Tarıma elverişli yeni araziler yaratmak için her yıl 19 milyon hektar yağmur ormanı kaybedilmektedir. | TED | 19 مليون هكتار من الغابات المطرية تُفقَد سنويا لإنشاء أراضي صالحة للزراعة. |
Kadastro memurları ona sel altında kalan araziler sattı. | Open Subtitles | وكلاء تسجيل الأرض باعوها أراضي معرضة للفيضانات فقط لكسب عمولاتهم |
Gerçek araziler satın alıp olmayan araziler satmak gibi fırsatlar. | Open Subtitles | فرصٌ كشـراء أراضي حقيقة و بيعِ أرضي لـيست بـموجودة. |
Komşu araziler silah seslerini duymuş ve toplarlanmış olmalılar. | Open Subtitles | لا بد أن العقارات المجاورة قد سمعت إطلاق النار، وتجمعت |
Sana araziler veririm! | Open Subtitles | سأمنحك العقارات |
Buğday tarlaları var, doğu tarafındaki araziler ise | Open Subtitles | فهي تحتوي على مروج خضراء بينما الاراضي الغربيه |
Duvar'ın güneyinde yerleşecek araziler bulacağım. | Open Subtitles | سأجد لهم أراضي ليستقروا فيها جنوب السُور |
Şimdilerde kimsenin kullanmadığı araziler. Onlarca terk edilmiş köy. | Open Subtitles | أراضي لا يستخدمها أحد الآن، وعشرات القرى مهجورة |
Smallville'de zorla alınan araziler ile ilgili bir yorumunuz var mı? | Open Subtitles | سيّد (كوين) أي تعليق على آخر استيلاء على أراضي الفلاحين بـ(سمولفيل) ؟ |
Bakın, Armağan'da tarıma uygun araziler var. | Open Subtitles | انظروا، ثمة أراضي زراعية جيدة في (ذا غيفت) |
Demek oluyor ki inşaata başladığımızda kullanabileceklerini düşündükleri bütün araziler için ilk söz hakkına sahip olacaklar. | Open Subtitles | وهذا يعني أنهم سيمتلكون السبق بالشراء من كل الاراضي وانهم سيستخدمونه عندما ينتهي بنائه |
Uygun bulunan bütün araziler ve ünvanlar ona verilecektir. | Open Subtitles | سوف يعطى جميع الاراضي الملائمه للقبه |