aracıya eşlik ediyorum. Görevim, teklifini sunabilmesini ve odadan çıkabilmesini sağlamak. | Open Subtitles | أنا أرافق وسيط المتعاقد الذي سيتأكّد إمّا يحصل على العرض أو لا |
Bir aracıya suikast silahları satıyor olabilirmiş. O aracı da buradaki bir terör hücresiyle çalışıyormuş. | Open Subtitles | وأنّه قد يكون يبيع بنادق هجومية إلى وسيط الذي سيحولهم إلى خلية إرهابية محلية. |
Ben taşları sınırdan kaçırdıktan sonra yerli alıcılar onları Monrovia'daki bir aracıya götürürler. | Open Subtitles | بعد أن أهرِّب الماسات عبر الحدود المشترون المحليون سيشترونها لحساب وسيط في (منروفيا) |
Onların yasal davayı takip etmeleri için bir aracıya ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | لقد احتاجوا وسيطاً لمتابعة قضيتهم القانونية |
Bir aracıya ihtiyacın var. | Open Subtitles | تحتاج لشخص يكون وسيطاً بينك وبين الشرطة |
Kim için bir aracıya? | Open Subtitles | وسيط يعمل لحساب من؟ |
"onu bir aracıya yönlendirmek." | Open Subtitles | "من خلال تمريره عبر وسيط" |
Stark aracıya bile aracıyla konuşmuş olabilir. | Open Subtitles | ستارك) قد يكون لديه وسيط بين الوسطاء) |
Bir aracıya ihtiyacın var. | Open Subtitles | تحتاج وسيط |