Neyse, şu andan itibaren Arctor'u izleme görevini resmen sana veriyorum. | Open Subtitles | على كل حال أنت أكلفك رسميا بمراقبة (أركتور)َ |
Bu arkadaş telefon açıp Bob Arctor hakkında bilgi veren muhbir. | Open Subtitles | هذا هو من أبلغنا عن (بوب أركتور)َ الذي أخبرتك عنه |
Bay Arctor'ın gizli bir uyuşturucu örgütünün üyesi olduğuna dair kanıtım var. | Open Subtitles | عندي دلائل تقول أن السيد (أركتور)َ هو عضو سري |
Bu örgütte yer alıp Arctor'un görüştüğü başka kişilerin ismini verebilir misin? | Open Subtitles | أليس بامكانك أن تخبرني بأسماء أشخاص آخرين يعملون في هذه المنظمة؟ أو أشخاص يلتقي بهم (أركتور |
Gözlediğim kadarıyla cinsel duygularının aşırı düzeyde körelmesi sadece Bob Arctor'a karşı değil diğer erkeklere de bir ilgisi yok. | Open Subtitles | و لقد لاحظت عليها عدم استجابة غير طبيعية للاثارة الجنسية ليس فقط مع (بوب اركتور)َ لكن مع رجال آخرين |
Hiç Bay Arctor'un ciddi miktarda uyuşturucu işine dahil olduğunu gördünüz mü? | Open Subtitles | هل شاهدت السيد (أركتور) و معه كميات كبيرة من المخدرات؟ |
Dediğim gibi, Bay Arctor'da bir sürü silah var. | Open Subtitles | ـيالي كما قلت (أركتور) يملك ترسانة أسلحة |
Arctor'un evine yerleştirilen tarayıcılardan gelen veriler buraya, 12-879 terminaline aktarılıyor. | Open Subtitles | معلومات الماسحات المجسمة ستقوم بنقل بيت (أركتور) الى هنا المحطة879-12 انها ستكون منزلك الجديد |
Arctor'un evinde sıkça bulunan, etrafındaki kişilerden biri olduğundan eminiz. | Open Subtitles | يعرفون من هم الناس المقيمين مع (أركتور)َ |
Belki o gerzek Arctor faturayı bile öder. | Open Subtitles | ربما قام (أركتور) الأحمق بدفع تكاليف الصيانة |
Arctor'un o kadar çok şey sakladığı ortaya çıkarsa eğer. | Open Subtitles | هل أنت متأكد أن (أركتور) يخفي شيئا فعلا؟ |
Arctor bir şeyler çeviriyorsa işi bitmiş demektir. | Open Subtitles | أعتقد أن (أركتور) في المصيدة فعلا اذا كان متورطا في شيئ |
Başlıcaları Arctor ve Hawthorne. İlginizi çekebilecek bazı notları buraya şifreledim. | Open Subtitles | عموما هم (أركتور) و (هاوثورن)َ لقد كتبت ملاحظات مشفرة |
Ya Charles Freck ve Robert Arctor? | Open Subtitles | و (تشارلز فريك) و (روبرت أركتور)؟ |
Bay Arctor bir bağımlı. D maddesi bağımlısı. | Open Subtitles | السيد أركتور (مدمن) على المادة (د)َ |
İnan bana, Arctor dünyaları saklıyor. | Open Subtitles | صدقني َ(أركتور) يخفي صفقة كبرى |
Belki de yanlış yapacaktı. Arctor'a tuzak kurup, uyuşturucu yerleştirip ödül alabilirlerdi. | Open Subtitles | اذا تركته فسألقي باللوم على (أركتور)َ |
Bob Arctor'ı tanırım. İyi adamdır. | Open Subtitles | أنا أعرف (بوب أركتور)َ انه شخص جيد |