Ann Arbor'da bekârlığa veda partimiz var. | Open Subtitles | حصلنا على هذه الليلة الطرف بكالوريوس في آن أربور. |
Ann Arbor'daki salgın Brain'den sonra başladı. | Open Subtitles | بدأ انتشار المرض في آن أربور بعد أن ترك برايان. |
Psikologlar, Timothy Wilson ve Richard Nisbett, Ann Arbor, Michigan'da, semtteki ikinci el mağazasının önüne bir masa koyar | TED | قام الأخصائيّان النفسيّان تيموثي ويلسن وريتشارد نيزبت بوضع طاولة للعب الورق خارج فرع متجر ماير الاقتصادي الخاص بهم في آن آربر في ولاية ميشغان. |
Horace onun da adadan ayrılmasını istiyor. Onlarla Ann Arbor ilgilensin. | Open Subtitles | يريدها (هوريس) أن تغادر الجزيرة أيضاً، سندع (آن آربر) تهتمّ بأمرهم |
Sharon Solarz'ın masumiyet savunması yaptığı Ann Arbor Adliye Binası'nın önündeyim. | Open Subtitles | انا اقف خارج محكمة آن آربور حيث شارون سولارز حاولت اثبات براءتها |
Ann Arbor şubemizde çalışmak istiyordun. | Open Subtitles | أعني، لقد أردتِ العمل في مكتبنا في آن آربور |
Her sabah Ann Arbor'daki evimden Dearborn, Michigan'daki ofisime yaklaşık 48 km yol gidiyorum. | TED | في كل يوم اقود لمسافة 30 ميل من منزلي في ان اربور الى مكتبي في ديربورن ,ميتشغان. |
Sonraki durağın 4 mil güneydeki park, Arbor ve 2. cadde arasında. | Open Subtitles | وقف المقبل على ملعب 4 أميال الجنوب، في أربور و2. |
3 gün sonra ya seninle ya da sensiz Ann Arbor'a gidiyoruz. | Open Subtitles | ثلاثة أيام من الآن، ونحن نذهب إلى آن أربور مع أو بدون لك. |
Ozzy, Ann Arbor'a Heather'ı almak için gitmeden önce, sana ne kaçırdığını göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أوزى قبل أن تذهب إلى "أن أربور" لتلقط هيزر سأريكما تفتقده فعلا |
Campbell'ın, Arbor'ın işlediği suçlara ortaklık etmediğine ve Arbor'ın ölümcül oyununa zorla alet edildiğine inanılıyor. | Open Subtitles | ويُعتقد الان ان "كامبل" برئ من أي جريمه من جرائم "أربور" وانه كان مشارك غصباً عنه في لعبه"أربور" المميته. |
Ne halt etmeye geri döndün, Dan? Ann Arbor'a gitmek için yola koyulduktan sonra zengin olursun veya DVD'yi falan icat edersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حالما غادرتَ إلى (آن آربر)، حسبتُكَ أصبحتَ غنيّاً، اخترعتَ الأسطوانات الرقميّة أو ما شابه |
Arbor! Haplarin nerede pezevenk? Soktugum haplarin nerede? | Open Subtitles | آربر) اين دوائك) أين حبة الدواء بحق الجحيم؟ |
Ya bir karara varırız ya da Ann Arbor'u ararım ve bizim nâmımıza onlar karar verir. | Open Subtitles | إمّا أن نتّخذ قراراً أو أتصل بـ(آن آربر)... -ويتّخذوا القرار عنّا |
- Nerelerdeydin? Ann Arbor'daki Dharma genel merkezindeydim. Araştırma yapıyordum. | Open Subtitles | كنتُ في مقرّ (دارما) في (آن آربر)، كنتُ أجري أبحاثاً، لكن الأهمّ الآن... |
Yarın tezgahıma gelin size en iyi Arbor şarabından bir fıçı vereyim. | Open Subtitles | تعال إلي غداً سوف أعطيك برميل من أنقى خمور آربور |
10 saat önce Ann Arbor'da olduğumuza inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدق هذا , أننا قبل 10 ساعات كنا في " آن آربور " ؟ أجل |
Ann Arbor'u biliyor mu? | Open Subtitles | -هل يعرف بشأن " آن آربور " ؟ -ابتعد , ابتعد |
Daha 10 saat önce Ann Arbor'da olduğumuza inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدق هذا، أننا قبل 10 ساعات كنا في " آن آربور "؟ أجل |
Günaydın Ann Arbor, Ben Cinemaniac'tan Laura Messinger. | Open Subtitles | ان اربور,انا لورا مسينجر عاملة السينما في القناة السابعة |
Arbor gibi bir adamın peşine düşerseniz sonu mutlaka kötü olur. | Open Subtitles | انت تسعي خلف رجل مثل "اربور", وينتهي الامر بنهايه واحده. سيئه. |
Arbor yardımcın olsun. | Open Subtitles | و ليدلك اربور على الطريق الصحيح |