Seni arayacaktık, ama onu neyin ya da kimin kaçırdığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | كنّا سنتصل بك، ولكننا لم نعرف ماذا أو مَنْ اختطفها؟ |
Biz de tam seni arayacaktık. Sanırım fok nerede biliyoruz. | Open Subtitles | كنا سنتصل بك للتو نظن أننا نعرف مكان الفقمة |
Aslında biz de sizi arayacaktık Bay Simpson. | Open Subtitles | في الحقيقة كنا سنتصل بك يا سيد سيمبسون.. ؟ |
arayacaktık ama pek çekmiyordu. | Open Subtitles | لكنا سنتصل لولا أن إشارة الاستقبال كان مريعًا |
Dört kere yaptık. Alet yüzünden diye düşündük. - Teknisyeni arayacaktık. | Open Subtitles | فعلتُ ذلك أربع مرات، إعتقدتُ أنّ الخلل في المعدات، كنتُ على وشك الإتصال بالتقني. |
Seni arayacaktık ama telefonu kapar mısın bilemedik. | Open Subtitles | كنّا سنتصل بكِ، لكننا لم نعرف إن كنتِ ستقطعين الإتصال أم لا. |
- İkinizin de burada olmasına çok sevindim. - Dinle, biz de seni arayacaktık çünkü... | Open Subtitles | اسمعي، كنا سنتصل بكِ - لأنه يمكنني الآن قول ما لدي، مفهوم؟ |
Az kalsın polisi arayacaktık. | Open Subtitles | كنا سنتصل بالشرطه |
Sen... Polisi arayacaktık. | Open Subtitles | ومن ثم سنتصل بالشرطة |
arayacaktık ama... Telefonum yok. | Open Subtitles | ...حسناً، كنا سنتصل لكن |
Biz de arayacaktık da, o karışıklıkta-- | Open Subtitles | -دوج) ، اتصل بى) . كنا سنتصل بكِ. |
Elbette ki seni arayacaktık Kyle. | Open Subtitles | (بالطبع كنا سنتصل بك، (كايل أنت أخوها |
Biz de seni arayacaktık. | Open Subtitles | كنا علي وشك الإتصال بك |