Çünkü bazen her şey çok fazla geliyor ve belki de babanın tek ihtiyaç duyduğu arabasına binip gitmektir. | Open Subtitles | لأن بعض الأحيان أحس بأنه قاسي جدا وربما كان على أبي أن يركب السيارة ويذهب |
Polis arabasına binip gittiğini bir tek Saif görmüştü. | Open Subtitles | فقط (سيف) من شاهده يركب السيارة |
arabasına binip evine dönecekmiş. | Open Subtitles | كان يشرب بصحبة اصدقائه ركب سيارته ليذهب للمنزل |
Onu son gördüğümde ona getirdiğim çantayı almıştı ve arabasına binip uzaklaşmıştı. | Open Subtitles | في آخر مرة رأيته فيها، كانت برفقته حقيبته، تلك التي جلبتها له... ثم ركب سيارته وقادها بعيداً |
Onu son gördüğümde ona getirdiğim çantayı almıştı ve arabasına binip uzaklaşmıştı. | Open Subtitles | في آخر مرة رأيته فيها، كانت برفقته حقيبته، تلك التي جلبتها له... ثم ركب سيارته وقادها بعيداً |