arama ve kurtarma ekipleri kontrol altına almıştı ve ne yaptıklarını biliyorlardı. | TED | فرق البحث والإنقاذ أخضعت الكارثة تحت السيطرة وعرفت ما كانت تفعل. |
Hepsini Pentagon arama ve kurtarma için aldı. | Open Subtitles | إنها جميعاً تحت إستخدام البنتاجون لعمليات البحث والإنقاذ |
Şaşırmaman gerekirdi,çünkü tüm arama ve kurtarma görevlerinde çalışıyorum, son dört gündür hem de. | Open Subtitles | حسنا، لا يجب أن تتفاجئ، لأنني كنت أتولى قيادة عمليات البحث والإنقاذ خلال الأيام الاربعة الماضية. |
Şerife haber vermeliyiz. arama ve kurtarma timi var mı burada? | Open Subtitles | يجب أن نتصل بالمأمور، هل هناك فرقة بحث وإنقاذ هنا ؟ |
arama ve kurtarma operasyonu mağdurları tespit edene kadar devam edecek. | Open Subtitles | والان هناك عمليات بحث وإنقاذ لتحديد الضحايا |
SS Tier 1 arama ve kurtarma'dan geliyorum. Beni duyuyor musun? | Open Subtitles | مع فريق اس اس الفريق الأول للبحث و الانقاذ , هل تسمعنى ؟ |
arama ve kurtarma birimleri krizden sağ kurtulanlara yardım etmek için gönderilmiştir. | Open Subtitles | تتم الآن عمليات البحث والانقاذ .. عن الناجيين من الأزمة |
arama ve kurtarma ekipleri sağ kalanları arıyor olmalı. | Open Subtitles | فرقة البحث والإنقاذ سيأتون للبحث عن ناجين |
Bu ne biçim bir arama ve kurtarma görevi. | Open Subtitles | أى نوع من أنواع البحث والإنقاذ هذه المهـــمه؟ |
arama ve kurtarma operasyonu haftalar alabilir. | Open Subtitles | قد تستغرق عملية البحث والإنقاذ الرئيسية تقريبا أسابيع |
Her ikisini de Vaşington eyaletindeki Oso toprak kaymasında kullandık, çünkü büyük sorun afeti coğrafi mekânsal ve hidrolojik olarak anlamaktı -- arama ve kurtarma olarak değil. | TED | قمنا باستخدامهما في انزلاقات أوسو الطينية في ولاية واشنطن، لأن المشكلة الكبيرة كانت فهم الجغرافية المكانية والهيدرولوجية للكارثة وليس البحث والإنقاذ. |
Dünya Ticaret Merkezi'ne geri dönersek, bu sorunu sadece Bujold ile, o enkazın dibindeyken veri kaydederek çözmeye çalıştık, çünkü USAR (Kentsel arama ve kurtarma) ekibi bunu istediklerini söyledi. | TED | بالرجوع إلى مركز التجارة العالمية، حاولنا أن نحل هذه المشكلة بتسجيل البيانات من الـ Bujold فقط عندما كانت في عمق الركام، لأن ذلك ما قال فريق البحث والإنقاذ أنهم يحتاجونه. |
arama ve kurtarma, hala Jeff Glaser'ı ve rapor ettiğiniz ikinci yırtıcıyı bulamadı. | Open Subtitles | البحث والإنقاذ لا يزالون غير قادرين على إيجاد "جيف جليسر".. أو المفترس الآخر الذي أبلغتم عنه. |
Nassau Şehir görevlileri olay yerinde... arama ve kurtarma çalışması yapıyorlar. | Open Subtitles | سلطات مقاطعة ناسو في موقع الأحداث البحث والإنقاذ البحري في الطريق نحن... |
arama ve kurtarma ekibi. Eğitimde gibiler. | Open Subtitles | فرقة البحث والإنقاذ يبدو أنهم يتدربون |
arama ve kurtarma dedim, bahardayız demedim. | Open Subtitles | قلت بحث وإنقاذ وليس عطلة الربيع |
Bir arama ve kurtarma görevindeyiz. | Open Subtitles | نحن في مهمة بحث وإنقاذ |
Fargo, acil bir arama ve kurtarma durumumuz var. | Open Subtitles | جو: Fargo،عِنْدَنا بحث وإنقاذ طوارئِ. |
Muharebe, arama ve kurtarma olarak. | Open Subtitles | قتالية، بحث وإنقاذ. |
SS Tier 1 arama ve kurtarma'dan geliyorum. Beni duyuyor musun? | Open Subtitles | مع فريق اس اس الفريق الأول للبحث و الانقاذ , هل تسمعنى ؟ |
Robin. Merhaba, adım John. arama ve kurtarma çalışmaları ben yürütüyorum. | Open Subtitles | روبين أهلاً, أنا جون منسّق عمليات البحث والانقاذ |