Yardım için neden F.B.I.'ı aramadığını sormak aptalca mı olurdu? | Open Subtitles | هل لي ان اسألك لماذا لم تتصل بالاف بي اي ليساعدوك |
Ona ben yokken senin arayıp aramadığını sordum, o da aramadığını söyledi. | Open Subtitles | سألته إذا اتصلت به أثناء غيابي وقال إنك لم تتصل |
Ama sadece iş için aramadığını umduğumu söylemek zorundayım. | Open Subtitles | لكن عليّ القول ، أنني كنت آمل أنك لم تتصلي بي فقط للعمل |
Ama teknolojiden konuşmak için aramadığını biliyorum. | Open Subtitles | ولكن، انا اعرف انك لم تتصلي لتتكلمي عن التكنولوجيا |
Söz veriyorum, gelecek sefere bir ilişki aramadığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | وأعدك في المرة المقبلة بتوديع الفتاة وبإخبارها أنك لا تبحث عن علاقة جدية |
Şanslı bir kadın aramadığını biliyor mu şayet o kadın Benedict Cumberbatch'in yanında değilse? | Open Subtitles | هل يعلم انك لا تبحث عن سيدة محظوظة إلا اذا كانت واقفة بجوار "بينيدكت كومبربتش"? |
Onu niye aramadığını düşünüyorum biliyor musun? | Open Subtitles | لذا تعرف لماذا أعتقد لما لم تتصل بها. ؟ . |
Hiç aramadığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول أنك لم تتصل بها |
Onu aramadığını biliyorum ama etrafta dolanan müthiş bir zatürre bulmuşsun. | Open Subtitles | حسنا, أعرف أنك لم تكن تبحث عن هذا , لكنك وجدت هذه الحالة المذهلة من الإلتهاب الرئوي المنتشرة حاليا |
Marcus, bana Sam'i aramadığını söyle. | Open Subtitles | ماركوس, أخبرني أنّك لم تتصل لتوك بالـ د. |
Onun aramadığını bu yüzden bildin. Beni kandırdın. - Stu! | Open Subtitles | لذلك عرفت انها لم تتصل بك , خدعتني |
Onun aramadığını bu yüzden bildin. Beni kandırdın. - Stu! | Open Subtitles | لذلك عرفت انها لم تتصل بك , خدعتني |
Bak, neden aramadığını biliyorum ve sorun değil diyorum. | Open Subtitles | اسمعي ، أعلم لما لم تتصلي و لا بأس بالأمر |
Ha, unutmadan, çavuş neden hemen polisi aramadığını sordu. | Open Subtitles | قبل أن أنسى ... الرقيب يريد أن يعرف لماذا لم تتصلي ... بالشرطة في الحال |
Tahmin ettim. Bu yüzden aramadığını biliyordum. | Open Subtitles | تبين لي ذلك , عرفت ذلك لأنك لم تتصلي |
Jane'in kesinlikle bir sevgili aramadığını belirteyim. | Open Subtitles | لتوضح الأمر (جاين) لا تبحث عن خليل جديد لها |
Regan'ı aramadığını söylemiştin. | Open Subtitles | ظننت أنّك لا تبحث عن (ريغان). |
Lütfen bana onu aramadığını söyle | Open Subtitles | أخبرني أنك لن تتصل بها |
Sanırım en son karavandayken bir ilişki aramadığını söylemiştin ve bence buna sadık kalmalısın. | Open Subtitles | وقلت أنك لم تكن تبحث عن علاقة لذا أظنك يجب أن تلتزم بذلك |
Onu aramadığını sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنك لم تكن تبحث عنه |