ويكيبيديا

    "arabasının bagajında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صندوق سيارته
        
    • في صندوق سيارة
        
    • صندوق سيارتها
        
    • بصندوق سيارته
        
    arabasının bagajında, 10 yaşında bir kızın cesedi varmış! Open Subtitles كان معه جثة فتاة بعمر 10 سنوات فى صندوق سيارته
    arabasının bagajında bir kurbanla durduruldu ve gitmesine izin verildi. Open Subtitles تم ايقافه مع وجود ضحية في صندوق سيارته و تركوه يمضي
    Çocuğun kaderi arabasının bagajında çorap satmak. Open Subtitles من الواضح أنه مقدر له أن يبيع الجوارب الطويلة من صندوق سيارته
    Nick bir parça mendil buldu ve Karen'ın arabasının bagajında saç. Open Subtitles وجد " نيك " كمية أنسجة وشعر " في صندوق سيارة " كارين
    Tek bildiğimiz arabasının bagajında olduğu. Open Subtitles كل ما نعلمه أنها في صندوق سيارة.
    İsimsiz bir ihbar aldık, ...ve cesedini arabasının bagajında bulduk. Open Subtitles وصلتنا مكالمة من مجهول ووجدنا جثتها في صندوق سيارتها هل انتهيتِ؟
    Cesedi, ilk olay yerinden 6 sokak uzakta, arabasının bagajında bulundu. Open Subtitles جسده وجد بصندوق سيارته والتى كانت موجودةبعد6حواجزمنمسرحالجريمة.
    Bahse girerim arabasının bagajında bunlardan bir düzine vardır. Open Subtitles أتقبل مضاعفة الرهان أو الخسارة على أنه يملك درزناً من هذه في صندوق سيارته
    arabasının bagajında ızgara sosisle tıraş bıçağı satıyordu. Open Subtitles الذي يبيع نقانق و شفرات حلاقة من صندوق سيارته
    Biri arabasının bagajında hindi pişiriyordu. Open Subtitles أحدهم حمّرَ ديكًا روميًا في صندوق سيارته.
    Hayır, onun yerine cebinde sürüyle uyku ilacı, arabasının bagajında bir video kamera olan bir adamla kaçmak zorunda kalmışsın. Open Subtitles لقد كنت مع رجل لديه حبوب منشطة و كاميرا في صندوق سيارته
    Ertesi gün işe gittiğinde, bunlardan milyonlarcasının arabasının bagajında olduğunu fark ederdi. Open Subtitles في تلك الأثناء, ذهب للعمل في صباح اليوم التالي, و قد أدرك... أن لديه الملاين منها في صندوق سيارته.
    Charlie, yumuşak şekerlemelerini arabasının bagajında saklıyor. Open Subtitles تشارلي" يحتفظ بحلوياته في صندوق سيارته.
    Şu anda Charles River Köprüsü'nün altında, arabasının bagajında. Open Subtitles الآن هو في صندوق سيارته الكاديلاك تحت جسر نهر (تشارلس)
    Tek hatırladığım, Tommy'nin arabasının bagajında uyandığım. Open Subtitles كل ما أتذكره هو أني إستيقظتُ في صندوق سيارة (تومي)
    Spector'ın yanan arabasının bagajında bir vitrin mankeni vardı. Open Subtitles كان هناك تمثال عرض ملابس في صندوق سيارة (بول) المتحرقة
    Ölen Bahriyelinin arabasının bagajında. Open Subtitles في صندوق سيارة مارين ميت.
    Çünkü annem arabasının bagajında seks oyuncakları satıyor da. Open Subtitles لأن أمي تبيع ألعاب بالغين في صندوق سيارتها
    arabasının bagajında vardı. Open Subtitles لقد وجدت واحدًا في صندوق سيارتها.
    Canlı canlı kadını bavulun içine tıktı ve kadını o hâlde turuncu penise benzeyen arabasının bagajında dolaştırdı. Open Subtitles لقد حشرها في حقيبة و هي على قيد الحياة, ثم تمشى بها بسيارته و هي بصندوق سيارته الذكورية البرتقالية
    Ryan'ın babası, arabasının bagajında karides satıyor. Open Subtitles أباه لرايان يبيع الروبيان بصندوق سيارته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد