Harika, Bay Nottingham herhangi bir değişiklik olursa arayacağını söyledi. | Open Subtitles | رائع , نتنغهام قال أنه سيتصل إذا واجه مشكلة بالحصول على التفويض |
Tekrar arayacağını söyledi. Telefondaki Don'mıydı? | Open Subtitles | , و قال أنه سيتصل لاحقاً هل كان هو الذي علي الهاتف؟ |
Bu hafta içinde arayacağını söyledi ve markası benimle sözleşme yapabilir. | Open Subtitles | قال بأنه سيتصل في وقت لاحق من هذا الأسبوع ، وشركته قد ترغب بالتوقيع معي |
Annem fırsatını bulur bulmaz babanı arayacağını söyledi. | Open Subtitles | والدتيّ قالت أنها ستتصل بكِ بأسرع ما يمكن |
Tatlım, az önce bir adam beni aradı ve senin, önemli bir şey söylemek için beni bir kulübeden arayacağını söyledi. | Open Subtitles | حبيبي، أنا إستلمت هذا النداء من هذا الرجل الذي قال بأنّك ستكلمني ... منالكشكلإخباري شيء مهم. |
Danışman hocam babamı arayacağını söyledi ama gelmek zorunda kalırsa olay filan çıkaracaktır. | Open Subtitles | لذا مستشارتي قالت إنها ستتصل بوالدي، لكنه سوف يغضب للغاية إذا جاء وجلس هُنا. |
Ya geçen gün en iyi arkadaşımla kanka uçar yapacaktık ama çocuk meşguldü ve beni bu gece arayacağını söyledi. | Open Subtitles | حسناً ، أنا و أفضل صديقي خططنا للخروج اليوم السابق لكنه كان مشغول و قال أنه سيتصل بي الليلة |
Eline fırsat geçince bizi arayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه سيتصل بنا فور إستطاعته |
arayacağını söyledi, sonra da bana kartını verdi ve... | Open Subtitles | لقد قال أنه سيتصل بي، ثم أعطاني بطاقته، ثم قال... ِ |
Mümkün olunca seni arayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه سيتصل بكِ عندما يستطيع |
Ve sonra pazar günü arayacağını söyledi ama aramadı. | Open Subtitles | و من ثم قال أنه سيتصل يوم الأحد، و... لم يفعل. |
Bir şey bulursa arayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه سيتصل لو عثر على أي شئ |
Hayır, hayır. Evet. Doktor, bir şey öğrenir öğrenmez arayacağını söyledi. | Open Subtitles | كلا، كلا الطبيب قال بأنه سيتصل بمجرد اكتشافه لأي مستجد |
Dr. Eugene göçmen bürosunu arayacağını söyledi çünkü iznim olmadığını biliyor... | Open Subtitles | دكتور يوجين قال بأنه سيتصل بدائرة الهجرة لانه يعرف بأنه ليس لدي اوراق |
Seni arayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه سيتصل بكِ |
Annen serbest bırakıldığı dakika, seni arayacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستتصل بكِ حين يتم إطلاق سراح أمكِ. |
Evet, denizden yeteri kadar uzakta olduğunda, beni arayacağını söyledi. | Open Subtitles | نعم ، قالت أنها ستتصل بي عندما تكون بعيدة على البحر |
Tekrar arayacağını söyledi. | Open Subtitles | على كل حال، قالت أنها ستتصل لاحقا |
Tatlım, az önce bir adam beni aradı ve senin, önemli bir şey söylemek için beni bir kulübeden arayacağını söyledi. | Open Subtitles | حبيبي، أنا إستلمت هذا النداء من هذا الرجل الذي قال بأنّك ستكلمني ... منالكشكلإخباري شيء مهم. |
Davada bir ilerleme olduğunda arayacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت إنها ستتصل عند وجود مستجدات بالقضية. |