karşında buldun. Open Subtitles إذن تقولين رجلاً كان في السيارة حينها أصبح أمامك في أقل من ثانية؟
    Herkes kız arabanın içinde değilmiş gibi davranıyor. Ama sen onu gördün. Open Subtitles أعني الجميع أدعى بأن الفتاة لم تكون في السيارة.
    David, bana söz vermek zorundasın sopayı arabanın içinde sallamak yok. Open Subtitles ديفيد، يجب أن تعدني لا ضرب النادي في السيارة
    David, bana söz vermek zorundasın sopayı arabanın içinde sallamak yok. Open Subtitles ديفيد، يجب أن تعدني لا ضرب النادي في السيارة
    Belki de buluştuğumuzda arabanın içinde oturmak zorunda olmayacağız. Open Subtitles فلربما عندما نخرج في موعد لن نكتفي بالجلوس في السيارة فقط
    arabanın içinde ölü birinin olabileceğini düşünmedik. Open Subtitles نحن لم نكن نتوقع بأننا سنجد رجل ميت في السيارة
    Sen de pencereler kapalıyken arabanın içinde süt falan bırakma. Open Subtitles لا تتركي حليباً في السيارة والنوافذ مفتوحة
    Uh, Anahtarımı arabanın içinde unuttum. Open Subtitles لقد أقفلت الباب ونسيت المفاتيح في السيارة
    "Kendinden birine ihanet edemezsin," dedi arabanın içinde. Open Subtitles قال في السيارة لا يمكنك أن تخون شعبك الخاص , دمك الخاص
    Bu arada kadınlar arabanın içinde haykırarak ağlıyorlardı. TED وبذلك الوقت، أخذ النساء يصرخن ويصحْن داخل السيارة.
    Onu, dışarıda koyu renkli bir arabanın içinde biriyle konuşurken gördüm. Open Subtitles رأيتها واقفة في الخارج تتحدث لشح ما في سيارة داكنة اللون
    Bir arabanın içinde annenle bir hafta geçirmek istiyorsun. Open Subtitles هل تريد ان تقضي أسبوعاً في السيّارة مع أمّك
    Konuşmak istiyorsa arabanın içinde. Open Subtitles داخل السيّارة. إذا أراد التحدّث، فسيتم ذلك بالسيّارة.
    Muhtemelen neden senin arabanın içinde olduğumu merak ediyorsundur? Open Subtitles ربما تتساءل عن سبب وجودي في سيارتك ، أليس كذلك ؟
    Şuan bu arabanın içinde Assapopulus ve bu geceki eşi var. Open Subtitles في هذه السيارة لدينا سزالس وفتاته التي سيواعدها هذا المساء
    Dışarıda arabanın içinde seni bekliyor, acele et! Open Subtitles ‎احزمي حقائبك ‎إنه ينتظر بالخارج في العربة.. أسرعي‏
    arabanın içinde olması gereken bir para çantasından haberin var mı? Open Subtitles لقد نصب لنا كمينا، هل كنتى تعرفين بحقيبة المال التى كانت فى السيارة ؟
    Ve T-bird'ü o lanet arabanın içinde kızarttı! Open Subtitles ثم اشعل النار فى سيارة تى بيرد
    - Kâğıtta arabanın içinde yolculuk etmem gerektiği yazıyor. Open Subtitles هذا يقول أنّه من المفترض أن أكون داخل العربة.
    İçinde bir şey olsa söylerdim ama arabanın içinde hiçbir şey yoktu. Open Subtitles وإذا كان هُناك أى شيء لكُنت أخبرتك به لكن لم يكُن هُناك أى شيء بداخل السيارة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد