Festivaldeyken bir adam bana bacaklarımın arasına nasıl bongo koymaya cesaret ettiğimi sormuşu. | TED | ذات مرة في مهرجان سألني رجل كيف أجرؤ على وضع الطبول بين قدمي |
Bu biraz karmaşık. Çünkü insan yüzü bu milyonlarca harf arasına yayılmış. | TED | إنّه شيءٌ معقدٌ قليلاً، لأنّ وجه الإنسان يتبعثر بين ملايين هذه الأحرف. |
Elektrikli araba ile ev arasına bakarsan, evin kenarına dizilmiş üç [Powerwall] güç duvarı var ve evin çatısı ise solar. | TED | إذا نظرت بين السيارة الكهربائية والمنزل؛ هناك 3 بطاريات حائط معلّقة على جانب المنزل، ثم هناك سقف المنزل وهو سقف شمسي |
Camma, tartışmalarını durdurmak için muhalif tarafların arasına giriyor— otoritesine saygı duymak zorundalar. | TED | تقف كاما بين الأطراف المتنازعة لتمنعهم من القتال يجب عليهم أن يحترموا سلطتها |
Açıkça kavga eden iki ebeveyn arasına koyduğumuz oyuncu ebeveynlerin arasında kalarak inciniyor. | TED | لذلك وضَعنا اللاعب حرفيًا بين والِدَيه بينما يتشاجران، فيُصاب بالأذى في وسَط ذلك. |
Buradaki hanımlar öğünler arası bir şey yemez. Şekerini diğer eşyalarının arasına koyayım. | Open Subtitles | إن سيداتنا لا تأكلن بين الوجبات سوف أضع الحلوى مع حاجياتك فى الخزانة |
Ve geminin pruvası ile kıçı arasına asla daha fazlası sığmaz. | Open Subtitles | ولكنها كانت قابلة للتحقق فى تلك السفينة بين مقدمة الباخرة ومؤخرتها |
Onu Merhametli Kollarınıza, ebedi barışa kutsal huzurunuza, ve göklerdeki meleklerinizin arasına alın. | Open Subtitles | تقبلها بين أذرع رحمتك فى مستقر رحمتك الخالد وفى رفقة القديسين العظام بالأعالى |
Korktuğum zaman örtülerin altına saklanırım, başkalarının bacak arasına değil. | Open Subtitles | إن خفت إختبئت تحت الأغطية، لا بين ساقيّ أحد ما |
Sadece güzelliğin arasında dolanmış ve hayatın anları arasına gizlenmiş olanı görmelisiniz. | Open Subtitles | عليك فقط أن ترى أنه مغطى بالجمال ومخفى بعيداً بين ثوانى حياتك |
Ben, senin bana ait olduğun yere yaptıracağım Kalbimin ve göğsümün arasına... | Open Subtitles | سوف اصنع القليل منهم في الاماكن التي تخصك ما بين قلبي وصدري |
Evet,ama bu tip adamlar bazen seyircilerin arasına mikrofonlar yerleştirirler. | Open Subtitles | نعم ، باستثناء أن هؤلاء الناس يضعون مايكروفونات بين الجمهور |
Belki beni Preston Bailey ve Sylvia Weinstock'un arasına sıkıştırabilirsin? | Open Subtitles | ربما يجب أن تقربي بين بييستون بيلي و سيلفيا وينستوك؟ |
İşte çaputları da motorda katalitik konvertörle... radyatör arasına o zaman tıktınız. | Open Subtitles | تلك عندما لَصقتَ الخرقةَ في المحرّكِ بين المحولِ العامل المساعدِ ودرع الحرارةَ. |
Bak... Ben karı koca arasına girmeye çalışan bir adam değilim... Değilim... | Open Subtitles | اسمعي، أنا لست الرجل الذي يحاول أن يفرق بين زوج و زوجته |
Dişlerin arasına ya da dişeti hizasının arasına yerleştirilmişse olamaz. | Open Subtitles | ليس إن كانت محشورة بين الأسنان أو تحت خط اللثة |
Neil, kendini bayağı bayağı evinde hissederken, Jay de, cinsel organıyla köpeği arasına biraz mesafe koymak için bir plan yapmıştı. | Open Subtitles | ,بما أن نيل وجد نفسه في البيت بشكل جيد ,جاء جاي بخطة ما ليضع بعض المسافة بين أعضاءه الجنسية و الكلب |
Böylece buraya gelip, insanların arasına karıştım amacım melezlenmenin mümkün olup olmadığını görmekti. | Open Subtitles | فجئتُ إلى هنا، و تحرّكتُ بين الناسِ بسريّة، لأرى إن كان التكاثرُ ممكناً. |
Uçak, binaların arasına indi, küçük bir reklam panosunun önünde durdu. | TED | وهبطت الطائرة وسط المباني وتوقفت بالضبط أمام هذه اللافتة الصغيرة. |
Yahniyi harika yaptı diye, Sadece ikizlerin arasına kafanı sokarsın. | Open Subtitles | اعرف و لكن لحساء عظيم جدا ضعى رأسك بينهم |
Ben de yine elimi bacaklarının arasına soktum o da bacaklarını kapattı. | Open Subtitles | وضعت يدي مابين ساقيها مرة أخرى أغلقت فخذيها عليها |
Sen ve hatırlamadığın şeyler arasına "Büyük Sam Seddi" ni koydu. | Open Subtitles | لقد وضع حائط عملاق بينك وبين الاشياء التي لا تستطيع تذكرها |
Hiçbir erkek, annesinin, sevgilisiyle arasına girmesine izin vermemeli. | Open Subtitles | لا يجدر بأي رجل أن يسمح لأمه أن تتدخل بينه وبين حب حياته |
Yardım gelene kadar onu kollarımın arasına aldım. | Open Subtitles | ضَممتهُ بينَ ذِراعي حتى وصَلَت المُساعدة |
Sana iki çift lafım var. Hiç kimse benimle Malibu'm arasına giremez. | Open Subtitles | لا احد سيقف بيني وبين السياره حتى ولو كان جداراً من نار |
Tabii öpeceğim eğer onunla, geri tepki erkeğinin arasına sıkışabilirsem. | Open Subtitles | انا اريد اذا كان بامكانى الدخول بينها وبين فتى الارتدادات |
Belki Dylan Myers şüpheliyle yakınlık duyduğu kişinin arasına girmiştir. | Open Subtitles | ربما ديلن مايرز وقف في طريق الهدف الوجداني الحقيقي للجاني |
Cadıyı kaybetmemizi sağladı bizimle intikamımızın arasına girdi. | Open Subtitles | هو جعلنا نفقد الساحر وقف بيننا وبين الإنتقام منه |
tavan arasına bakmak için bir adamın gelmesini bekliyorum yarına kadar beklemeyeceğim şu anda gidiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أن أنتظر رجل شجاع ليتفحص العلية وأنا بالتأكيد لن أنتظر للغد, سأذهب الآن |
Halkın arasına karışma hareketine derinden bağlıydı. | Open Subtitles | لقد كرس حياته بمنتهى الولاء للحركة التيارية |