Ve bu yüzden de kabile Arabistan'ın belki de en kutsal değeri olmuştu. | Open Subtitles | وذلك يعنى ان القبيلة قد تكون اصبحت هى الشىء الاكثر قيمة فى جزيرة العرب |
Hacılar Arabistan'ın her yerinden Kabe'yi kuşatan yüzlerce puta ibadet etmeye geliyorlardı. | Open Subtitles | المريدين كانوا يأتون من كل مكان فى جزيرة العرب لعبادة المئات من أصنامهم |
Arabistan'ın etrafını dolaşıp, körfez boyunca Mısır'a yelken açacağız. | Open Subtitles | سندور حول جزيرة العرب ونبحر من الخليج قُدُما نحو مصر |
Onlar için Zufar Dağları'nda Arabistan'ın her hangi bir yerinden daha fazla yiyeceğin olduğuna dair açık bir işaret. | Open Subtitles | يوجد إشارة واضحة على المزيد من الطعام بالنسبة لهم في جبال ظفار من أي مكان آخر في الجزيرة العربية. |
Arabistan'ın o güne kadar gördüğü en büyük... orduyu hazırlayarak Medine'ye yürüdüler. | Open Subtitles | فكونوا أحد أكبر الجيوش التى عرفتها الجزيرة العربية |
Arabistan'ın muazzam boşluğu, Antik Dünya'nın 2 büyük gücü arasında kalmıştı. | Open Subtitles | الفراغ الواسع لبلاد العرب حصر بين إثنين من القوى العظمى للعالم القديم |
Bu, Arabistan'ın insanların ve hayvanlarının hikâyesi. | Open Subtitles | هذه هي قصة الحيوان و البشر في شبه الجزيرة العربية |
Buradaki yağış miktarı, Arabistan'ın geri kalanının toplamından daha fazla. | Open Subtitles | هناك ماهو اكثر من هطول الامطار في الجزيره العربيه |
Ama Arabistan'ın bu bölgesinde kayalar daha da şaşırtıcı hikâyeler anlatır. | Open Subtitles | لكن في أجزاء أخرى من جزيرة العرب تحكي الصخور قصص أكثر روعة |
Bu doğal bariyerler bulutları yakalıyor ve Arabistan'ın kalbine ulaşmaya çalışan nemi durduyor. | Open Subtitles | هذا الحاجز الطبيعي يمسك بالسحاب و يمنع مياهه من الوصول إلى قلب جزيرة العرب |
Arabistan'ın kalbini bir kez daha yeşillendiriyor. | Open Subtitles | قلب جزيرة العرب إلى اللون الأخضر من جديد |
Tüm güzel kokuları Arabistan'ın silemeyecek bu küçük elin kokusunu. | Open Subtitles | وما بمقدور كل عطور جزيرة العرب ان تعطر هذه اليد الصغيرة |
Önemli biri. Arabistan'ın lideri o. | Open Subtitles | هو شخص هام هو قائد جزيرة العرب |
Ve Orta Arabistan'ın geleceği de onun yanında. | Open Subtitles | وان مستقبل جزيرة العرب يقع بين يدية |
- Ama ben kraliçenin bölgesinin Güney Arabistan'ın bir bölümü olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | هذا هو ولكن اعتقدت أن حكمها شمل فقط أجزاء من جنوب الجزيرة العربية |
Arabistan'ın herhangi bir yerinden daha fazla vahşi yaşam alanı sağlıyor. | Open Subtitles | مما يجعلها موطنا لأكثر الحيوانات البرية من أي مكان آخر في الجزيرة العربية |
Arabistan'ın vahşi köşeleri o kadar sıcak ve kurak ki sanki binlerce yıldır insan eli değmemiş gibidir. | Open Subtitles | أماكن البرية في شبه الجزيرة حارة وجافة لدرجة أنها لم يقطنها الناس لآلاف السنين |
Burası çok azımızın hayal edebileceği Arabistan'ın bir köşesi. | Open Subtitles | هذا هو الجزيره العربيه ويمكن القليل منا لايتصورها |
Zufar sahili Arabistan'ın cevheri haline geldi. | Open Subtitles | وسواحل ظفار اصبحت جوهرة الجزيره العربيه |